Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Murat Cengiz Hortoğlu, “Biz bir tek kimsenin vesayetini istemiyoruz. Biz bir partinin, askerin ya da sivil seçkinlerin vesayetini de istemiyoruz. Biz aleviler için demokrasi bir nefestir.” dedi.

Anadolu Alevi Bektaşi Federasyonu ‘farklılığımız zenginliğimizdir’ temalı geleneksel iftar programını Hacegan Sofrası’nda düzenledi. Programa Anadolu Alevi-Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Murat Cengiz Hortoğlu, alevi dernek yöneticileri, kanaat önderleri, siyasi parti üyeleri ve davetliler katıldı. Program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Lokma duası okundu, ezanla birlikte oruçlar açıldı.

Açılış konuşmasını yapan Murat Cengiz Hortoğlu, hem Ramazan ayında hem de Muharrem ayında Anadolu Alevi Bektaşı Federasyonu olarak program
tertip ettiklerini söyledi. Hortoğlu, “Temaları seçerken Türkiye’nin her daim ihtiyaç duyduğu birlik beraberlik, sevgi, kardeşlik, hoşgörü ve ortak yaşam değerlerine vurgu yapmak istedik. Bu yıl ki yemeğimizin teması da farklılığımız zenginliğimizdir. Farklılıklarımızı artık bir sorun olmaktan çıkarıp, zenginlik olarak kabul etmemiz gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Yeni anlayışlar ve değerler etrafında toplanılması gerektiğini kaydeden Hortoğlu, değerlerden önemlilerinin hak, hukuk ve adalet olduğunu ifade etti. Hortoğlu, şunları söyledi; "Yani bu ülkede yaşayan insanlar haksızlığa uğramayacağına inanmışsa, fişlenmeyeceğini, kategorize uğramayacağını, dışlanmayacağını inanırsa, hakkının, özgürlüklerinin teslim edileceğini kabul ederse bu ülkeye aidiyet duygusunun artacağı açıktır. Bugün adalet saraylarına, devlete herhangi bir yerde işi düşen insanın orada mağdur edilmeyeceğini görmesi devletine milletine sadakatle bağlı olmasının yolu açılır. Bir diğer husus da insanca yaşayabileceği ve yaşam standartı ortalamasının yüksek tutulabileceği gelir seviyesine insanlarımızı imkanının sahiplenmesini ortaya koyabilmektir. Kanımca üçüncü bir şey daha var ki, belki de bunlar arasındaki en önemli unsur. Bu da tam ve eksiksiz bir demokrasidir. Gizli oy ve açık tasnifle yapılmış, her türlü manipülasyonlara kapalı, eşit ve adil şartlarda gerçekleştirilmiş ve bir ırgatla bir ağanın, bir ümmi ile bir alimin, bir işverenle bir iş görenin ortak, eşit bir sandıkta toplanmış oylarından ortaya çıkan ortak akıl ve ortak iradenin bir neticesi olarak ve bunun parlamentoda yansımasıyla kurulan yönetim biçimiyle Türkiye’de demokratik parlamenter rejimin yöntemiyle yapılmış seçimlerin daima savunucusu olacağız.”

'BİZ BİR PARTİNİN, ASKERİN YA DA SİVİL SEÇKİNLERİN VESAYETİNİ DE İSTEMİYORUZ'

Hortoğlu, şöyle devam etti; "Biz bir tek kimsenin vesayetini istemiyoruz. Biz bir partinin, askerin ya da sivil seçkinlerin vesayetini de istemiyoruz. Biz aleviler için demokrasi bir nefestir. Demokratik şartların ağırlaşması nefesimizin daralmasıdır. Demokrasinin ortadan kalkması ise nefessiz kalmamız demektir. Bizim yaşamla eş değer gördüğümüz demokratik rejimi ve cumhuriyeti savunmak için demokratik yol ve yöntemlerden ayrılmadan her türlü bedeli ödemeye de hazır olduğumuzu bir kere daha tekrar etmek isterim.”

'DEMOKRASİDEN, ÖZGÜRLÜKLERDEN VE HAKLARIMIZIN MÜCADELESİNDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

"Birbirimizin dertlerine, birbirimizin acılarına sıkıntılarına sahip çıksaydık bugünkü demokratik seviyemiz çok daha yüksek seviyelerde olurdu" diyen Hortoğlu, “Ama bugün iş işten geçmiş değildir. Bundan sonra alevisi, sünnisiyle Türkiye’de yaşayan tüm vatandaşlarımız demokrasi mücadelesinde ortak hareket edeceğiz. Bu mücadelenin sonunda elde edeceğimiz haklarımızla, özgürlüklerimizle hepimiz eşit faydalanacağız. Herkes kendi nasibini alacak. Onun için demokrasiden, özgürlüklerden ve haklarımızın mücadelesinden vazgeçmeyeceğiz. Benim umudum tamdır.” ifadesinde bulundu.