Ne tesadüftür ki Türkiye'de sayılan ve sevilen değerli insanların kıymeti, ancak vefatından sonra anlaşılıyor. İşte o değerli insanlardan en son vefat eden ve Türkiye için çok büyük önem arz edenler arasından biri de BBP Genel Başkanı rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'dur. Onun Türkiye'de kullanılan ve en çok bilinen diğer adı ise “Muhsin Başkan”dır.

Tükiye'de siyasetin çirkinliklerinden sakınıp, Türkiye ve Türk milleti için hep en iyi ve en doğruyu yapmaya çalışan rahmetli Muhsin Bey, bu yönleriyle taraflı tarafsız, partili partisiz tüm kesimin sevgisini ve saygısını kazanmış bir şahsiyettir. Bunu, vefatından sonra çok iyi anladık. Hafta içi kentimizin Sisne ve Döngel Köyü arasında kalan bir mevkide, Keş Dağı eteklerinde, içinde bulunduğu 5 kişi ile geçirdiği helikopter kazası sonucunda hayatını kaybeden rahmetli Yazıcıoğlu, tüm Türkiye'yi seçim arifesinde yasa boğdu.

Peki Muhsin Yazıcıoğlu nasıl bir insandı ki 7'den 70'e tüm Türkiye'nin sevgisini kazanmıştı? Onun geçmişini ve şahsiyetini çok iyi bilmememe rağmen ben bile çok üzüldüm onun vefatına. Benim ve tüm Türkiye'nin bu kadar sevgisini ve saygısını kazanmasının nedenini de çok düşündüm ve sonunda buldum. Şüphesiz o neden; Muhsin Yazıcıoğlu'nun siyasi hayatında izlediği yol ve kullandığı ilkelerdir. Gelelim şimdi Muhsin Bey'in izlediği yol ve kullandığı bu ilkelere”¦ Muhsin Bey, -özel hayatını bilmem- siyasi hayatında yalandan arındırılmış ve dürüstlüğü ilke edinmiş bir yol izledi. O, halkı ile bütünleşirken yapamayacağı vaatlerde bulunmadı, atmadı ve tutmadı. Onun bu hayatı, şüphesiz günümüz siyasetinde boy gösteren bazı siyasetçilere tam bir örnektir ve umarım bu siyasetçiler böyle bir kişiliği örnek alırlar. Böylece siyasette palavradan, yapamayacağı vaatler vermekten vazgeçerler. Peki Muhsin Bey sadece bu özelliği ile mi öne çıktı ve sevildi? Elbette ”˜Hayır'”¦ Muhsin Yazıcıoğlu, kendi idealleri doğrultusunda bir parti kurdu: BBP...

En büyük ideali, Türkiye ve Türk Milleti'nin refahı, mutluluğu idi. Bu ideali gerçekleştirmeye çalışırken Türkiye'deki tüm vatandaşlara aynı mesafede durdu ve hiç biri arsında ayırım yapmadı. Kürt, Türk, Ermeni v.s. ırk ayrımı, onun lügatçesinde yoktu. O, tüm insanlığı kucaklayacak “İnsan Sevgisi” kavramı ile yaşadı ve tüm vatandaşlarına bu şekilde yaklaştı, kucak açtı. Yaşamının ”˜bir saniye'sine bile sigorta verilmediğini; kimin, ne zaman öleceğinin hiçbir zaman belli olmayacağını bilen ve her defasında bunu dile getiren bir inanç abidesiydi. Yaşamanın garantisinin olmadığını ölmeden bir önceki gün katıldığı Karaman mitinginden sonra bir grup vatandaşa da izah eden Muhsin Bey, dediğinin ne kadar doğru olduğunu bir sonraki gün vefatıyla da ispatlamış oldu. Muhsin Bey, bütün bunları yaparken hep dürüst oldu, hiçbir oyun oynamadı. Çünkü o, hak ve hukuku çok iyi biliyordu ve bu nedenle kimsenin hakkını da yememeye gayret ve özen gösterdi. O; haklının yanında, haksızın karşısındaydı. Milletinin menfaatleri yanında, milletine yapılan kısıtlamaların karşısındaydı. O, hep demokrasi istedi; çünkü o, demokrasi aşığıydı. İşte böyle bir insanı maalesef kaybettik”¦ Onun gibiler, dünyaya zor gelir. Gelse de siyasette onun gibi dürüst olamaz. Hak ve hukuku o kadar savunamaz. Ruhun şad olsun “Muhsin Başkan”! Allah mekanını cennet eylesin! Başınız sağolsun BBP ve Alperen'ler! Hepimizin başı sağolsun Saygılarımla.