Manisa eski Baro Başkanı Zeynel Balkız, sulh ceza hakimliklerinin, iktidarın sopası olarak kullanılmak istendiğini söyledi. Balkız, "Bir gün yapılan her türlü hukuksuzluğun hesabı sorulabilir." uyarısında bulundu.

Manisa'da 2. Sulh Ceza Hakimliği'nin, 'makul şüphe' gerekçesiyle geçen hafta 5 dernekte arama izni vermesinin ardından bugün de aynı gerekçeyle 1. Sulh Ceza Hakimliği'nin izniyle 6 dernekte daha arama yapıldı. Derneklere yapılan baskınları değerlendiren Manisa eski Baro Başkanı, MHP milletvekili adayı Zeynel Balkız, bunların hepsini siyasi olarak değerlendirdiklerini belirterek, 'Siyasetin yargıya müdahalesi, yargının siyasete alet olması." dedi. Manisa’da bu derneklerle ilgili kamuoyuna, yargıya intikal etmiş hiçbir suistimal, şikayet olmadığı halde bunların hepsi hakkında, makul şüpheyle baskınların yapılmış olmasının tamamen hukuk dışı bir uygulama olduğunu ifade eden Balmız, "Makul şüphe olarak nitelendirilmesi için bu derneklerin, kuruluşların kamuoyunca da bir takım duyumlarla veya da istihbari bilgilerle bunlar hakkında olumsuz kanaatlerin oluşması gerekirdi. Halbuki bu dernekler yıllardan beri Manisa’da faaliyet yürüttükleri halde bugüne kadar basına, yargıya, emniyet intikal etmiş bir suç unsuru faaliyetleri duyulmamış, görülmemiştir." dedi.

Ceza usul yasalarının ve yeni Türk Ceza Kanunu’nun komisyonunda görev alan Prof. Dr. İzzet Özgenç'in dahi tek
başına sulh ceza hakimliklerinin, hukuka aykırı bir yapılanma olduğunu ve bunların kararlarına karşı itiraz merciinin bulunmamasının temel hukuk kurallarına aykırı olduğunu ifade ettiğini hatırlatan Balkız, sulh ceza hakimliklerinin, Türkiye’de iktidarın sopası olarak kullanılmak istendiğine dikkat çekti. Balkız, "Yargıçlarımıza, emniyet mensuplarımıza bir hatırlatmada bulunmak isterim, evrensel hukuk normların dışına çıkarak, insan haklarını ihlal edici, masumiyet karinesini ortadan kaldırıcı nitelikle insanları ve kurumları peşinen hükümlü ilan edecek tavır ve davranışlar içirişine girmemelidirler. Bugün iktidar ile uyumlu görülen, uyumlu hale getirilmeye çalışılan yargı düzeni iktidarın müsamahası altında bir takım hukuk dışı davranışları sanki mevzuata uygunmuş gibi sürdürmek isteyebilirler ama asıl olan kuvvetler ayrılığıdır. Bir gün yapılan her türlü hukuksuzluğun hesabı sorulabilir." diye konuştu.