Uçhisar Belediye Başkanı Ali Karaaslan, tarihi alana zarar verdiği savunulan 2 otel inşaatının mahkeme kararına rağmen mühürlenmediğine yönelik iddialar üzerine açıklama yaptı. Karaaslan, otellerin yıkımına veya mühürlenmesine dair kendilerine ulaşan mahkeme kararı bulunmadığını belirterek, yargının vereceği her türlü kararı uygulayacaklarını bildirdi.

UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’nde bulunan Uçhisar’da yapılan Arinna ve CCR otellerinin inşaatları Mimarlar Odası Ankara Şubesi tarafından yargıya taşınmıştı. Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nce yapılan açıklamada, “Bilirkişi keşfinin eksik olduğu sonucuna varan Danıştay 6. Dairesi tekrar bilirkişi keşfinin yapılmasını öngörürken, mühürleme talebimizi reddeden belediyenin reddine açtığımız davada ise Kayseri 2. İdare Mahkemesi mühürlenmesi gerektiği yönünde karar verdi.” demişti.

Ankara Mimarlar Odası’nın iddiaları ile ilgili olarak açıklama yapan Uçhisar Belediye Başkanı Ali Kararaslan, mahkemenin bu yönde bir kararı olmadığını, alacağı herhangi bir karar olduğu takdirde de uygulayacaklarını belirtti. Beldelerinde yapılmakta olan 3 proje ile ilgili olarak 'mahkeme kararıyla durdurulup, kapatılma kararı verilmiş gibi değerlendirilerek Uçhisar Belediyesi tarafından o işletmelerin mühürlenmediği, kapatılmadığı' şeklinde iddiaların bulunduğunu kaydeden Karaaslan, şu ifadeleri kullandı: “Bu tamamen asılsız ve yanlış bir ifadedir. Şunu ifade etmeliyim ki, bize böyle bir kapatma kararı hangi işletme için olursa olsun elimize ulaşmış değildir. Belediyemizin hukuk müşavirliğince takip edilen mahkeme kararları UYAP vasıtası ile takip edilmektedir. UYAP’a düşmüş kapatma kararı yoktur. Uçhisar Belediyesi sanki mahkeme kapatma kararı vermiş de dikkate almıyormuş gibi bir imaj ortaya çıkıyor. Bu tamamen yanlıştır. Böyle bir karar elimize ulaşmış değildir. Mahkeme böyle bir kararı vermesi halinde Uçhisar Belediyesi mahkemenin vereceği her türlü karara uyar. Çünkü yargının verdiği karardan hiçbir makam ve kurum üstün değildir. Resen işlem yapamaz.”

MAHKEME 'MÜHÜRLEYİN, KAPATIN' DERSE YAPARIM

Konuyla ilgili olarak bilgi eksikliği veya kirliliğinin mevcut olduğunu savunan Karaaslan, şöyle konuştu: “Bu eksiklik de şudur: Bölge İdare Mahkemelerinin verdiği kararlardan bir tanesini Ankara Mimarlar Odası bir üst mahkemeye taşıdı. Üst mahkeme verilen kararın yeniden değerlendirilmesi ve bilirkişilerce yeniden değerlendirmeye tabi tutularak verilmesini talep etti. Aksi halde ‘ben senin kararını bozdum, bu yanlış bir karardır, işletmeyi kapatın’ gibi bir karar değildir. Sanki böyle bir karar varmış da, biz uygulamıyormuşuz gibi belirtiliyor. Hayır, böyle bir karar yoktur. Böyle bir karar olsa zaten bir üst mahkemeye müracaat eden sivil toplum kuruluşu yani Ankara Mimarlar Odası bize faksla gönderirdi. Bu hukuki bir süreçtir ve devam etmektedir. Hukuk bize yani yerel yönetime derse ki ‘burası imar kanuna aykırı bir yer, burayı mühürleyin, kapatın derse’ yaparız. Yoksa, şu andaki seyri planları kurulca kabul görmüş, koruma amaçlı imar planımız içerisinde olan yerlerdir. Hukuki süreç vardır. Sonuç ne çıkarsa tabi olacağız.”