Eskişehir Barış Bloku ve KESK Dönem Sözcüsü Yalçın Mutlu, kentteki 'Barış Yürüyüşünde' Cumhurbaşkanı aleyhine slogan attıkları gerekçesiyle bazı kişilerin önceki gün gözaltına alınmasına sert tepki gösterdi. Mutlu, "Kaçma ihtimali olmayan, evi, işi belli, sadece slogan atmakla suçlanan bu insanlar 24 saate yakın gözaltında kalmışlardır. Cumhurbaşkanına hakaretin cezası 1 ila 4 yıl olarak belirtilmekte, bu soruşturma için Adalet bakanının izni gerekmektedir. Dosyada izin ve eksikler olmasına rağmen emniyet ve savcılık alel acele gözaltı yapmıştır. Bu keyfiyet olup, düşündürücüdür." dedi.

Mutlu, konuya ilişkin yaptığı basın toplantısında, Eskişehir Barış Bloku olarak dünyadaki tüm insanların istediği, özlediği barışı istemek için 1 Eylül Dünya Barış gününde alanlara çıktıklarını söyledi. Demokrasiye olan inançlarıyla yürüyerek, bağırarak savaş isteyenlere karşı barış istediklerini anlatan Mutlu, "Ne yazıktır ki 2 Eylül'de, saat 13.00'te 9 arkadaşımız hakkında tutanak tutuldu. Saat 19.00'da 5 arkadaşımız gözaltına alındı. Gece nezarette kalıp ertesi gün saat 10.00'da hakim karşısına çıkarılmıştır. Suçlarının cumhurbaşkanı aleyhine slogan atmak olduğunu ifade edilmiş, fakat hakim serbest bırakmıştır." diye konuştu.

Kaçma ihtimali sıfır olan, evi, işi belli, sadece slogan atmakla suçlanan gençlerin 24 saate yakın gözaltında tutulduğunu aktaran Mutlu, "Cumhurbaşkanına hakaretin cezası 1 ila 4 yıl olarak belirtilmekte. Bu soruşturma için Adalet bakanının izni gerekmektedir. Dosyada izin ve eksikler olmasına rağmen emniyet ve savcılık alel acele gözaltı yapmıştır. Bu keyfiyet olup, düşündürücüdür." ifadesini kullandı.

Madende, inşaatlarda, sokak infazlarında ölenlerin sorumlularının, kaçakçılık yapan, tonlarca altın kaçıran, evlerinde para sayma makinası ya da gemileri nasıl aldığını açıklayamayanların ne gözaltına alındığını, ne de yargılandığını anlatan Mutlu, şöyle konuştu: "Nedeni çok açıktır. Muhalefet edenlere, barış isteyenlere, demokrasi isteyenlere, yandaş olmayanlara karşı baskı oluşturmak ve sindirmek. Başbakanın talimatı ile yayınlanan genelgede bunu tariflemektedir. Sarayın ve AKP'nin ileri demokrasi anlayışı budur. Genelge ile basına, yazarlara, barış isteyenlere operasyon başlatılmıştır. Tutuklama, soruşturma ve fişleme emri verilmiştir. 12 Eylül'ün yaklaştığı şu günlerde, yaşadıklarımızın 1980'den farkı nedir? Güvenlik yasası ve genelge geri çekilmelidir."