Konya Barosu Başkanı Fevzi Kayacan, baroya üye bir grup avukatla birlikte açıklama yaptı ve Baroya kayıtlı avukat Memduh Oğuz'un tutuklanması kararının hukukun 'suçla orantılı ceza' kuralına aykırı ve ağır bir karar olduğunu belirtti.

Konya'nın tanınmış avukatlarından Türkiye Futbol Federasyonu Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu eski üyesi Memduh Oğuz'un 'gizlilik kararı' bulunan bir soruşturma dosyası çerçevesinde gözaltına alınması, serbest bırakılması ve sonrasında yeniden yakalanıp tutuklanması Konya Barosu'nu harekete geçirdi. Baroya kayıtlı 60 kadar avukatla birlikte konuyla ilgili basın açıklaması yapan Baro Başkanı Avukat Fevzi Kayacan, yargıya intikal etmiş bir soruşturmanın içeriğine ilişkin konuşmayı uygun görmediklerini maksatlarının hukukun temel ilkeleri konusunda hatırlatmalar yapmak, kamuoyunu bilgilendirmek olduğunu vurguladı.

'HALKIN ADALET DUYGUSUNU ZEDELEMEKTE'

Evrensel ve yerel hukukta tutuklama kararının olağanüstü bir tedbir kararı olduğunu kaydeden Baro Başkanı Kayacan, "Aslolan yargılamaya konu olan kişilerin özgürlüğüdür. Tutuklama istisnai bir tedbir kararıdır ve yasada koşulları sayılmıştır. Tutuklama kararı için yasada sayılan koşulların varlığı somut delillerle ortaya konulmalıdır. Ülkemizde maalesef olağanüstü tedbir kararı olan tutuklama öteden beri bir sorun olmuştur. Yasama organı bu sorunu çözmek için adli kontrol kararı yasal mevzuata dahil edilmiştir. Meslektaşımız Memduh Oğuz hakkındaki soruşturma ve kovuşturmada önce adli kontrol şartıyla serbestlik kararı verilmek suretiyle kişi özgürlügünü önceliyor. Ancak sonra devreye giren mahkeme istisnai bir tedbir kararı olan tutuklama vermek suretiyle orantılılık ilkesini çiğniyor. Konya Barosu olarak hep hukukun üstünlüğünün, evrensel hukukun, ülkemizin taraf olduğu uluslararası hukuk belgelerinin ve AİHS'nin kurallarına uygun adaletin tesisinin gerektiğini vurgulayıp savunduk. Ülkemizde son dönemde hukuk sistemi üzerinde yoğunluğu hızla artan tartışmalar yaşanmaktadır. Bu tartışmalar halkın adalet duygusunu zedelemektedir. Hukuk herkes için hava, su gibi ihtiyaçtır. Herkes için adalet, adalet için de avukat diyoruz." dedi.

'AVUKATLARININ DAHİ İÇERİĞİNİ BİLMEDİĞİ BİR SORUŞTURMA YEREL BASINDA NASIL HABER YAPILIYOR'

Açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını cevaplandıran Fevzi Kayacan, bir soru üzerine hakkında gizlilik kararı bulunan bir soruşturma dosyasının ve bu dosya çerçevesinde yapılan gözaltı-tutuklama işleminin yerel ve ulusal basında 'Konya'da paralel yapı operasyonu' başlıklarıyla haber olmasını eleştirdi. Kayacan, "Gizlilik kararı dolayısıyla şüphelinin avukatlarının dahi içeriğini bilmediği bir soruşturma dosyası bazı yerel basın organlarında nasıl 'paralel yapıya operasyon' başlığı altında haber yapılıyor bilmiyoruz." dedi.

'TÜRKİYE'DE BİR HUKUK KAOSU ELBİRLİĞİYLE OLUŞTURULDU'

Konya Barosu Başkanı Fevzi Kayacan, Sulh Ceza Hakimlikleri'nin Anayasa'ya uygunluğu hakkındaki başka bir soruyu, "Ülkemizde cumhuriyetin ilk günlerinden bu yana hukuk sisteminde hep olağanüstülükler yaşandı. Bu olağanüstü yargı silsilesinin son halkası Sulh Ceza Hakimlikleri oldu. Son dönemde hukukla ilgili o kadar çok düzenleme yapıldı ki, üstelik bu düzenlemeler 'torba yasa'ların kıyısına köşesine iliştirilerek yapıldı. Türkiye'de bir hukuk kaosu elbirliğiyle oluşturuldu. Türkiye'de Sulh Ceza Mahkemeleri varken hiç ihtiyaç olmadığı halde Sulh Ceza Hakimlikleri ihdas edildi. Herkesin bildiği, kabul ettiği var olan hukuki sistemi ve kaideleri değiştirip, kısa süreli aralıklarla da sürekli revize ediyorsanız evrensel hukukun en temel kaidesi 'hukuk güvenliği' ortadan kaldırılmış olur. Bu anlamda Türkiye'de bir hukuk kaosu yaşadığımız kesindir. Anayasa Mahkemesi'nin evrensel hukuka, AİHS'ye ve Türkiye Cumhuriyeti anayasasına aykırı hukuki düzenlemeleri ve hakimlikleri bir an önce kaldırmasını ve Türk adalet sistemini içine düştüğü kaotik ortamdan çıkarmasını umut ediyor, bekliyoruz." dedi.