Trabzon Barosu Başkanı Avukat Orhan Öngöz, Koza İpek Holding'e kayyum atanmasıyla ilgili şahsi düşüncesinin, kararın hatalı olduğu, hukuki olmadığı yönünde olduğunu söyledi.

Konuyla ilgili soruları cevaplandıran Öngöz, “Soruşturma dosyasının içeriğine hakim değilim ama şunu söylememiz mümkün; seçimlere gidiyoruz, seçimlerin arefesinde böyle bir ortamda yapılan bu kayyum ataması işlemi kamuoyu tarafından ‘basının susturulması, muhalif medyaya el konulması’ olarak algılandı. Bu şekilde algılanması için toplumun da bir takım haklı gerekçeleri var. Gözlemlediğim kadarıyla karar hukuki görünmüyor. Soruşturma dosyasının içeriğine hakim değiliz, ancak Koza Grubu’yla ilgili kamuoyunun bildiği pek çok husus var. Hükümete yakın durmadığı için üzerine gidildiği yönünde bir takım iddialar var. Görüntü bu yönde. Özellikle atanan kayyumların da hükümete yakın olması bu belirtilen algıların oluşmasında belki de en önemli etkenlerden birisidir.” şeklinde konuştu.

Bir kararın hukukçular tarafından verilmesinin o kararın hukuki olduğu anlamına gelmeyeceğine vurgu yapan Avukat Öngöz, “Ağır bir karar oldu. Şahsi düşüncem kararın hatalı olduğu, hukuki olmadığı yönündedir.” dedi.

Trabzon Barosu Başkanı Avukat Orhan Öngöz, hukukun üstünlüğünün egemen olduğu devletlerde böyle şeylerin olamayacağını, Türkiye’nin daha temel hukuksal ve demokratik anlamda sıkıntıları olduğunu kaydetti.

"Umarım bu sis bulutları dağılır, ülkemizde hukukun egemen kıldığına tanıklık ederiz" diyen Öngöz, şöyle devam etti: “Türkiyemiz hukukun üstünlüğünün hakim olduğu ülke olsa da hiç böyle şeyler konuşulmasa. İnsanların mahkeme kararları arkasında başka siyasi saikler aramasa ama maalesef arıyoruz. Bunlar hoş şeyler değil. Bir hukukçu olarak bunlardan üzüntülüyüm. Türkiye’nin bunları hak etmediğini düşünüyorum. Eğer bir mahkeme kararı topumda siyaseten verilmiş bir karar olarak değerlendiriliyorsa bu kişilerin de kendisine bir bakması lazım, çeki düzen vermesi lazım. Hukukun saygınlığını koruma noktasında hukukçulara düşen pek çok görev var. Yargıya olan güven dip noktalarda. Bunun tekrar ayağa kaldırılması için düşünüyoruz, konuşuyoruz, tartışıyoruz ama bu tür hukuksuzluklar, kamuoyunun kabullenemediği, bir bakıma direktifle alınan kararları gördükçe insan, ya da o şekilde algılanan kararlara tanıklık ettikçe adalete güvenin artması, yargıya olan güvenin güçlenmesi çok zor görünüyor.”