Tefsir Profesörü Davut Aydüz, Bakara Suresi‘nin 61. ayetinde geçen gıdaların sıhhatli olduğunu ve mutlaka tüketilmesi gerektiğini vurguladı.
Söz konusu ayette bu gıdalar salata, kabak, sarımsak, mercimek, soğan olarak sıralanıyor.

Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) gıda sektörü ile ilgili bir rapor açıklayacağı iddia edildi. İngiliz İndependent Gazetesi’nin haberine göre raporda salam, sosis, sucuk, jambon, pastırma gibi ürünlerin sigara ve asbest gibi kansere neden olduğunun ifade edildiği bildirildi. Bu ortamda Fatih Üniversitesi’nde 4. Tıbbu’n Nebevi Sempozyumu yapıldı.

Kur’an-ı Kerim ve Sünnet temelinde beslenme alışkanlıklarının ele alındığı sempozyumda gıdalar ile ilgili ilahi uyarılara işaret edildi. Fatih Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Muhit Mert, “Hikmetin kaynağı Cenab-ı Hak’tır. Allah kâinatta var olan her şeyi bir hikmete binaen yaratmıştır. Bu hikmetleri biz peygamberler sayesinde anlayabiliyoruz. Peygamber denince tek dini kuralları tebliğ eden bir birey akla gelebiliyor ancak peygamberler toplumlarının sosyal yaşamlarına da şekil vermiştir.” dedi.

Tefsir ile ilgili araştırmaları, yazıları bulunan Prof. Dr. Davut Aydüz de Kur’an-ı Kerim’de sıhhat ile ilgili ayetlerin yer aldığını anlattı. Aydüz, Kur’an’da adı geçen gıdaların yararlı olup mutlaka tüketilmesi gerektiğini dile getirdi. Aydüz, şunları kaydetti:

“İslam, hastalıklardan korunmaya tedaviden daha çok önem vermektedir. İslâmiyet getirdiği prensipler ile hastalıklarla mücadelenin temel esası olan temizliği emretmiştir. Şu aşamada modern tıbbın nihai hedefi de budur. Bunca teknik imkânlara rağmen hâlâ çoğu hastalıkların mahiyeti bilinmemekte, bunlara ‘medeniyet hastalıkları’ adı verilen yenileri eklenmektedir. Hastalar elbette tedavi edilmelidir ancak esas hedef, hastalığı doğuran etmenleri ortadan kaldırmak olmalıdır. Bunun için de yapılması gereken bulaşıcı hastalıklardan korunmaya, zararlı yiyecek ve içeceklerden uzak durmaya, dengeli beslenmeye, beden temizliği ve vücut sıhhatini önemli görmeye dikkat etmektir.”

Sarımsak, soğan, mercimek, et, kabak, reyhan, zencefil, çemen, hardal, hurma, incir, zeytin, zeytinyağı, üzüm, nar, kiraz, muz, bal, süt, beyaz et isimlerinin Kur’an-ı Kerim’de isimleriyle anıldığını ifade eden Aydüz, Bakara Suresi 61. ayette geçen gıdaların mutlaka tüketilmesi gerektiğini belirtti.

4. Tıbbu’n Nebevi Sempozyumu’nda hastalıklardan korunmak için manevi hijyenin de gerekliliğine temas edildi. Prof. Dr. Muhittin Akgül, besmelenin madden ve manen temizlenmenin, korunmanın formüle edilmiş hali olduğunu vurguladı. Akgül, “Besmelenin çekilmediği kurban ya da et, leş hükmündedir ve yenmez. Bu anlamda Besmele, haramı helal kılar.” uyarısında bulundu.

Şam Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nebil Şerif de besmele ile kesilen hayvan etlerinin açık kırmızı gül rengini, besmelesiz kesilen et örneklerinin siyaha yakın koyu kırmızı rengi aldığından söz etti. Şerif, besmelesiz etlerde sürekli çoğalan, büyük ölçüde zararlı mikrop ve bakteriler belirlendiğini sözlerine ekledi.
Şam Üniversitesi Veteriner Fakültesi Et Sağlığı Bölümü Profesörlerinden Fuad Nima’nın saptamalarına göre ise kesim anında çekilen besmele ve tekbirin hayvana yaptığı etki kanın büyük oranda dışarıya atılmasını ve eziyetin minimuma inmesini mümkün kılıyor. Yine besmele ve tekbirle kesilen hayvan etlerinde besmelesiz kesilenlerin aksine et dokularında kan ve mikropların bulunmuyor.
Araştırmayı yürüten grup adına Kuveyt Haber Ajansına açıklama yapan Prof. Dr. Halid Halave, “Laboratuvar ortamında yapılan deneylerde besmelesiz kesilen sığır, küçükbaş ve kuşların et dokularında pıhtılaşmış kan, çoğalmaya müsait bakteri ve mikroplar belirlenirken, Besmele ile kesilen hayvan et dokularında ise kan, mikrop ve bakterilere rastlanmadığını ifade etmektedir. “ dedi.