Adana Barosu Başkanı Mengücek Gazi Çıtırık, iktidarın seçimden önce gazete ve TV’lere el koyacağı, 200 kişiyi gözaltına aldıracağı’ iddialarını ‘kaygı ve üzüntü verici’ olarak değerlendirdi.

Twitter fenomeni Fuat Avni’nin iddialarını değerlendiren Çıtırık, anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan temel ve hak ve özgürlükleri insanların rahat bir şekilde kullanması gerektiğini vurguladı. “Bırakın temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasını Anayasa’nın askıya alındığı bir süreci yaşıyoruz.” diyen Çıtırık, “Temel hak ve özgürlükler artık alabildiğine daraltılmış halde. Yargı tamamen siyasi iktidarın emrine girmiş, onların gösterdiği doğrultuda hareket ediyor. Yargı bir nevi iktidarın talimatlarını yerine getiren bir kurum haline dönüşmüş. Kuvvetler ayrılığı yerine, kuvvetler birliği esas olmuş ve burada yürütme belirleyici rol oynuyor. Bugün Türkiye’de hiç kimsenin hukuk güvenliğinden bahsedilemez.” ifadelerini kullandı.

İKTİDAR KENDİSİNİ HUKUKLA BAĞIMLI SAYMAMAKTA
İnsanların muhalif olabileceğini ve siyasi iktidar gibi düşünmeye bileceğini aktaran Baro Başkanı Çıtırık, “Vatandaş ‘kaçak sarayın’ sakini gibi düşünmeyebilir. Daha farklı bir şekilde örgütlenme veya ülke istekleri olabilir. İktidar, özellikle ‘kaçak sarayın’ sakini hep sandıktan çıkmayı kendilerine meşruiyet kaynağı olarak görüyor. Fakat sandıkta azınlıkta kalan insanların da hakları var. Bütün uygulamalara bakıldığında ‘sandıktan birinci çıktım, her dilediğimi yaparım’ diye bir yaklaşım söz konusu. 21. yüzyılda bu kadar keyfiliğin yaşanmaması gerekir. Zaten hukuk devleti bu keyfiliğin yaşanmaması için vardır. Ama iktidar kendisini hukukla bağımlı saymamakta. Hukuku ve yargıyı kendilerine ayak bağı olarak görüyorlar. Bundan dolayı bu kurumu sürekli kontrolü altında tutmaya çalışıyor. Kendisinin verdiği talimatlara uyacak, gösterdiği muhalifleri susturacak; gözaltı, tutuklama ve yargılama süreçleriyle onları mağdur edecek.” diye konuştu.

‘TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER ASKIYA ALINMIŞ’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’a yönelik açıklamalarına tepki gösteren Mengücek Gazi Çıtırık, kimsenin kimseye talimat veremeyeceğini ve cumhurbaşkanının görev ve yetkilerinin de beli olduğunu hatırlattı. “Senin yargıya talimat verme gibi bir yetkin yok.” ifadelerini kullanan Çıtırık, Türkiye’nin 1950’den buyana Avrupa Konseyi’nin üyesi ve 1963 Ankara Antlaşması ile yönünü Avrupa Birliği’ne çevirdiğine işaret etti. Kopenhag Kriterleri ile temel ve hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığını vurgulayan Çıtırık, şöyle devam etti: “Ülkemizde ara rejim ve darbelerle kesintiye uğramış da olsa, demokrasi yolunda ciddi kazanımları vardır. Türkiye girdiği bu rotadan çıkartılmamalı. Farklılıklara tahammül gösterebilmeli. İktidar gücü ile farklılıkları yok edemezsiniz. Haksız yere gözlatılar, tutuklamalar yapabilirsiniz. Ama bunlar toplumda beli bir yer edinir. Cumhurbaşkanı hemen (Can Dündar için) ‘talimatımı verdim’ diyor. Yargı ‘hemen emrin olur’ diyerek, harekete geçiyor. Tırlarla insan yardım taşındı, diyorlar. İnsanı yardım malzemesi taşımak zaten suç değil. Maalesef basını sansürle kontrol etmeye çalışan bir iktidar ve kaçak sarayın sakini bulunmakta. Temel hak ve özgürlüklerin askıya alındığı bir ülkede kimse demokrasiden, insan haklarından ve anayasadan ve hukuk güvencesinden bahsedilemez.”

‘İNSANLARI DERİN BİR KORKUYA SALINMIŞTIR’

Basın özgürlüğünün sağlıklı bir demokrasinin vazgeçilmez unsurlarının başında geldiğini ifade eden Çıtırık, hükümetin 13 yıllık uygulamaları sonrasında artık yozlaştığını ve ciddi bir şekilde yıprandığını aktardı. İktidarın topumda huzur ve barış ortamını bırakmadığını savunan Çıtırık, “İnsanları derin bir korkuya salınmış ve sürekli gözdağı verilmekte. Korku üzerinde inşa edilen binalar çabuk yıkılır. Bir kediyi köşe sıkıştığında en son cırmalayarak, oradan kaçar. İktidar toplumu bu aşamaya getirmiştir. Uygulama ve açıklamaları ile de sanki seçim sonrasında iktidarı kaybettiklerinde bunu teslim ettirmeyeceklermiş gibi bir havaya girmişlerdir. Kamuoyuna yansıması bu. Türkiye üçüncü dünya ülkeleri durumuna düşürdüler. Dünya basınında kaçak sarayın sakini ve iktidarın baskıcı korku düzeniyle ilgili ağır eleştiriler gelmekte. Bu eleştiriler devam ediyor. Ülkenin itibarını geriye düşürmüşlerdir. Bu gelişmeleri son derece üzüncü, vahim ve kaygı verici olarak görüyoruz. İktidarı her fırsatta hukuk devletini içselleştirmeleri, hukukun içinde kalın, eleştirilere tahammül edin diye uyarıyoruz. Ama iktidar her geçen gün baskı ve zulmüne daha da ağırlaştırıyor. Kaygı verici gelişmelerdir.” şeklinde konuştu.