Balıkesir Barosu Başkanı Yaşar Meyvacı, yargı bağımsızlığının hoyratça çiğnendiğini belirterek, "Hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti kavramlarının yıpratıldığı, toplumdaki hak ve adalet duygularının zaafa uğraması için bazı çevrelerce her türlü girişimin yapıldığı sürecin yıllardır biriktirdiği kaygılarımıza, cübbelerimiz ile ilgili olarak tarafımıza dayatılmaya çalışılan yaptırım olasılıkları ve hiçbir ilgimiz olmayan gelişmelerin tarafımıza kesilmeye çalışılan faturaları ile karşı karşıyayız." dedi.

Balıkesir Barosu üyeleri, Avukatlar Günü dolayısıyla Atatürk anıtı önünde düzenlenen törene katıldı. Çelenk koyan Meyvacı, saygı duruşu ve İstiklâl Marşı'nın ardından avukatlara hitap etti. Avukatların, yargının üç ayağından birisi olan savunmayı temsil ettiğini belirterek, savunmanın yanında hak arama işlevini de yerine getiren, yargının kurucu unsurlarından birisi olduklarına bildirdi. Bir Avukatlar Günü'nde daha yargı bağımsızlığının hoyratça çiğnendiğini savunan Baro Başkanı Meyvacı, İstabul Çağlayan Adliyesi'nde görevinin başında şehit edilen cumhuriyet savcısının acısını yaşadıklarını ifade ederek, "Yargı mensupları üzerinde gittikçe çeşitli biçimlerde yoğunlaşan baskılara eklenen terör baskısı ile biz avukatlar, çalışma sahamızda huzur içerisinde çalışamayacağımız tedirginliği içerisindeyiz." diye konuştu.

'O CÜBBE ALNIMIZIN TERİ'

"Ne hazindir ki cübbelerimizden sorumlu tutuluyoruz." diyen Yaşar Meyvacı, konuşmasına şöyle devam etti: "Son yıllarda gerek Avukatlar günlerinde gerekse yeni adli yıl açılış törenlerinde yargının bağımsızlığı, yargıcın tarafsızlığı, adaletin herkes için aynı standartta gerçekleşebilmesi koşulları için uğraş verir, tedirginliklerimizi, kaygılarımızı ve önerilerimizi dile getirirken bir gün cübbelerimizden sorumlu tutulacağımız aklımıza bile gelmezdi, çünkü bizim cübbemiz de yargının diğer unsurları olan hakim ve savcı meslektaşlarımızın cübbeleri gibi bize de hiç kimse tarafından bağışlanmadı. O cübbe bizim de alnımızın teri, emeğimizin karşılığı, yeminimizin sembolü ve onurumuzdur. Hukukçuların gündemi özenle değiştirilerek, biz avukatlar onurumuza, mesleğimize sahip çıkmak zorunda bırakıldık. Yargı içerisindeki yeri ve statüsü tartışmalı hale getirilmeye çalışılan biz avukatların, böylece yargının asıl sorunlarıyla ilgilenmesinin engellenmeye çalışıldığını düşünmek bile istemiyoruz. Sanki biz avukatlar, geçen hafta Çağlayan Adliyesi'nde şehit edilen meslektaşımız Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın katline ilgisiz kalmışız, umursamamışız, yasını tutmamışız gibi bir izlenimin yaratılmaya çalışıldığı da akla geliyor. Oysa ister avukat, ister hakim, ister savcı olsun yargı mensuplarından herhangi birinin göreceği zarar hepimizi derinden yaralar."

'YARGININ KURUCU UNSURLARINDAN BİRİYİZ'

Avukatların yargının kurucu unsurlarından birisi olduğunu belirten Balıkesir Barosu Başkanı, "Avukatları cübbelerinden sorumlu tutmaya çalışanlar, öncelikle kendilerinin adliyelerin güvenliğine ilişkin görevlerini tam anlamıyla, eksiksiz, kusursuz yapıp yapmadıklarının muhasebesini yapmalıdırlar. Yargının diğer kurucu unsurları ile birlikte sahip olduğumuz haklarımızın elimizden alınmasına, mesleki ve kişisel onurumuzla oynanmasına, birilerinin keyfi uygulamalarıyla küçük düşürülmemize asla izin vermeyeceğiz, sessiz kalmayacağız. Savunmanın temsilcisi, hak aramanın yılmaz savaşçıları avukatların sindirildiği, işlevlerini yerini getiremediği toplumlarda adaletin asla gerçek anlamda tecelli edemeyeceğini bir kez daha ilgili ve yetkililere hatırlatıyor, bu duruma düşürülen toplumlarda yaşanan acı, kan ve gözyaşı dolu tabloları bir kez daha zihinlerinde canlandırmalarını istiyoruz. Mesleki onurumuza yönelttikleri keyfiliğe son vermeleri için konunun ilgililerini uyarıyoruz. Lütfen elinizi cübbemizden çekiniz. Hatırlatmak isteriz ki tarih boyunca hiç kimsenin efendisi olmak özlemimiz olmadığı gibi hiç kimsenin de efendimiz olmasına izin vermedik." ifadelerini kullandı.