Adana, Gaziantep, Hatay, Mersin ve Osmaniye Baroları, yaptıkları ortak açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları hedef alan ifadelerine tepki gösterdi. Bölgedeki 5 baro, yaptıkları açıklamada, Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın “Adliye saraylarına giren tüm insanlar, avukatlar da dahil hepsi aranmalıdır. Çok açık söylüyorum evet herkes aranacak, aranmalıdır. Sen avukat mısın, dürüst müsün, tamam niye aranmaktan çekiniyorsun? X-raydan geç, iş olsun bitsin.” şeklindeki ifadeleri ve devamında avukatlık mesleğinin özüne dokunacak beyanlarda bulunduğu vurgulandı. Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın şehit edilmesi ile ilgili sorumluluğu bulunanları açığa çıkarmak, istihbarat ve güvenlik zafiyeti içinde yer alanları tespit etmek noktasında sorumluluk sahibi olanların bu görevlerini unutarak avukatlara yüklenmesinin tesadüfi olmadığı vurgulanan açıklamada, "Rahatsızlık duyulan konu, yürütmenin yargı üzerindeki çok yönlü tahakkümüne avukatların ve baroların itiraz etmesidir. Ülkemizde yürütmenin yargı üzerindeki baskısı ve tasarrufları Avukatlara ve Barolara ağır bir sorumluluk yüklemiştir. Hukuku yok etmek için yönelen her girişimde baroların çıkardığı sesten duyulan rahatsızlık, baroları ve avukatları olağan hedef haline getirmiştir. Avukatlara ve barolara yönelen saldırı ve algı operasyonu bundandır." denildi.

Avukatların aranmaktan rahatsızlık duymadığı kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Duyulan rahatsızlık, avukatların ve baroların insan hak ve hürriyetlerine, hukuka yapılan saldırılara karşı set çeken, sessiz kalmayan duruşunadır. Avukatın üzerinin aranması işin bahanesidir. Aslında üzeri arananın avukat olmadığını, avukatın temsil ettiği değerler olduğunun farkındayız. Bu algı operasyonun amacı, vatandaşlarımızı avukat güvencesinden mahrum bırakmaktır. Tarafsız kalması gereken Cumhurbaşkanı bu konumunu yitirmiştir. Bir meslek gurubuna karşı takındığı tutum Cumhurbaşkanı'nın anayasal konumu ile bağdaşmamaktadır. Sorumluluk sahiplerinin adliyelere giriş şeklinden önce aklen ve vicdanen daha büyük sorumluluğu; hiçbir zaman içinde bu kadar itibarsızlaşmamış ve güven yitirmemiş olan yargının kaybettiği itibarı sağlaması için elbirliği ile çalışmak olmalıdır. Siyaset elini yargı üzerinden çektiğinde konuşulan şey ne savcıdır, ne hakimdir, ne avukattır. Ne de adliyelerin girişidir."