Balyoz’da kumpas kurulduğu iddiası üzerine başlatılan soruşturma kapsamında mahkemeye sevk edilen gazeteci Mehmet Baransu tutuklandı. Mahkeme, Baransu'yu devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme ve gizli belgeleri temin etme suçlarından tutuklanmasına karar verdi.

Soruşturma kapsamında emniyette ifade veren Baransu sabah saatlerinde İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Savcı Gökalp Kökçü, ifadesini almadan Baransu’yu örgüt kurmak ve yönetmek, devletin gizli kalması gereken belgelerini temin etmek, açıklamak ve yok etmek suçlarından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk etti.

İstanbul 5. Sulh Ceza Hakimliği, Baransu’nun ‘devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme amacı dışında kullanma hile ile alma çalma’ ve ‘devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme’ suçlarından tutuklanmasına karar verdi.

Tutuklama gerekçesinde delillere göre, Baransu’nun eylemine konu olayın Balyoz darbe planı olarak bilinen plan ve bu plana ilişkin DVD, CD ve belgeler olduğu belirtildi. Bu belgeler ile birlikte Egemen Harekat Planı’nı da Baransu’nun temin ettiği kaydedilen kararda, Egemen Harekat Planı’nın ‘çok gizli’ gizlilik derecesine ait olduğu ifade edildi. Bu plandaki bilgilerin devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken nitelikte olduğu kaydedilen kararda, bu CD’lerdeki 118 adet gizli belgenin de çalındığı belirtildi.

Baransu’nun ‘bir şekilde ele geçirdiği belgelerin kopyası olsa dahi ilgili mercilere teslim etmek yerine kendisi tarafından imha edildiğinin ifade edildiği’ anlatılan kararda, “Ancak imha edilip edilmediğinin henüz bilinmediği, bulunamayan gizli belgelerin halen nerede olduğu, kimin elinde bulunduğu ve ne amaç ile kullanılacağının bilinmediği” kaydedildi.

Baransu’nun belgeleri aldığını söylediği emekli asker olduğunu bildirdiği kişinin kim olduğu konusunda henüz bir tespitin yapılmadığı belirtilen kararda, bu kişi ile birlikte hareket eden başka kişiler bulunup bulunmadığının da henüz tespit edilemediği vurgulandı.

Hakim, Baransu’nun “Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçundan yapılan tutuklama talebini “örgüt kurma suçunun oluşabilmesi için yeterli ve gerekli olan kişi sayısının henüz tespit edilemediği bir örgütün kurulduğundan ve varlığından bahsedilmesi için bu aşamada gerekli ve yeterli tutuklama tedbirini gerektirir ölçüde delilin bulunmadığı” gerekçesiyle reddetti. “Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” suçundan yapılan tutuklama talebi ise “tutuklama tedbirinin ölçülü olmayacağı” gerekçesiyle reddedildi.