Baro Başkanları, seçim sonuçları ile ilgili Barotürk’e açıklamalarda bulundu. Sağduyu çağrısı yapan Baro Başkanları, yargıda meydana gelen tahribatın giderilmesi ve nefret söylemlerinin bir kenara bırakılması gerektiğini vurguladı.

Baro Başkanları, 7 Haziran Genel Seçimleri ve sonrasında ortaya çıkan tabloyu Barotürk’e değerlendirdi. Başkanların değerlendirmeleri şöyle:

"Erzurum Barosu Başkanı Av. Talat Göğebakan: “Bütün siyasal partilerin milletin vermek istediği mesaja göre davranmalarında yarar var. Tek başına iktidar olmadığı için felaket tellallığı yapanlara itibar etmemek lazım.

Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan: "Artık herkes o tehdit ve nefret dilini bırakmalıdır. 'Pişman olacaklar', 'koalisyon diyenler bunu görecek' gibi tehdit edici sığ söylemler hiç bir derinliği olmayan ve kimsenin de ihtiyacı olmayan sözlerdir.
Kim tehdit dili ile konuşmaya devam ederse kendi sığ tehditleri ile baş başa kalmaya mahkûm olacaktır. Ayrıca bir yığın enkazın temizlenmesi gerekiyor. Yargıyı yeniden inşa etmeliyiz, bir silah, bir talimat mercii olmaktan kurtarmalıyız.”

Amasya Barosu Başkanı Av. A. Melik Derindere: “Seçmen sandıkta muhalefet partilerine bir şans vermiştir. Muhalefet bu şansı ya kullanacak ve ülkeyi rahatlatacak reformları gerçekleştirecek ya da ülkenin yeniden gergin ve sıkıntılı günlere dönmesine neden olacaktır. Hükümet kurulmasıyla birlikte başta güvenirliği son derece azalan adalet mekanizması olmak üzere, iç güvenlik paketi adı verilen paket ile CMK'da Hukukun üstünlüğü ve demokrasinin gelişimini sağlayacak yasal düzenlemelerin acil olarak tekrar ele alınması gerekmektedir.”

Mardin Barosu Başkanı Av. Azat Yıldırım: "Türkiye’de bağımsız olması gereken hiç bir devlet kurumu kalmamıştır. Bütün kurumlar bir partinin emrine girmiş, Ortadoğu’da örneğini BAAS rejimlerinde gördüğümüz devlet partisi sistemi hayat bulmuştur. Bu durum demokratik düzene aykırı parti devleti olmaya hızla giderken halk yeter artık demiştir. Ülkede kesinlik yeni iktidar formüllerine ihtiyaç vardır."

Gaziantep Barosu Başkanı Av. Bektaş Şarklı: “İktidara, Cumhurbaşkanı'na ve Başkanlık sistemi özlemine uyarı ve set çekilmiş oldu. Hiç kimsenin kalıcı olmadığı, demokrasi ve kurallarının herkes için geçerli olduğu mesajı verildi. Muhalefete ise iktidara hazır olmadığı, seçim sırasında verdiği sözlere pek itimat etmediği mesajını verdi.
Yolsuzlukla ciddi, etkin bir soruşturma yapılmalı, siyasilerin baskısı neticesinde takipsizlikle kapatılan 17/25 Aralık, Deniz Feneri dosyaları yeniden açılmalı etkin, adil soruşturmalar yapılmalı, Yargı Bağımsızlığı adına HSYK'dan Bakan ve Müsteşarı'nın çıkarılması, sürgün politikalarına son verilmeli.”

Adana Barosu Başkanı Av. Mengücek Gazi Çıtırık: “13 yıllık siyasi iktidar uygulamaları ve yasal düzenlemeleriyle, yoksulluk ve yolsuzluğun daha da arttığı, temel hak ve özgürlüklerin daraltıldığı, Anayasa'nın askıya alındığı, hukukun üstünlüğünün değil, üstünlerin hukukunun egemen olduğu, yargının engel olarak görüldüğü, topluma mesajın ve gözdağının yargı üzerinden verilip, yargının öç alma-intikam aracı haline getirildiği bir süreci birlikte yaşadık. Hukuk devleti, çok ağır yara almıştır. Öncelikle bu yaraların sarılacağı düzenlemelerin yaşama geçirilmesi gerekmektedir. Eşitler arasında önde gelmesi gereken Yargı, siyasi iktidarın baskısı ve etkisi altında görevini yapamaz hale getirilmiştir. Yeniden tarafsız ve bağımsız yargıyı inşa edecek düzenlemeler bir an önce yaşama geçirilmelidir.”

