Amasya Baro Başkanı Melik Derindere, kamuoyunun yoğun tepkisini çeken “İç Güvenlik Paketi” tasarısında bulunan bazı maddelerin hukuk devleti ve evrensel temel haklara aykırı olduğunu söyledi.
Polis Vazife ve Salahiyet Kanunun 16/D Maddesi’nde yapılan değişiklikle özellikle toplu gösteriler sırasında atılan ve silah olarak kabul edilen maddelere karşı polise silah kullanma yetkisinin genişletilerek verilmesi, orantısız güç kullanımını artıracağını dile getiren Derindere, “Anayasal güvence altında bulunan yaşam hakkının da sıklıkla ihlaline neden olabilecek son derece tehlikeli bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hüküm ile Polis ile vatandaş arasındaki güven sorunu daha da artacak, toplu gösteriler provokasyonlar ile birlikte amacından uzaklaşabilecek, hak arama hakkı da bir şekilde ortadan kaldırılmış olunacaktır.” dedi.

“VATANDAŞ 48 SAAT SORGUSUZ SUALSİZ GÖZALTINDA TUTULACAK”
Derindere şunları kaydetti, “Tasarının 6. Maddesi ile Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 91. Maddesi’nde yapılacak değişiklik ile kolluk amirleri tarafından hakim veya savcı kararı olmadan 24 saat süreyle şüphelinin gözaltında tutulabilmesinin mümkün hale gelmesi, Anayasal güvence altında bulunan Hukuk Devleti ilkesine aykırılık teşkil ettiği gibi, Anayasamızın benimsemiş olduğu yasama, yürütme, yargıdan oluşan Kuvvetler Ayrılığı İlkesi’ne de aykırılık teşkil etmektedir.
Yargı görevine giren hususlarda idarenin karar vermesi hukuk güvenliğini ortadan kaldırabilecek bir gelişme olarak algılanacak, bunun sonucu olarak da devlete ve devletin mekanizmalarına olan güveni daha da azaltacaktır. Toplu gösteriler esnasında suçu sadece yoldan geçmekte olan bir vatandaş 48 saat sorgusuz sualsiz ve yargının haberi olmadan gözaltında tutulabilecektir.”

“KIDEMLİ EMNİYETÇİLER EMEKLİLİĞE ZORLANIYOR”
İç Güvenlik Paketi tasarısının, 10. ve devamı maddelerinde getirilen hükümlerinin emniyet teşkilatının geleneksel yapısını değiştirdiğini belirten Derindere, “Ayrıca bu paket ile bir çok kıdemli emniyetçi adeta emekliliğe zorlanmaktadır. Yine tasarının 16. ve devamı maddeleri ile Jandarma teşkilat yapısı ile görevlerini icra ederken sorumlu oldukları makam değiştirilmekte, küçük bölgelerde yapılanan Jandarma ve Sahil Güvenlik Teşkilatları Valilik ve Kaymakamlıkların emrine bağlanmaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en önemli unsuru olan ve barışta iç güvenlik olarak çalışan, savaşta ise silahlı kuvvetlerin bir savaş kuvveti olarak görev yapan, halkın en güvendiği kurumlar içinde bulunan böyle bir yapının günlük siyasi baskılara maruz kalacak şekilde teşkilatlanmasının değiştirilmesinin Jandarma Kuruluş Kanunu’na da aykırılık teşkil edeceği, ülke savunması ve iç güvenliğinin sağlanmasının zafiyete uğrayacağı düşünce ve inancındayız.” ifadelerini kullandı.