Başbakan Ahmet Davutoğlu, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde meydana gelen saldırıyla ilgili, “Şu ana kadar saldırganın kimliği tespit edilemedi." dedi. Diğer kaybettikleri vatandaşların tümünün beden bütünlüğü anlamında sorun olmadığını belirten Davutoğlu, ama bir cenaze ciddi bir şekilde beden bütünlüğünü kaybetmiş durumda olması sebebiyle canlı bomba ihtimali üzerinde yoğunlaşılan bir durumun söz konusu olduğunu ifade etti.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Suruç’ta yaşanan bombalı saldırının ardından Çankaya Köşkü'nde yetkililerin katılımı ile yaptığı değerlendirme sonrası basın toplantısı düzenledi. Gerekli güvenlik önlemlerinin alındığını ifade eden Davutoğlu, “Bir taraftan olayın seyiri açısından gerekli çalışmalar yürütülürken diğer taraftan da vatandaşlarımıza ulaşarak, mümkün olduğunca yaralılarımızı hafifleterek yardımda bulunmaya çaba sarf edildi. Bu çerçevede olayı duyar duymaz Başbakanlık’ta kriz masası oluşturuldu. Başbakanlık müsteşarının başkanlığında ve ilgili bütün güvenlik ve sağlık birimlerimizin başkanlığında olaya hemen intikal edilmesi sağlandı. Üç bakanımız Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Sabahattin Öztürk ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanımız Faruk Çelik olay mahaline intikal ettiler.” diye konuştu.

"Gerek Suruç’ta gerek Adıyaman’da meydana gelen saldırıda terör örgütlerinin mahiyeti, hedefleri ne olursa olsun hepsinin hedefi Türkiye’dir." diyen Davutolu, “Bu saldırı Türkiye’yedir. Türkiye’nin huzurunadır. Türkiye’nin demokrasisinedir. Saldırıyı şu veya bu grup olarak yorumlamayı doğru görmüyorum. Bu saldırı hepimizedir. Dolayısıyla saldırıya karşı tüm halkın birlikte omuz omuza aynı yönde güçlü bir irade taşıması önem taşıyor.” şeklinde konuştu.

Başbakan Davutoğlu, "İkinci mesajım kim nereden yapmış olursa olsun ve amacı ne olursa olsun bütün terör örgütlerine karşı ortak bir irade ve ortak bir tutum sergilemenin tam vaktidir. Başka ülkelerde DEAŞ’ın saldırıları olduğunda nasıl birliktelik söz konusu olmuşsa burada da soruşturmalarımızın büyük oranda istikameti DEAŞ saldırısı yönünde olduğu için söylüyorum. Bu tablo karşısında da herkesin sorumluluk alması gereken bir andayız.” dedi.

“DÖRT GENEL BAŞKANIN DA BİR ARAYA GELEREK ORTAK BİR DEKLARASYONA İMZA ATMAMIZ LAZIM”

Davutoğlu, şöyle devam etti: "Biz açık bir şekilde bu saldırının Türkiye’ye dönük olduğunu söylüyoruz. Buradan bütün partilere çağrıda bulunuyorum. Meclis'te grubu bulunan partilere. İlk tur görüşmeleri bitirdikten sonra yaptığım çağrıda dört partinin genel başkanına 'teröre ve şiddete karşı ortak bir deklarasyona imza atalım' diye çağrıda bulunmuştum. O zaman böyle bir terör saldırısı yoktu. Türkiye’de 7 Haziran’dan sonra birçok gerilim, kriz bekleyenlerin aksine, genel başkanlar siyasi olgunluk ve misafirperverlik gösterdikleri için bir kez daha teşekkür ediyorum. Tam da böyle bir ortak akıl yürütme çabasına girmiş olduğumuz bu günlerde ‘bu saldırının hedefi Türkiye’dir’ diyorsak şimdi dört genel başkanın da bir araya gelerek ortak bir deklarasyona imza atmamız lazım. Ben bunu yapmaya hazırım. Daha olayın olduğu anda partimi ve hükümetimi suçlayanlara da seslenerek söylüyorum. Nerede ne tedbir alınıyorsa alacağız. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak parti liderlerine gün bugündür diyorum. DEAŞ terör örgütü başta olmak üzere hangi terör örgütü Türkiye’yi hedef almışsa işte meydan bu meydandır. Siyaset, erdem, hikmet bugünlerde belli olur. Grup başkan vekillerimi talimatlandırdım. Bütün parti grup başkan vekilleriyle görüşecekler. Olumlu bir cevap almamız halinde yarın dört partinin genel başkanları olarak deklarasyonla hem bu terör örgütlerine karşı hem dünyaya yönelik olarak en doğru mesajı vermiş oluruz. Ümit ederim ki bu çağrımız karşılıksız kalmaz. Gerekiyorsa her gün bu çağrıyı yapacağız.”

