Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan Gazeteci Mehmet Baransu’nun babası Bahattin Baransu, en son görüşte bir takım sıkıntılarla karşılaşıldığını gardiyanların Baransu’nun üzerine yürüdüğünü anlattı. Bahattin Baransu, “Hatta Mehmet’i darp etmeye kadar teşebbüste bulunmuşlar. Bunun için ben Mehmet’in hayatından çok endişeliyim. Korkuyorum ki Mehmet’e bir hal gele. Bana bunu gardiyanların takınmış olduğu tavır kanaat veriyor.” dedi.

Bahattin Baransu, cezaevinde bulunan oğlu Mehmet Baransu’nun durumu hakkında Cihan Haber Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu. Oğlunun yaklaşık 100 gündür cezaevinde tutuklu olarak bulunduğunu söyleyen Baransu, “Mehmet’in bu müddet zarfında sanki katilmiş gibi veya hakkında isnat edilen suç kesinleşmiş gibi Mehmet halen tecrit altındadır. Birileriyle görüştürülmüyor. Tek odadaydı bir zaman. Şimdi de yanına bir arkadaş vermişlerdir Silivri Cezaevi'nde.” ifadelerini kullandı.

MEHMET’İ DARP ETMEYE KADAR TEŞEBBÜSTE BULUNMUŞLAR

Mehmet’i görmek için İstanbul’a, İstanbul’dan da Silivri Cezaevi’ne kadara geldiklerini ifade eden Baransu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bizi görüştürmemek için çeşitli bahaneler üretiyorlar. Mehmet’i alıp mahkemelere götürüyorlar. Mahkemelerde geç saatlere kadar cezaevine götürmüyorlar. Biz de o şekilde bekliyoruz. Bunun yanında dün Mehmet’in görüş günüydü. Ben gitmemiştim, hanımı gitmişti. Kapalı olarak görüşme esnasında Mehmet’in yarım saat kadar telefonunu kesmişler. 5 tane gardiyan, Mehmet telefonun neden kesildiğini kendilerine sorduğunda ‘biz yukarıdan emir aldık, biz bu şekilde hareket etmek zorundayız’ cevabını almış. Mehmet kendilerine yasal hakkı olduğunu söylemiş. 'Haftada bir saat görüşmem gerekiyor, niçin bana böyle yapıyorsunuz’ demiş. Bunun üzerine Mehmet’in üzerine yürümüşler. Hatta Mehmet’i darp etmeye kadar teşebbüste bulunmuşlar. Bunun için ben Mehmet’in hayatından çok endişeliyim. Korkuyorum ki Mehmet’e bir hal gele. Bana bunu gardiyanların takınmış olduğu tavır kanaat veriyor."

MEHMET’İ PSİKOLOJİK BASKIYA ALMALARINA DA BİR ANLAM VEREMİYORUM

"Şunu da hiçbir zaman unutmamalıyız ki, biz özgür Türkiye’de yaşıyoruz." diyen Baransu, demokrasi memleketinde yaşadıklarını hatırlattı. Baba Baransu, "Şu an her ne kadar hukukun üstünlüğü işlemiyorsa da illaki bir gün gelecektir, bu aydınlı günleri göreceğiz. Hukukun üstünlüğü çalışacaktır. Hak ve adalet tecelli edecektir. Haklı hakkına haksız da haksız olduğunun karşılığını görecektir. Bunun için hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bu şekilde Mehmet’i psikolojik baskıya almalarına da bir anlam veremiyorum.” diye konuştu.

RAMAZANIN İLK BAŞLANGICINDA İFTAR YEMEĞİNDE ZORLUK ÇIKARDILAR

Bahattin Baransu, şunları kaydetti: "Ramazanın ilk başlangıcında iftar yemeğinde zorluk çıkardılar. Hatta sahur yemeğini vermemezlik yapmışlar. Şu anda aldığım duyumlara göre bu hususta bir sorun yoktur. Normal bir yemeği ikram ediyorlar. Mehmet’e psikolojik baskı vardır. Mehmet bu oyuna gelmez.”

75 MİLYONA BİR KİŞİNİN DARBE YAPMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR

Baransu, oğluna isnat edilen suçun darbe suçu olduğunu ifade ederek, “75 milyona bir kişinin darbe yapması mümkün değildir. Mantık adında mümkün değildir. Yasal olarak da mümkün değildir. Aslında Mehmet’in darbe suçu değil de darbeyi önlemek için Mehmet bu girişimde bulundu. Mehmet darbe suçunu engellememiş olsaydı şimdi Mehmet’in yerinde başkaları yatıyordu. Bunun da Türkiye’de çok pahalıya mal olacağını kesinlikle bilsinler.” dedi.

GÖRÜŞME ESNASINDA BİZİM YİNE 15- 20 DAKİKAMIZI GASP ETTİLER

Oğlu ile en son Haziran ayının 10'unda görüştüğünü aktaran Baransu, "Görüşme esnasında bizim yine 15-20 dakikamızı gasp ettiler. Mesnetsiz oyalamalara tevessül ettiler. Yine de bir şekilde görüştük. Gönül arzu eder ki bundan sonraki süreçte görüşmemizi engellemesinler. Kapalı görüş yaptık.” ifadesinde bulundu.

KENDİLERİNE TEŞEKKÜR ETMEK İSTİYORUM

5-6 gün önce aydınların Mehmet Baransu’nun haksız olarak tutuklu olduğuna dair kampanya başlattıklarını hatırlatan Bahattin Baransu, “Mehmet’in behemehâl serbest bırakılmasını vurgulamışlardır. Bu hususta ben kendilerine teşekkür etmek istiyorum.” diye konuştu.