Balyoz’da kumpas kurulduğu iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen gazeteci Mehmet Baransu’ya Balyoz belgelerini kimden, ne zaman aldığı soruldu. Belgelerde darbeyle ilgili kısımları yayınladıklarını söyleyen Baransu, sorumlu davranarak askeri gizli bilgileri ise yayınlamadıklarını anlattı. Baransu orijinal belgeler kendilerine gelir gelmez savcılığa teslim ettiklerini kaydetti. Baransu, Balyoz belgelerini Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur ve Kurtuluş Tayiz ile birlikte incelediklerini belirtti.

Baransu’nun emniyet ifadesinde haber kaynağının öğrenilmeye çalışıldığı ortaya çıktı. Baransu’ya Bayoz belgelerini kimden aldığı ve savcılığa teslim ettiği süreç soruldu.

Tanımadığı ve emekli asker olduğunu söyleyen birinden aldığını belirten Baransu, önce kopya CD’leri aldığını ve bunları gazetede incelediklerini kaydetti. Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Yıldıray Oğur, Kurtuluş Tayiz, kendisi ve ismini hatırlamadığı biri ile birlikte incelediklerini söyledi. İddiaları ciddi gördükleri için haberleştirdiklerini belirten Baransu, aynı kişiden daha sonra orijinallerini aldığını anlattı. Söz konusu haberde de kendisi ile birlikte Yasemin Çongar ve Yıldıray Oğur’un imzasının bulunduğunu hatırlatan Baransu bu konularla ilgili bilgileri daha önce de savcılığa anlattığını hatırlattı.

Savcılıkta ve askeri savcılıkta verdiği belgeleri teslim alma süreciyle ilgili ifadelerinin farklı olduğu sorusuna Baransu, ifadelerinin farklı olmadığını, belgeleri teslim ettiğinde yaptığı detaylı anlatımın Başsavcıvekili ve askeri savcı tarafından tutanaklara kısaca geçirilmesinden dolayı bu durumun ortaya çıktığını kaydetti.

Belgeleri aldığını söylediği kişiyle nederede, kaç kez görüştüğü ve nasıl irtibata geçtiği de soruldu. Kaynağı ile iki kez görüştüğünü aktaran Baransu, ilkinin tarihini hatırlamadığını, ikincisini ise 29 Ocak 2010 günü olduğunu söyledi. Baransu Taraf gazetesine yakın bir yerde görüştüğünü ifade etti. Bu kişinin yolda kendisiyle irtibat kurduğunu, önemli bir haberle ilgili görüşmek istediğini söylediğini anlattı. İlk görüşmelerinde 3 DVD 1 CD aldığını aktaran Baransu ikinci görüşmelerinde ise bavul içerisinde orijinal belgeleri aldığını söyledi. Bu orijinal belgeleri aynı gün savcılığa teslim ettiğini kaydetti.

Askeri savcının kendisine kaynağının muvazzaf mı emekli mi olduğunu sorduğunu kaydeden Baransu, emekliye benzediğini, asker tıraşlı olmadığını, saçının uzun, normal saç olduğunu söylediğini belirtti. Savcının ‘saçları uzundu’ yazması üzerine medyada ve kamuoyunda saçları uzun ve eski asker olması nedeniyle İskender Pala’nın isminin geçtiğini hatırlattı.

Devlete ait gizli belgelerin çıktısını neden aldığı sorulan Baransu, hiçbir ifadesinde belgelerin çıktısını aldıklarını söylemediğini belirtti. Bilgisayar üzerinden kopyaladıkları CD’lere bakarak incelediklerini anlatan Baransu, “Bavulun içinden aldığımız 3 DVD’de darbe planı haricindeki hiçbir belgeyi yayınlamadık. Sorumlu bir yayıncılık yaptık. Kozmik odadan çıkan ve Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in de her şeyimizi çaldırmışız dediği olayda vatandaşlık görevimizi yapıp, sorumlu gazetecilik görevimizi yapıp bu belgeleri tekrar devlete teslim ettik.” dedi. Askeri harekatları tehlikeye sokabilecek hiçbir belgenin çıktısını almadıklarını ve haber yapmadıklarını vurgulayan Baransu, belgeleri savcılığa teslim ettikten sonra askeri harekatları tehlikeye sokabilecek herhangi bir belgenin ortaya çıkmamasının işlerini ciddi yaptıklarını ve sorumlu davrandıklarını gösterdiğini söyledi. Yüze yakın duruşma yapıldığını, Balyoz darbe planıyla ilgili haberler çıktığını hatırlatan Baransu, askeri hareketleri tehlikeye sokacak tek bir belgenin dahi yayınlanmadığını ifade etti. Askeri savcılığın da konuyu araştırdığını belirten Baransu, bu yönde kendileriyle ilglii suçlama yapılmadığını kaydetti.

Baransu, dönemin başbakanları Abdulah Gül ve Recep Tayyip Erdoğan dahil siyasileri hedef alan belgeleri yayınladıklarını söyledi. Baransu, “İstanbul’un üzerine çökmek isteyen, dönemin başbakanını tutuklamak isteyen, binlerce insanı statlarda yargılayıp askeri cezaevine koymak isteyen, seçilmiş iktidarı devirmek isteyen bir grubu yazdık.” dedi.

Belgeleri neden imha ettiği sorusuna Baransu, kendisi ve diğer gazeteci arkadaşlarının orijinal belgeleri imha etmediklerini söyledi. Orijina belgeleri devlete teslim ettiklerini tekrarlayan Baransu, bunların hepsinin mahkemede olduğunu ifade etti. Kaynağından önce kopyalarını aldığını ve incelediklerini tekrarlayan Baransu daha sonra orijinallerini alınca savcılığa teslim ettiğini, bunların Balyoz dava dosyasında mevcut olduğunu ve imha edilmediğinin açıkça görülebileceğini söyledi.

Belgeleri neden kaynağından aldığı anda savcılığa teslim etmediği sorulan Baransu, ilk aldığı belgelerin orijinal olmadığını tekrarladı. Bu belgeleri incelediklerini, haber kısımlarını yayınladıklarını, orijinalleri gelir gelmez de savcılığa verdiğini kaydetti.