Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD) Malatya Şube Başkanı İbrahim Göçmen, “Basın özgürlüğünün olmadığı yerde demokrasiden bahsedilemez. Türkiye’de bugün demokrasiden bahsedemiyoruz, çünkü meslektaşlarımızın özgürlükleri kısıtlanıyor.” dedi.

İbrahim Göçmen, yaptığı açıklamada, ülkelerin demokrasi düzeyinin basın özgürlüğü ile ölçülebileceğini belirtti. Bu açıdan Türkiye’de demokrasiden söz edilemeyecek uygulamalar yaşanmaya başladığını ifade eden Göçmen, buna örnek olarak gazetecilerin yazıları ve yayınları nedeniyle cezaevlerine atılmalarını gösterdi. Göçmen, şöyle devam etti: “Bazı basın mensupları cezaevlerine konduğunu görüyoruz. Eski başbakan ve şimdiki cumhurbaşkanının emriyle bir basın grubu oluşmuş durumda. İktidar ile aynı düşünen bu basın kuruluşları özgürce hareket ederken, direktifler alarak işlerine devam ederken, asıl gazeteciliği hakkıyla yerine getiren muhalif basına da her türlü kısıtlama yaşanmaktadır. Bu şekilde bir ortamı oluşturan iktidarı şiddetle kınıyorum. Türkiye’nin geleceği açısından bu durumun olumsuz sonuçlar doğuracağını düşünüyorum. Türkiye’de bir havuz medyası oluşmuş, bu medya kurumları bir kişinin ağzından koro halinde gazetecilik yapıyor. Bu medya kuruluşları haberde de yorumda da tamamen taraftır.”

'DOĞRULARI YAZAN, SORU SORAN, HALKIN ÇIKARINI DÜŞÜNEN BASINA İZİN VERİLMİYOR'

Bazı basın kuruluşlarına cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanların programlarında uygulanan akreditasyona da değinen Göçmen, “İktidar kendi emirleri ile çalışan gazeteciler (Aslında buna gazetecilik denilemez, yalakalık yapanlar denebilir) programlara akredite ediliyor. Doğruları yazan, soru soran, halkın çıkarını düşünün diğer basına toplantılara giriş izin verilmiyor. 7 Haziran seçimlerinin ardından bu dikta hevesi kokan uygulamaların sona ermesini temenni ediyoruz.” diye konuştu.

'PARALEL DEVLET İDDİALARI YOLSUZLUKLARI ÖRTMEK İÇİN'

Son dönemde iktidarın ortaya attığı ‘paralel devlet’ iddialarının inandırıcı olmadığını vurgulayan Göçmen, bu tür iddiaların yolsuzlukları kapatmak adına ileri sürüldüğünün altını çizdi. Göçmen, ‘Paralel’ ifadesini sadece geometrik bir kavram olarak gördüğünü söyleyen Göçmen, “Benim için insan vardır. İnsanları etiketlerle karalamanın anlamı yok. Bu nedenle insanları, bir kesimi ‘paralel’ olarak yaftalamanın o insanları yapılan hakaret olarak görüyorum. Onlar da bu ülkeyi dış dünyada çok güzel temsil ediyorlar. Bana göre Türkiye için bugüne kadar ciddi işler yapmıştır, yapmaya devam ediyor. İktidarın usulsüzlüklerini ortaya çıkmasıyla birlikte hükümetteki insanlar çıldırmışlardır ve paralel devlet iddialarını ortaya atmışlardır. Hırsızlıklarını, yolsuzluklarını kapatmak adına yapılan bir suçlamadır” şeklinde konuştu.