CHP İzmir milletvekili Mustafa Ali Balbay, İzmir’in Basmane semtinde Suriyeliler'in yaşadığı yerlerde 3 saat geçirerek insanlık dramına tanıklık etti. Basmane semtinde denize açılıp Yunan adalarına ulaşmak için çaba harcayan Suriyelilerin gereksinimlerini karşılayan bir pazar oluştu. Pazarda satılan ürünleri yerinde inceleyen Balbay, “Basmane’de tabelaların pek çoğu Arapçaya dönmüş. Suriyelilerin Yunan adalarına devamında Avrupa’ya ulaşması için gerekli malzemeler gibi satış yerleri yeni bir pazar oluşturmuş. Ama bunun adı tek anlamıyla can pazarı bu bir insanlık dramı.” dedi.

Balbay, 3 saat geçirdiği 'Suriye pazarı'ndaki izlenimlerini paylaştı. CHP İzmir Milletvekili, "İnsan kaçakçılığı sektörü oluşmuş. Türkiye’de hükümet, Suriyeliler dramına müdahale edemeyince, sınırlarına hakim olamayınca bir pazar oluşmuş. Basmane’nin ara sokaklarında, bodrum katlarında, kimi pazarcıların küçük dükkânlarında sadece kaçak yollarla denize açılıp Yunan adalarına ulaşmak isteyenlerin gereksinimlerini karşılayan malzemeler satılıyor. Burada can yeleği 50 TL, lastik içi 25 TL, su geçirmez cep telefonu kabı 8 TL, para saklama balonu 5 TL. Suriyeler gruplar halinde bunlardan ihtiyaçları kadar satın aldıktan sonra heyecanla denize açılacakları yerlerle ilgili pazarlıklara girişiyorlar işin bu yanı daha farklı yürüyor. 10 kişilik bir minibüsle uygun bir deniz kıyısına götürme fiyatı 2 bin TL’ye kadar çıkıyor. Tekne bunun üç dört katı." diye konuştu.

"CAN YELEĞİ DEĞİL, ÖLÜM YELEĞİ"

Pazarda satılan can yeleklerinin çıplak elle inceleyip dokununca bile kalitesizliği ortaya koyduğunu aktaran Balbay, "Merdiven altı atölyelerde yapıldığı belli olan, naylon bezlerle yapılmış can yeleklerinin içine beyaz köpük konduğu anlaşılıyor. Kimilerinin iddiası o ki, sünger koyan da var. Tabi ki sünger suyla buluşunca ne olacağını kestirmek zor değil. Denizde tekne battıktan sonra, denize düşünlerin çoğunun hemen batmasının önemli bir nedeni can yeleklerinin standartsız oluşu ve işlevi yapılması. Basmane’nin kimi yerlerinde küçük stüdyolar da açılmış. Buralarda fotoğraf çekiliyor. Kimlik oluşturma hatları var. Buraya gelenler kendi kimliklerini patlattıklarını söylüyorlar. Ancak genel bölgedeki yaşayanların gözlemi o ki burada herkese istediği şekilde kimlik verilebiliyor. Basmane’deki büyük postanede eskiden bölgenin temel gereksinimlerini karşılayan bir yoğunluk vardı. Şimdi ise ağırlığı Suriyeliler oluşturuyor. Uluslararası para transfer firmaları Ortadoğu’da Arap Yarımadası’nda en güçlü olduğu yer Katar. Suriyeliler yakınlarının Katar’dan para transferi yapıp İzmir Postanesi’ne gönderiyorlar. Buradan parayı alanlar, insan kaçakçılarıyla buluşup pazarlık usulü parayı veriyorlar ve Ege’yi aşıyorlar. Postanenin bir başka işlevi de gece denize açılacak olan kişiler, gündüz eşyalarını bavula koyup, postaneden Avrupa başkentlerinde tanıdıkları kişilerin adreslerine gönderiyorlar." dedi.

PARÇALANMIŞ AİLELER

Mustafa Balbay, gerek postane de, gerekse sokak aralarında sık sık anne ve çocukları bir arada görmenin mümkün olduğuna değinerek, şunları ifade etti: "Onlardan bazıları ile konuştuğumuzda çoğunlukla kocalarını Avrupa’ya ulaştığını orada yer edindiğini onları da bir an önce çağırmak üzere hazırlık yaptığı haberini veriyorlar. Postaneden sevinçle ayrılan bir Suriyeli kadına sevincinin nedenini sorduk. 'teyyare teyyare' dedi. Eşi Berlin’e ulaşmış Basmane Postanesi’ne para göndermiş o parayla uçak bileti alacak ve uçabilirse Berlin’ uçacak."

"BU ÜLKEDE BİR YÖNETİM YOK MU?"

CHP İzmir Milletvekili, Basmane izlenimlerini şu sözlerle sonlandırdı; "Basmane’de dönen trafik insan kaçakçılığından kalitesiz denize açılma ürünlerine kadar pek çok şey bu ülkede bir yönetim yok mu? Sorusunu sorduruyor. Avrupa’ya açılma konusunda insan kaçakçılarıyla pazarlık yapan Suriyeliler bizlerle konuşmak istemediler. Ancak dolaylı aldığımız ilk bilgiler insan kaçakçılığı yapanların önemli bir bölümünün de Suriye’den gelenler olduğunu gösteriyor. Suriye’den gelmişler kendi kurallarını oluşturmuşlar ve yeni gelen Suriyelilerin Avrupa’ya gidişinde aracılık edip para kazanıyorlar. İki üç otel sahibi olanları da duyduk. Basmane’de ki durum Türkiye’nin Suriye’den gelenlerle ilgili istatistik çalışmasında hukuki duruma kadar pek çok alanda zafiyeti olduğunu ortaya koyuyor. Zararın neresinden dönülürse kardır hükümet bu konularda bir kural getirmezse, Suriyeliler sorununun çözümüne insani akılcı uluslararası hukuku göz ardı etmeyen bir çözüm üretmezse, insan kaçakçıları simsarlar ve can pazarını göze alanlar kendi kuralını oluşturmaya devam edecekler."