Mersin'in Tarsus ilçesindeki Özgecan Aslan cinayetinin benzeri İzmir’de yaşandı. Ablasını boğarak öldüren katil zanlısının tutuklanmasına rağmen cesedin hala bulunamadığını ifade eden kardeş Gülcan Açıkalın, gözyaşları içinde olayın aydınlatılması ve cesedin bulunmasını istedi. Kardeş Açıkalın, “Sadece cesedimizi arıyoruz. Cesedimiz mezarına girsin istiyoruz.” dedi.

Mersin’in Tarsus ilçesinde katledilerek öldürülen üniversite öğrencisi 20 yaşındaki Özgecan Aslan’ın olayından bir hafta bile geçmezken bu sefer vahşi bir kadın cinayet haberi İzmir’den geldi. İki ay önce ortadan kaybolan Gülşen Süzen’den(44) haber alamayan yakınları durumu polise bildirdi. Gizem(25), Hüseyin(22) ve Ayşe(16) isimli 3 çocuk sahibi Süzen’in hasta bakıcılık yaptığı ve uzun yıllar önce eşiyle boşandığı öğrenildi. Karşıyaka ilçesinde yaşayan Süzen’in yakınları kendi çabaları ile aramaya başladı. Aileyi arayan İzmir Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, ''Gülşen Süzen öldürülmüş. Cinayet zanlısı ilişki yaşadığı Abbas K., 9 Şubat Pazartesi günü İzmir Adliyesi’ne avukatı ile birlikte gelerek, Gülşen Süzen’i otomobilde boğarak öldürdükten sonra Çiğli’de bir dereye atmış'' dedi. Acı haberle Süzen’in 3 çocuğu, kardeşi Gülcan Açıkalın, teyzesi Semra Bayrakdar ve yakınları büyük üzüntü yaşadı. Abbas K. sorgulamasının ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Yeğenin Abbas isimli şahısla 2009 yılından bu yana görüştüğünü söyleyen teyze Semra Bayrakdar, “Eşinden ayrılacağını söyleyerek yeğenimi oyalıyor. Fakat iki ay önce 11 Aralıkta yeğenim kayboluyor. Biz telefon kayıtlarından bu şahsa ulaştık. Kendisini sıkıştırmama rağmen inkar etti. Dedebaşı’ndan aldığını arabada tartıştıklarını ve boğazını sıkarak boğduğunu kendisinin Çiğli Kaklıç yoluna girerek orada kanalın kenarına attığını söylüyor. Biz cesedimizin bulunmasını istiyoruz. Verdiği ifadeye de inanmıyorum evinin bahçesinin aranmasını istiyorum ben gömdüğünü ve yardımcılarının olduğunu düşünüyorum. Zanlı kendisi gidip boğazını sıkarak öldürdüğünü itiraf etti. Şubat ayının 9’unda şu anda tutuklu. Ben birilerini koruduğunu cesedi oraya attığına inanmıyorum. Yoksa bugüne kadar bulunurdu. A.B.’nin tekrar soruşturmaya alınmasını istiyorum.” dedi.

POLİS’İN HİÇBİR DESTEĞİ YARDIMI YOK

Teyze Bayrakdar, “Kadınların canı bu kadar sokakta mı ya. Polis hiçbir açıklama yapmıyor. Polis’in hiçbir desteği yok. Savcıya da olay yeni intikal etti. Biz kendi çabalarımızla ulaştık bunca şeye iki aydır. İki aydır zanlının peşindeyim koşturuyorum.” şeklinde sitemde bulundu. Konuşurken gözyaşlarına boğulan kardeş Gülcan Açıkalın, “Ablamın telefon kayıtlarını çıkardık. Böylece zanlıya ulaştık. İki aydır sağ çıkacak diye bekledik. Fakat en son telefon geldi öldürülmüş olduğunu polisler söyledi. Ayın 9’unda da A.B gidip boğarak öldürdüğünü ve dere kenarına bıraktığını söylemiş. Biz buna inanmıyoruz. Gittik aradık, arattırdık bulamadık. Biz cesedin bulunmasını istiyoruz. Sadece cesedimizi arıyoruz. Cesedimiz mezarına girsin istiyoruz. Doğruları söylesin.” diye konuştu.

Ağlamaktan konuşamayan kızı Gizem ise sadece annesinin cesedinin bulunmasını istedi.