Aktif Sağlık Hizmetleri Sınıfı ve Sosyal Hizmetler Çalışanları Sendikası (Aktif Sağlık-Sen) yönetimi, sağlıkçıların korku ve baskıyla yönetildiğini belirterek, “Eğer bir ülkede, suç işleyenler idareci olduğu için üstleri tarafından korunuyor veya kollanıyorsa, kanunlar çalışana farklı, idareciye farklı, memura farklı amire farklı işliyorsa orada adaletten, demokrasiden veya medeniyetten söz edemezsiniz.” dedi.

Aktif Sağlık-Sen’den yapılan yazılı açıklamada aynı yerde çalışan iki doktordan birisi hemen her gün işe giderken, diğerinin başhekime dönüp; “Sen ister git, ister gitme. Ancak ben, her gün işe gidemem. Çünkü ben kaymakam beyin eşiyim…” diyerek hiç çalışmadığı veya işe gitmediği halde maaşını ve ek ödemesini tam alıyorsa orada adaletin olmadığı vurgulandı.

“Haksızlık vardır, haramzadelik vardır, zulüm vardır.” sitemi iletilen açıklama şöyle devam etti: “Diyanet İşleri Başkanlığı’nı arayarak bu tür memurların durumlarını sorduk. Bize bu tür memurların aldıkları maaş ve kazançlarının haram olduğunu söylediler. Bir üyemize başhekimden habersiz eğitim verdiği gerekçesiyle kınama cezası verilmiş ve il dışına sürgün edilmiştir. İstirahat raporu cumartesi günü biten bir diğerine ise neden pazartesi kontrole gittin diyerek soruşturmalar açılmış ve iki uyarı bir kınama cezası verilmiştir. Aynı makamlar, yurt dışındayken sahte rapor alanları koruyup kollarken, sürekli çalışanların tepesine binmekte, garibanları ezmekte veya üzmektedir. Bunu yaparken de kanunlara uydukları ve devlette disiplini sağladıklarını öne sürmektedirler.”

'KANUN AMİRE BAŞKA MEMURA BAŞKA UYGULANIYOR'

Adalet dağıtması ve şeffaf olması gereken makamların kapalı kapılar arkasında çalışarak, savunma hakkı bile vermeden skandal kararlara imza attığını kaydeden Aktif Sağlık-Sen, “Bu kararlarla birlikte vebal altına girmektedir. Günümüzdeki bazı idarecilerin adaleti veya adalet anlayışı geçmişin adaletsizliklerini mumla aratır hale gelmiştir. Geçmişin adaletsizliklerine rahmet okutur hale gelmiştir. Haksızlık ve zulmün sıradanlaştığı bir ülkede demokrasiyi ancak adalarda, modalarda veya müzelerde bulabilirsiniz. Ne yazık ki; memurlar ve sağlık çalışanları için devlet ve idare objektif çalışmıyor. Kanunlar amire başka memura başka uygulanıyor ülkemizde.” dedi.

Açıklama, “Eğer samimi ise sağlık bakanlığına sesleniyor ve son on yılda sağlıkçılara verilen disiplin cezalarını sonuçlarıyla birlikte açıklamaya davet ediyoruz. Ne yazık ki ülkemizde son on yılda sağlık çalışanlarına ne kadar disiplin cezası verildiği veya kaç tanesine soruşturma açıldığı bilinmiyor. Sağlık Bakanlığının elinde bu yönde bir veri yoktur. Ancak, sendikamızın yaptığı saha taramasında son on yılda sağlık çalışanlarının yarıdan fazlasına disiplin cezası verildiği veya soruşturma geçirdikleri sonucuna ulaştık. Sayın Sağlık Bakanımız sağlık çalışanlarının baskı ve cezalarla nasıl korkutulduğunu veya ne şekilde yönetildiğini görmelidir.” şeklinde devam etti.

SAHTE RAPOR OLAYI

Aktif Sağlık-Sen açıklamasında yaşandığı belirtilen şu somut örneğe işaret edildi: “Yurt dışındayken Türkiye’de muayene olmuş gibi sahte rapor alan kaymakam ve eşine gücü yetmeyenler hırsını gariban memurdan çıkartmaktadır. Defalarca şikayetçi olmamıza rağmen ‘sahte rapor’ olayına yönelik kaymakam ve eşi hakkında verilmiş adli veya idari bir karar yoktur. Çünkü bu fiillerinden dolayı adı geçenler hakkında açılmış herhangi bir soruşturma yoktur. Şikayetimizi sulandıran bazı makamlar yapılan sahteciliği görmezden gelmektedir. Bu sebeple sendikamızın şikayeti ile bu şikayete karşılık Isparta Valiliği'nin verdiği alakasız kararı kamu oyunun vicdanına ve takdirlerine sunuyoruz.”