Mersin Barosu Başkanı Av. Alpay Antmen: “13 yıllık AKP'nin baskıcı ve totaliter rejimi son bulmuş, diğer yandan HDP barajı aşarak her görüşün TBMM çatısı altında dile getirilmesine olanak sağlamıştır. Demokrasi anlamında seçimler son derece olumlu sonuçlanmıştır. Hukukumuz adına da TBMM başkanlık divanı oluşur oluşmaz CHP, HDP ve MHP derhal gerekli yasal değişiklikleri yapma gücüne sahiptir ve seçmenlerine verdikleri sözleri tutmalıdırlar."

Aydın Barosu Başkanı Av. Gökhan Bozkurt: “Toplumun, halkımızın genel olarak verdiği mesaj ve uyarıların ülkeyi yönetmeye talip olanlarca mutlaka, titizlikle ve büyük bir sorumlulukla göz önüne alınması gerekmektedir. Bizim beklentimiz, kim kiminle ve ne şekilde hükümet kurarsa kursun, en acil bir şekilde temel hak ve özgürlükleri kısıtlayan, yok eden tüm düzenlemelerin ortadan kaldırılarak Anayasa ve AİHS ile güvence altına alınmış özgürlüklerin sağlanması, yolsuzluklarla mücadelenin ivedi bir şekilde başlatılması, 2015 Türkiye’sine ve çağımıza yakışan bir Avukatlık Yasası'nın baroların taleplerine uygun bir şekilde çıkarılmasıdır.”

Bolu Barosu Başkanı Av. Ferit Atalay: "Bu seçimlerden çıkarılacak önemli sonuçlardan en başta geleni şüphesiz ki seçimlerde yüzde 40,8 oranında oy alarak ilk parti olma başarısını gösteren AKP'nin kurucusunun Başkanlık Sistemi özlemine halkın 'hayır' demiş olmasıdır. Bu bağlamda verdiği oylarla totaliter, benmerkezci yönetim anlayışına, çoğunlukçu mutlak yönetim modeline de olanak tanımayacağını deklere etmiş, Sadece oy çoğunluğuna dayalı yönetim modelinin demokrasi olamayacağını en sade biçimi ile ifade etmiştir. Halk denetlenemeyen gücün arkasında durmadığı gibi fiilen Parlamento'nun askıya alınmasını da kabul etmemiştir. Halk meydanlarda bağıran çağıran kavgacı bir kimlikler yerine uzlaşıyı öne çıkaran, çözüme odaklanmış, üretici bir siyasetin daha etkin sonuçlar vereceğini siyasilere oyları ile hatırlatmıştır. Halk kendi ekonomik ve sosyal yaşamı ile ilgili önerilere daha yakın durmuş siyasal partilere verdiği oylarla anlaşın mesajı vermiştir."

Edirne Barosu Başkanı Av. Özgür Yıldırım: “AKP bir önceki genel seçime göre kendi seçmeninin yüzde 18’ini kaybetmiştir. Bir önceki genel seçimde AKP’ye oy veren her 100 kişiden 11’i HDP’ye, her 100 kişiden 7’si de MHP’ye oy vermiştir. Bu oran AKP’nin ülke genelinde kaybettiği yüzde 9 oy oranının dağılımıdır. Başka bir deyişle AKP’nin kaybettiği oyların yüzde 5.5’ini HDP, yüzde 3.5’ini MHP almıştır.”

Çanakkale Barosu Başkanı Av. Bülent Şarlan: "Değerli milletvekillerimizin yasama faaliyetleri esnasında Çanakkale’yi adına yakışır bir biçimde temsil edeceklerine, ismi kendinden önce gelen Çanakkale’yi gözeteceklerine, hukuku önemseyeceklerine, hukukun vazgeçilmez unsuru olan avukatların sorunlarına daha duyarlı olacaklarına inanıyorum."