İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, AK Parti İzmir milletvekili adayı olan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’nun kendilerine yönelik iddialarına cevap verdi. Başkan Kocaoğlu, “Genel siyaseti İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerine oturtarak, seçim sürecini Büyükşehir Belediyesi'ni eleştirerek sürdürmek doğru değil. Seçimden seçime gelip vaadedip gitmekle olmaz. Verilen sözler Gediz’i temizleme vaadi gibi olursa, kendi açısından ve partisi açısından kötü olur.” şeklinde konuştu.

Gazetecilerin Bakan Eroğlu'nun söylerine yönelik sorularını cevaplayan Başkan Kocaoğlu, çarpıcı açıklamalarda bulundu. İlk olarak Eroğlu'nun, İzmir Körfezi'nin temizliği için bakanlık bünyesinde özel bir ekip kurarak çalışma başlatacağı yönündeki açıklamalarını değerlendiren Kocaoğlu, “Dünyanın en önemli çevre ve dönüşüm projelerinden biri olarak gördüğümüz ve bunun için yıllardır çalıştığımız İzmir Körfezi konusunda hiçbir şey yapılmamış gibi bu çalışmaları ve son süreci görmezden gelmek. Haydi İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni görmezden geliyorsun da Büyük Körfez pojesinde birlikte çalıştığımız Ulaştırma Bakanlığı'nı, TCDD'yi görmezden gelmek nasıl bir düşünce tarzıdır? Onu da İzmirlilerin takdirine bırakıyorum. Bizim Sayın Bakan’dan talebimiz, Körfez'de tarama çalışması yapabilmek için iki yıldır beklediğimiz ÇED raporunun çıkmasına katkı koymasıdır." dedi.

Başkan Kocaoğlu, Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri Enstitüsü'nün verdiği raporlara dayanarak İzmir Körfezi'ndeki su kalitesinin dünyada yüzülebilir su kriterleri içerisinde kaldığını da sözlerine ekledi.Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun Küçük Menderes'te İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin dereleri ıslah etmediğini söyleyerek, "Yapamıyorsa biz yaparız. Üşeniyorsa biz gideriz," açıklamalarına da değinen Başkan Kocaoğlu, "Küçük Menderes'te bize bağlı olan yerlerde arıtmayı bitirdik. Ödemiş'te, Tahtalı Havzası'nda arıtma var. Tire'nin arıtması için yönetmelik değişti, onu bekliyoruz, hemen ihaleye çıkacağız. Kiraz'a, Beydağ'a arıtma planlıyoruz. Selçuk'ta da arıtma yapacağız. Dere ıslahlarını da yapıyoruz." dedi.

'BAKAN NE DEMEK İSTİYOR?'

Bakan Eroğlu'nun geçtiğimiz günlerde Tahtalı Baraj Havzası'nda yönetmelik değişikliği yapacağı yönündeki sözlerini soran gazetecilere, bu konuyla ilgili de değerlendirmede bulunan Başkan Kocaoğlu, şunları söyledi: "Türkiye'de Tahtalı Baraj havzasının yarısı gibi korunan başka bir havza yok. Bunu Ankara'da, havzalarla ilgili bilimsel çalışmalar yapanlar da bilir. Ben niyet okumayı sevmem ama. 'Tahtalı havzası büyükmüş, o kadar gerek yokmuş, burası güzelleştirilip imara açılabilir mi?' demek mi isteniyor? 'Tahtalı'da arıcılık yapacağız.' deniyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin tarıma, hayvancılığa verdiği destek, arazi yollarının asfaltlanması, sözleşmeli üretim gibi çalışmalar biliniyor. Milletvekili Hamza Dağ, 'Türkiye'de süt üretimi yüzde 100, İzmir'de süt üretimi yüzde 450 arttı.' açıklaması yapmış. Eğer İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin katkısı olmasaydı, İzmir'de yüzde 450 artmazdı. Bu oran nasıl arttı? Küçük Menderes'te asfalta dökülen sütü aldık, Okul Sütü projesini başlattık. Merkezî hükümet daha sonra bu projeyi tüm Türkiye genelinde okullarda başlattı. Bu fikir İzmir'den çıktı. Bundan dolayı sevinçliyiz, gururluyuz. Daha sonra biz projeyi 0-5 yaş grubunda yapmaya devam ettik. Tire Süt Kooperatifi, Türkiye'de en fazla büyüyen kooperatif oldu. Çok önemli firmalar Küçük Menderes'te arazi alıp yatırım yaptı. Kalkınma da bu zaten. Biz kırsalın kalkınması için 11 yıldır çalışıyoruz. Yarımadanın stratejik planını bitirdik, bir aya kadar uygulamaya başlıyoruz. Şimdi Bakırçay, Tahtalı ve Küçük Menderes için de stratejik plan hazırlayacağız."

