Kahramanmaraş'ta 18 Nisan Pazar günü akşam saat 18.00 sıralarında Bağlarbaşı Mahallesi'ndeki evinden ayrılan 15 yaşındaki Özlem Ateşel'den tam 10 gündür haber alınamıyor. Derslerindeki başarıları ile göz kamaştıran, son katıldığı kompozisyon yarışmasında da mansiyon ödülü almaya hak kazanan Özlem'in kaçırıldığını öne süren Ateşel ailesi, olaydan Şaban G., Uğur G., Abdurrahman Ç. ve Fırat H. İsimli 4 şahsı sorumlu tutarken, polisin de konunun üzerinde ciddiyetle durmadığını öne sürdü. 5 yıl önce kocası Aziz Ateşel'i kaybetmesinin ardından ömrünü 4 çocuğuna adayan Sevgi Ateşel, fabrikalarda, tarlalarda çalışarak adeta saçlarını çocukları için süpürge etti. Hayattan tek beklentisi çocuklarını okutup, bir meslek sahibi yapmak olan çileli kadın 10 gündür ise her gün gözyaşı döküyor. Bel fıtığı olan biricik kızı kaçırılan ve kaçıran kişiler tarafından her gün tehdit edildiğini söyleyen Ateşel, Özlem'in bulunarak yuvasına geri getirilmesini istedi. Kızının herhangi bir arkadaş çevresi bulunmadığını ve okuluyla evi dışında hiçbir yere gitmediğini söyleyen Ateşel, kızının kaçırıldığı günü ise şu sözlerle anlattı: "O gün babaannesine kan aranıyordu, ben kan verdim eve döndüm. Geldiğimde saat 18.00, 18.30 civarıydı. Özlem gelmemişti, sokağın başına filan baktım, derken geldi. Rengi sapsarıydı. Hani kendisinde bel fıtığı olduğu için belki fenalaşmıştır dedim, götürdüm yatağına yatırdım. Bir saat sonra gidip baktığımda yatağında yoktu. Sonra her tarafa gittim, otogara gittim, otogarda bir minibüs şoförü 10 dakika önce Gaziantep'e bıraktığını, yanında 2 kız bir erkek olduğunu söyledi. Antep'e gittiğimde polisler 'sabahı bekle' dediler. Görüntü kayıtlarını incelemek için 'savcıdan izin al gel' dediler. 'Ondan sonra kameraları izleriz' dediler. Sonra geldik karakola, her yere başvurduk, hala bir haber yok. 'git evinde otur, size haber veririz' dediler. Benim çocuğum kaçacak biri değil, o kaçırıldı böyle bir şey yapmaz." Kızını kaçıran kişilerin esrar ve hap satan oto teybi çalan insanlar olduğunu öne süren acılı anne, karşı taraftan ise her gün tehdit aldığını iddia etti. Ateşel, "Bunlar Doğukentin aşağısında çadır kuran insanlar. Esrar satan, hap satan insanlar, araba teybi çalan insanlar. Çocuğumu kandırdılar, çocuğuma bir şey mi verdiler? Benim çocuğum böyle bir şey yapmaz. Kaçıran çocuğun babası Şaban G. diye biri aradı. Barışmak istediğini söyledi. 'Altın istiyorsan altın, para istiyorsan para, yok silah istiyorsan silaha da varız' diyorlar. 'İki oğlumla kendi başımı bu yola koymuşum' diyorlar. Ondan sonra açıp küfrediyorlar. 'Başını hangi taş büyükse oraya vur, gel sıkıysa al götür' diyorlar" diye konuştu. Gerekli tüm mercilere müracaat ettiğini söyleyen anne Ateşel, konunun üzerinde ciddiyetle durulmadığı iddiasında bulundu. Kızının da büyüyünce polis olmak istediğini söyleyerek, polislerden yardım isteyen Ateşel, "Savcılığa müracaat ettim, Emniyet Müdürlüğü, Çarşı Polis Karakolu, Çocuk Şube her yere müracaat ettim" ifadelerini kullandı. Aileleri de çocuklarına sahip çıkmaya çağıran Ateşel, "Çocuklarına baksınlar, çalışmasınlar, aç kalsınlar ama çocuklarına baksınlar. Ben çocuklarımla ilgilenemedim, sırf onlara daha iyi bakmak için çalıştım. Ama hiçbir şey değiştiremedim" şeklinde konuştu. Özlem'in Van'da ikamet eden dayısı İbrahim Eker de, "Şahıslar 27 AT 708 plakalı bir otomobil kullanıyorlar. Telefon numaraları belli. Artık kırmızı ışık ihlallerinde bile cezaların kesilip eve gönderildiği bir dönemde plakası belli olan, telefonlarına ulaşılan bu kişiler nasıl olurda bulunamaz. BİMER'e ulaştım bekliyorum. İlla ki silahı alıp ben mi gideyim" diyerek kızgınlığını ifade etti. iha