Gözlerin çevrildiği İstanbul Anadolu Adliyesi 4. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Özlem Karaçam, hurriyet.com.tr'ye yaptığı açıklamada tahliye başvuruları ile ilgili çalışmanın devam ettiğini, 15-20 dakika sonra kararı açıklayacaklarını söyledi.

'Balyoz' davasında kararı alacak heyetin başkanı Özlem Karaçam... Mahkeme Başkanı Karaçam ile üyeler Berrin Çelen, Mübeccel Saraçoğlu ve  Tülin Akbey tahliye taleplerini değerlendirdi. Bu arada, Balyoz sanığı Dursun Çiçek'in kızı Av. İrem Çiçek ise, sosyal medya hesabı üzerinde yaptığı açıklamada "Karar yazılıyor, bekliyoruz. Henüz kararı almadık" dedi.

SAVCI YENİDEN YARGILAMA VE TAHLİYE İSTEDİ
Balyoz davasında kararı verecek olan Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, AYM'nin kararı hakkında duruşma savcısından görüş istedi. Savcı mütalaasında, yargılamanın yeniden yapılmasını ve infazın ertelenmesini istedi. Bu aşamadan sonra mahkemenin kararını vermesi bekleniyor.

VE TAHLİYE
Savcının mütaalasını mahkeme, Balyoz davasıyla ilgili kararını açıkladı. Mahkeme savcının mütalaasına uyarak 230 sanığın tamamı için yeniden yargılama ve infazın durdurulması kararı verdi. Bu kararla cezaevinde Balyoz davasından hükümlü olarak tutulan isimlerin tamamın tahliye edilecek.

SİLİVRİ CEZAEVİ ÖNÜNDE KALABALIK ARTIYOR

Balyoz davasında tüm sanıkların tahliye olmasıyla Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü önünde adeta bayram havası yaşanıyor. Yakınları cezaevinde bulunan asker yakınları cezaevi önüne geldi.
SİLİVRİ CEZAEVİ ÖNÜNDEN KARELER

“DAVALAR HUKUKİ DEĞİL SİYASİYDİ”

Ellerindeki bayrakları sallayan asker yakınları arasında bulunan emekli Kurmay Albay Dursun Çiçek'in eşi Gülşen Çiçek “Bizim 5 yılımızı nasıl geri verecekler? Hırsız hırsızlık yapar. Ondan sonra malını teslim eder. Maalesef sistem böyle oldu. Bir hırsızlık yaptılar. Canımızı sevdiğimizi elimizden aldılar. Sonra da pardon deyip geri verdiler. Bunun nasıl altından kalkacaklar bilemiyorum. Evlatlarımıza nasıl bir eğitim vereceğiz, onu da bilemiyorum. Yalan dolan iftira ülke böyle olmamalı. Çocuklarımız bununla yetişmemeli. Maalesef yeni doğan çocuklar 4-5 yaşına gelmiş, çocuklar damat olmuşlar. Kızımla beraber hukuk mücadelesi verdik. Ama bitmedi. Hainlik yapanları ülkemizi karıştıranları bulacağız ve adalete teslim edeceğiz. Biz onlar gibi iftira değil gerçek koşulları sergileyeceğiz. 4 gözle bekliyoruz.  Sımsıkı sarılıp bir daha bırakmayacağız” dedi.

“ADALETE GÜVENİMİZ HALA TAM DEĞİL”

Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın eşi Nilgün Doğan: “Çok gecikmiş bir karar. 4 seneden sonra sahte ve üretilmiş delilerle insanlar ne adına tutuldu içerde tutsak edildi onu bilmiyoruz, daha doğrusu biliyoruz davalar hukuki değil siyasi davalardı. Ancak mağduriyetin de bir haddi hududu vardır. Biz başında mahkemelere ve adalete çok inanmış güvenmiştik. Maalesef bu tahliyeye rağmen bizim adalete güvenimiz inancımız hala eski yerini bulmuş değil. Yarın bir gün ülkemizde yaşayan çocuklarımız torunlarımız nelerle karşılaşacak onun hesabını dahi yapamıyoruz. Çok acı veren bir şey. İçimiz acıyor inanın. Gereği gibi sevinemedik. Sevinmesini bilemedik. 4 senedir bu mağduriyeti yaşadık. Eşim cezaevine girmeden önce torunu yenidünyaya gelmişti. 4 senedir torununu görmedi. Bu bizim yaşadığımız mağduriyetlerin binde biri. Bütün arkadaşlarımızı hastalıklar boğuştu, ölümlerle boğuştu. Biliyorsunuz onu intiharları oldu. Bütün bunların hesabını sonuna kadar da sormaya ben kendi adıma yemin ettim, soracağım da. Bunun hesabını veremeyecekler biliyorum. Sonuna kadar sürdüreceğim bu mücadelemi. Eminim ki arkadaşlarım da benim gibi düşünüyor.

"MÜCADELEMİZ ASIL ŞİMDİ BAŞLIYOR”

Dursun Çiçek'in kızı İrem Çiçek de tahliye haberini 15:45'te Silivri Cezaevi önünde aldı. Çiçek, “Gerçekten zor ve büyük bir mücadele verdik. Çok mutluyuz, sevinçliyiz. Ama bir tarafımız buruk. İçeride olan ve burada aramızda olmayan subaylar var. Onlardan birinin kızı Duru”¦ O da babasının elini bugün tutacaktı. Ama tutamıyor. Mücadelemiz asıl şimdi başlıyor. Kimin ak, kimin kara olduğu gün bugün. Adil yargılamayla bizim bu kumpası kuranları bulacağımız, bundan sonra buraya taşıyacağımız gün olacak. Başta tek başımıza mücadeleye başladık. Her aile kendi kendine büyük bir savaş verdi. Haklı bu savaşın mutlaka bir sonu vardı. Bugün de o sonlardan biri” dedi.