Seçim arifesinde bu tür açıklamaların doğru olmadığını, haksız eleştirilere her zaman aklı ve bilimi rehber alan somut işlerle cevap vermeye devam edeceklerini hatırlatan Başkan Kocaoğlu, “Bu tür söylemler seçim öncesinde belirli bir yere kadar kabul edilebilirdir ama genel siyaseti İzmir Büyükşehir Belediyesi üzerine oturtarak seçim sürecini Büyükşehir Belediyesi'ni eleştirerek sürdürmek bana doğru gelmiyor. Yarın parlamenter olacak siyasetçilerin ülke bütçesinden İzmir'in sorunlarını nasıl çözeceklerini, nasıl kalkındıracaklarını konuşmaları gerekir diye düşünüyorum." dedi. Bakan Eroğlu'nun, Yamanlar'da kurulacak katı atık bertaraf tesisi için, "Bu konuda bizden bir şey isterlerse gereken desteği veririz." açıklamasına yönelik bir soruya da cevap veren Başkan Kocaoğlu, "Büyük Körfez projesinde de olduğu gibi katı atık bertaraf tesisinde de aynı süreç izleniyor. Bunu Sayın Bakan hızlandırabilir. O açıdan çok faydası olur, biz de teşekkür ederiz." diye konuştu.

GEDİZ SÖZÜNÜ HATIRLATTI

Orman ve Su İşleri Bakanı ve AK Parti İzmir milletvekili üdayı Eroğlu’nun, kırsal kesimde tarım ve hayvancılığın geliştirilmesi ile ilgili vaatlerini de değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, şözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Bakan'ın seçim arifesinde verdiği sözleri seçim arifesinden sonra uygulayıp arıcılığın desteklenmesi, merkezî hükümetin tarıma yüzünü dönmesi, ülkenin tarım ve hayvan ürünü ithal eden ülke olmaktan kurtarılması bizi sevindirir. Siyaset yapmanın amacı ülkeyi kalkındırmak değil mi? Bizim 11 yıldır, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin sınırlı bütçesiyle yaptığımız çalışmalar var. 45 günlük seçim arifesinde söylenenler vatandaşı nasıl etkiler bilmiyorum. Eğer seçimden sonra AKP iktidarda kalırsa, bu söylediği sözleri samimiyetle sürdürürse tabii ki etki eder ama Gediz’i temizleme vaadinde olduğunda gibi olursa kendi açısından ve siyasi partisi açısından kötü olur. Bu konuda çalışmalar yapmış bir belediye var. Bunun temsil ettiği bir siyasi felsefe var. Tarıma, hayvancılığa, kırsala bakışı var. 11 senelik uygulaması var. Bu iş üç tane seçim nutkuyla olacaksa bilmiyorum. Kırsalda yaşayan hemşehrilerimizin takdirine sunuyoruz.”