Medya özgürlüğünün esas olduğunu söyleyen Davutoğlu, "Bütün özgürlükler önemlidir ama özgürlüklerin en büyüğü yaşama özgürlüğüdür. Bu yaşama özgürlüğüne karşı tavır sergilendiği zaman medyamızın hep beraber bu tavra karşı ortak bir duyarlılık içinde yaklaşması ve terör örgütlerinin kullanabileceği bazı malzemelerin kullanmasına izin vermemesi, terör örgütlerinin ortaya çıkarmaya çalıştığı panik havasına katkıda bulunulmaması medya sorumluluğunun da bir parçasıdır.” dedi.

“AK PARTİ HİÇBİR ZAMAN HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK OLMADIĞI GİBİ MÜSAMAHAKAR DA DAVRANMAMIŞTIR”

"Beşinci mesajım bu olayı istismar etmek isteyenlere" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çok açık ve net bir şekilde söylüyorum. Olay olduktan sonra gerek AK Parti gerek hükümetimizi DEAŞ’ı desteklemekle itham eden, sosyal medyada sanal bir kampanya yürütenlere sesleniyorum. DEAŞ’ı terör örgütü olarak ilk ilan eden ülke Türkiye’dir. DEAŞ’a karşı her türlü tedbiri içeride ve dışarıda almıştır. İlk bulgular canlı bomba ve DEAŞ’ı işaret eder mahiyette. Bütün araştırma tamamlanmadan bir hüküm vermek zordur. Üzerine gideceğiz ve sorumluları çıkaracağız. Hükümetimize DEAŞ’a destek gibi son derece anlamsız ve tehlikeli bir yalanı, iftirayı atarak halkımızı kışkırtmak isteyenlere karşı da şunu söylüyorum. DEAŞ Türkiye’ye tehdit oluşturan bir suç örgütüdür. Ona karşı da her zaman gerekli tedbirleri almaya da devam edecektir. Bu tür istismarlarla halkımızı sokağa çıkmaya davet edenler yeni bir yakım çatışmalara sürüklemek isteyenler aslında bu terör örgütüyle iş birliği yapan çevrelerdir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve AK Parti hükümetleri ve siyasal parti olarak AK Parti hiçbir zaman hiçbir terör örgütüne destek olmadığı gibi müsamahakar da davranmamıştır. Hiçbir terör örgütünü hangi gerekçe ile olursa olsun mazur gösterecek bir tavır içine girmemiştir. Bundan sonra atılacak adımları planladık. Bu adımları atma konusunda da bir an dahi tereddüt etmeden kararlı bir şekilde gereken çalışmalar yürütülecektir.”

“ŞU ANA KADAR SALDIRGANIN KİMLİĞİ TESPİT EDİLEMEDİ”

Davutoğlu, saldırganın kimliği konusundaki yorumlar için de “Şu ana kadar saldırganın kimliği tespit edilemedi. Canlı bomba ihtimali de bunun üzerinde yürütülüyor. Diğer kaybettiğimiz vatandaşlarımızın tümünün beden bütünlüğü anlamında sorun yok ama bir cenaze ciddi bir şekilde bütünlüğünü kaybetmiş durumda olması sebebiyle canlı bomba ihtimali üzerinde yoğunlaşılan bir durum söz konusu. Dolayısıyla bir kimlik tespiti yapılmadı. Kimlik tespiti yapılır yapılmaz bağlantıları, kökeni nereye giderse gitsin, irtibatları tespit edilip gereken çalışmalar bu çerçevede yürütülecek.” ifadelerini kullandı.