Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, hükümetin Cumhurbaşkanı'na, istihbarat toplama ve örtülü ödenek yetkisinin verildiği yasayı Meclis'ten geçirmesiyle Türkiye’nin 50 yıl geriye gittiğini söyledi. Çayır, “Anayasa’da böyle bir şey olmamasına rağmen Cumhurbaşkanı'na istihbarat hakkı ve bunu sürdürecek parasal destek hakkı, örtülü ödenek hakkı tanıdılar. Bu, Türkiye’nin 50 yıl geriye gitmesi demektir. Gayri yasal yollarla ülkenin idare edildiğinin resmidir. Bunun, demokrasiyle yönetilen ülkelerde olmadığını tek adamlıkla diktatörlükle yönetilen Arap ülkelerinde olabileceğini belirtiyorum.” dedi.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Çayır, aralarında Hakkâri, Batman, Şırnak ve Şanlıurfa’nın da olduğu partisinin Doğu ve Güneydoğu il başkanlarıyla Diyarbakır’da bir araya geldi. BBP Diyarbakır İl Başkanlığı'nda basın açıklaması yapan Çayır, gündeme ilişkin açıklama yaptı, hükümeti sert eleştirdi. İç güvenlik yasasının Türkiye’yi geriye götürdüğünü anlatan Çayır, “Bunun derhal ortadan kaldırılması gerekiyor. Türkiye adaleti çoğaltmalıdır. Özgürlükleri genişletmelidir. İhtiyacımız bunlardır. Hayatı daraltarak Türkiye yeni Türkiye değil eski Türkiye olur, Kenan Evren’in Türkiye’si olur. Biz BBP bölge il başkanları olarak, buradan Türkiye’ye sesleniyoruz. Silahla konuşan değil akılla konuşan bir Türkiye istiyoruz. Özgürlüklerin açıldığı, herkesin adalete sığındığı, yürütmeye sığınmadığı, tek adamlığa sığınmadığı bir Türkiye istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

“HAKKÂRİ’DE DE VE ŞIRNAK’TA DA KENDİ ADAYLARIMIZLA SEÇİME GİRECEĞİZ”

Haziran ayında yapılacak seçimlere değinen ve çalışmaların devam ettiğini belirten Çayır, “BBP, tek başına seçime girecekmiş gibi hareket etmektedir. Batman’da, Şırnak’ta, Hakkari’de de her tarafta kendi adaylarımızla seçime gireceğiz ve doğrularımızı halka anlatacağız. Gücümüz az, paramız az olabilir ama milletin desteği ve takdiri önemlidir. Yüzde 10 alacakmış gibi hareket edeceğiz. Hiçbir gücü dayanarak kendimizi büyütmek istemedik. Güce dayananların onun kulu ve kölesi olur. İktidarın durumu da ortada. Yeni diktatörlere ihtiyaç yok. Demoktrasiye ihtiyaç var. Biz Allah’a güveniyoruz.” şeklinde konuştu.

“SON DÜZENLEME ANCAK DİKTATÖRLÜKLE YÖNETİLEN ARAP ÜLKELERİNDE OLUR”

Büyük Birlik Partisi olarak, İç Güvenlik Yasası Meclis'e geldiğinde buna karşı çıktıklarını ve bu yasanın bir sıkıyönetim yasası olduğunu ilan ettiklerini hatırlatan Çayır, “Cumhurbaşkanı'nın yetkisi olmamasına rağmen, Anayasa’da böyle bir şey olmamasına rağmen Cumhurbaşkanı'na istihbarat hakkı ve bunu sürdürecek parasal destek hakkı, örgütü ödenek hakkı tanıdılar. Bu Türkiye’nin 50 yıl geriye gitmesi demektir. Gayri yasal yollarda ülkenin idare edildiğinin resmidir. Bunun, demokrasiyle yönetilen ülkelerde olmadığını tek adamlıkla diktatörlükle yönetilen Arap ülkelerinde olabileceğini belirtiyorum.” diye ifade etti.

Hem Başbakan hem de Cumhurbaşkanı olduğuna inandığını belirten Recep Tayyip Erdoğan’a seslenmek istediğini anlatan Çayır, şöyle devam etti: “İnsanların hayatlarını daraltarak, insanları korkutup endişeye sevk ederek başkanlık sistemini istemeniz sadece ham hayaldir. Tarafsız konumdayken 400 milletvekilini kimin adına istiyorsunuz? Bu bir komedi. Buna çocuklar bile güler. Düştüğün duruma bakarsan yaptığın her hareket gözümüze de vicdanımıza da batıyor. Lütfen cumhurbaşkanı gibi dur, tarafsız ol. Yeter, bu ülke soğuk savaş dönemlerinin ülkesine doğru gidiyor. Ülke kaybediyor. Hepiniz kaybediyoruz.”

“EZELDEN BERİ SÖYLEDİK KÜRT SORUNU DEĞİL İNSANLIK SORUNU VAR”

Bölgede 40 yıla yakın bir korku ve sinme söz konusu olduğundan, sermayenin buralarda barınmadığını belirten Çayır, şunları söyledi: “Hükümet çözüm süreci adı altında ne idüğü belirsiz, konuşanların bile müzakere ediyoruz diyenlerin bile ne konuştukları ve neyi paylaştıkları bile bilinmeyen bir yolculuğun adıdır. Bu yolculukta en son sayın Cumhurbaşkanının ‘Kürt sorunu yoktur’ demesi bile buna en bariz örnektir. Geleceksin Diyarbakır’ın orta yerinde miting yaparken ‘Ey Kürt kardeşim Kürt sorunu vardır’ diyeceksin, sonra bakacaksın siyasi bir takım endişelerle oy kaybına uğruyorum diyeceksin ‘Kürt sorunu yoktur’ diyeceksin. BBP ezelden beri söyledi. Kürt sorunu değil insanlık sorunu vardır. Diyarbakırlının sorunu ile Edirne’nin sorunu aynı. İzmirlinin sorunu ile Şırnaklının sorunu aynı. Biz bulunduğumuz yerde haysiyetli ve şerefli yaşamak istiyoruz. Bu sağlanırsa problem çözülür. Yasaklar ortada kaldırılmalıdır.”