Bakan Eroğlu’nun 466 projeyle ilgili sözlerini de değerlendiren Kocaoğlu, “Ben diğer milletvekillerinin yerinde olsam, bu projelerin tam listesini isterim. 35 proje, 1414 proje, 466 projeye… Bu projenin rakamsal büyüklüğü, İzmir'e yatırım yapıldığı anlamına gelmiyor. Bir de Sayın Bakan Bey, 28 milyar lira İzmir'e yatırım yapıldığından bahsediyor. Bu 28 milyar lira yatırım nedir, bunun da sorulması gerekiyor. Türkiye İstatistik Kurumu rakamlarına göre yapılan yatırım miktarı 7 milyar liradır. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yaptığı yatırım miktarı da 12.5 yıllık süreçte 8 milyar liradır. Tabii bu yatırımlara İstanbul Otoyolu'nu, Ankara Hızlı Treni'ni de yazarsanız o ayrı bir konudur. Söz verilen 35 projenin 30’una bugüne kadar başlanması gerekiyordu. 35 projeden elimizde ne var? İzmir gibi bir kentte iktidar, hizmet yarışı ile olunur. Seçimden seçime gelip vaadedip gitmekle olmaz.” dedi.

Başkan Kocaoğlu, seçim döneminin adil geçmesi gerektiğini de hatırlattı: “İzmir’de muhalefetin iktidar olduğu bir belediye var. Onu elbette eleştireceksiniz ama bunun kurallar içerisinde olması gerekir. Aka kara demekle, belaltından vurmakla, devlet olanaklarını boğazını sıkmak için kullanmakla olmaz. ‘Beceremiyorsa biz yapalım’ demekle olmaz. Çalışarak olur. Gelin çalışın. Gerçekten İzmir’e 28 milyar TL yatırım yapın. İzmir, Türkiye’nin kalkınmasında kaldıraç olacak bir şehirdir. İzmir’in farkı budur. Ona, ‘Önce oyunu ver, sonra yatırım yapayım’ da demeyin. Yatırım yap, çalış, özgür iradesi ile takdir etsin. Oyunu isterse versin, istemezse vermesin. AKP'nin bu mantıktan çıkması gerekir. Belli yerlerde bu durum oy getirmiş de olabilir ama burada olmaz. İzmir duruşu diye bir şey var, 7 Haziran’da bunu göreceğiz.”

'LAF OLSUN TORBA DOLSUN'

Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Selahattin Varan’ın, imar konularında belediyelerin çeşitli sebeplerel vatandaşların işini engellediği yönünde yakınmalarıyla ilgili, “Yazınızı alın gelin, bize başvurun. Hukuki sorun yoksa, belgeleriniz tamsa en kısa sürede talebiniz sonuçlanır. Her türlü imarla, projeyle ilgili konuda müdürlük olarak yanınızdayız. Bu konularda belediyelerde çok zaman kaybetmeyin." sözleri de gazetecilerin Kocaoğlu’na yönelttiği sorular arasında yer aldı. İl müdürünün, "Yasal engel yoksa..." dediğini hatırlatan Başkan Kocaoğlu, “Yasal engel yoksa diyor. İzmirlinin seçtiği belediye başkanları, İzmirliyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bürokratından, il müdüründen daha mı az seviyor? Laf olsun torba dolsun lafıdır. Kendine göre seçim arifesinde kafa bulandırmaktır. Kentsel dönüşümle ilgili bitirmediğimiz projeler olduğu iddia ediliyor. Evet, bitiremediğimiz projeler var ama 6306 sayılı yasa çıktıktan sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yaptığı bir tane proje yoktur. Bizim Uzundere’de geldiğimiz noktaya gelen bir tane projeleri yoktur. Kentsel dönüşüm meşakkatli, uzlaşmaya dayanan, çok zor bir süreçtir. Şu ana kadar ‘proje yaptık’ dedikleri şey, parsel bazında müteahhidin bir yerden daire alıp çürük raporuyla o binada tapu gaspı yapmasıdır. Orada yaşayan vatandaşların gayrimenkulünün gaspıdır. Bunun kentsel dönüşümle alakası yoktur.” dedi.