Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın anayasayı ihlal ettiğini belirterek, yargıyı göreve davet etti. Elçi, “Açıkça söylemek gerekirse, bunu ifade etmek istemezdim, demokratik hukuk devletinin temellerini ortadan kaldırmaya ve anayasal hükümleri, anayasanın emredici hükümlerini açıkça ihlal etmek aslında vatana ihanet suçundaki nitelikleri ceza yasamızın hükümlerinin açıkça ihlalini oluşturmaktadır.” dedi. Elçi, Erdoğan'ın elinde kutsal kitabımız Kur'an-ı da alarak Kürtleri rencide eden üslubunun kabul edilemeyeceğini kaydetti.

'CUMHURBAŞKANININ YASALARI VE ANAYASAL HÜKÜMLERİ İHLAL EDEREK SUÇ İŞLEMESİ BEKLENEMEZ'

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, baronun yönetim kurulu üyeleri ve çok sayıda avukatla birlikte ortak basın açıklaması yaptı. Hukukçular adına açıklamayı yapan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu esas olduğunu belirterek, “Demokratik bir ülkede cumhurbaşkanının suç işlemeyeceği beklenir. Dünyanın bütün demokratik ülkelerinde halkın birliğini ve anayasal hükümleri yerine getirmekle görevli ve sorumlu, devletin bir numaralı koltuğunda oturan makamını işgal eden cumhurbaşkanının yasaları ve anayasal hükümleri ihlal ederek suç işlemesi beklenemez.” dedi.

'VATANA İHANET SUÇUNUN İHLALİ VAR, BAĞIMSIZ YARGIYI GÖREVE DAVET EDİYORUM'

Yasalarımızın 'vatana ihanet suçu' dışında cumhurbaşkanının suçlanamayacağını öngördüğünü belirten Elçi, “Ancak anayasal hükümlerin açıkça ihlal edilmesi bir anayasayı ihlal suçudur. Açıkça söylemek gerekirse, bunu ifade etmek istemezdim, demokratik hukuk devletinin temellerini ortadan kaldırmaya ve anayasal hükümleri, anayasanın emredici hükümlerini açıkça ihlal etmek aslında vatana ihanet suçundaki nitelikleri ceza yasamızın hükümlerinin açıkça ihlalini oluşturmaktadır.” ifadelerini kullandı.

Cumhuriyet savcılarının hukuk düzenini sağlamakla ve yasaları ihlal edenler hakkında gerekli soruşturmayı başlatmakla görevli ve sorumlu olduğunu belirten Elçi, “Bağımsız yargı da bu görev nedeniyle sorumludur. Seçimlerin de adil ve demokratik olması ve anayasal ve yasal hükümlerin ihlal edilmesi durumunda gerekli işlemleri yapmakla yükümlüdür. Bu ülkede neler olduğunu bittiği savcılar izlemektedir. Savcılar ve bağımsız yargıyı göreve davet ediyorum.” diye konuştu.

'GÖREV VE SORUMLULUĞUNU UNUTARAK TOPLUMU ADETA KUTUPLAŞTIRDI'

Elçi, Cumhurbaşkanın her fırsatta toplumun yüzde elli ikisinin (yüzde 52) desteğiyle göreve geldiğini ifade ettiğini ve halkın /milletin birliğini temsil etme ve toplumun esenliğini gözetme görev ve sorumluluğunu unutarak toplumu adeta kutuplaştırdığını vurguladı. Elçi, “Diyarbakır Barosu; hükümetin, adli makamların, hukuk örgütlerinin ve toplumun dikkatini seçim güvenliğine ve özellikle Türkiye'nin batısında Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) bina ve bürolarına yönelik giderek artan ve yaygınlaşan saldırılara dikkat çekmektedir. Siyasi partilerin seçim çalışmalarını başlatmasından hemen sonra 18 Nisan 2015 tarihinde HDP Genel Merkezine silahlı bir saldırı yapılmıştır. Her ne kadar bu silahlı eylemin failleri yakalanmış ise de bu eylem adeta söz konusu partiye yönelik saldırıların tetikleyicisi ve başlatıcısı olmuş, neredeyse her gün bu partinin bir bürosuna saldırılar yapılmaktadır.” diye konuştu.

'CUMHURBAŞKANININ AÇIKLAMALARI SEÇİMLERİN ADALETİNİ ORTADAN KALDIRMAKTADIR'

Bir siyasi partiye yönelik yaygın eylemler ve yüzde on seçim barajı ile Cumhurbaşkanının seçim sürecindeki konuşma ve faaliyetlerinin seçim güvenliğini, seçimlerin adil ve demokratik yürütülüşünü ve sonuç olarak serbest seçim hakkını ortada kaldırdığını belirten Elçi, seçimlerin adil, demokratik, özgür ve serbestçe yapılmasının temini bakımından şunları sıraladı: “Öncelikle Sayın Cumhurbaşkanından halen aktif olarak sürdürdüğü seçimlere yönelik çalışmalarını sonlandırmasını, Anayasa hükümlerine riayet etmesini ve siyasi partiler arasında en azından seçim süreci boyunca tarafsız kalmalı. Hükümetten ve yetkililerden HDP binalarına ve seçim merkezlerine yapılan saldırıları ve seçim faaliyetlerini engelleyen eylemlerin arkasındaki güçleri ortaya çıkararak seçim güvenliğini sağlamalı.”

'CUMHURBAŞKANI TOPLUMSAL BARIŞI TEHDİT EDEN BİR AKTÖR HALİNE GELDİ'

Anayasaya göre cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini altını çizen Elçi, şunları söyledi: “Bir yandan diğer görevlerini bu anayasaya göre yerine getirecekseniz. Aynı yasalarda görülen tarafsızlığınızı yerine getirmeyeceksiniz. Sayın Cumhurbaşkanı doğrudan sahaya çıkarak doğrudan bir seçim kampanyası yürüterek ve hele hele bir elinde kutsal kitabımız olan Kur’an’ı alarak ve öte yandan Kürt toplumunu da rahatsız eden, rencide eden ve bir siyasi partiyi doğrudan hedef alarak tehdit eden suçlayan bir üslubu bir demokratik ülkede kabul etmek mümkün değildir. Toplumsal barışı sarsan ve tehdit eden bir aktör olmaya başlaması Türkiye’nin demokratik geleceği açasından son derece endişe vericidir. Cumhurbaşkanını konumuna uygun davranmaya davet ediyoruz.”