Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde çalışma ofisinde ve konutunda ‘böcek’ tabir edilen dinleme cihazı konulması ile ilgili olarak 13 kişinin yargılandığı davanın üçüncü duruşması sona erdi. Mahkeme o dönemde başbakanlık özel kalemi olan Hasan Doğan’ın tanık olarak dinlenmesine karar verdi.

Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya sanıklar Hasan Palaz, Mehmet Yüksel, Zeki Bulut, Hurşit Gölbaşı, Seyit Saydam, İbrahim Sarı ve Harun Yavuz katıldı. Sanık Ahmet Türer ise sağlık raporu sunarak duruşmaya katılmadı. Davanın üçüncü duruşmasına tanıkların dinlenmesi ile devam edildi. Öğleden sonrası bölümde tanıklar Adem Şencan, Hasan Burak Taşkıran, İhsan Şeker, Cevdet Yıldırım, Tülay Yongacı ve Murat Uzunoğlu dinlendi.

Tanık olarak dinlenen Başbakanlık Çankaya Resmi Konut Müdürü Cevdet Yıldırım, “Konuta ziyaretçi geldiğinde bana haber verilir. Ben de kime ve niçin geldiğini öğrendikten sonra ilgili kişiye haber veririm. Alınması uygun görülürse içeri alınır. Başbakan’ın konuta gelmesinde 1-2 saat önce güvenlik birim amiri beni arar. Arama için müsait olup olmadığını sorar. Nizamiyeye geleceklerini haber veririm. Bir teknisyeni refakatçi olarak gönderirim. O da refakat eder. Arama boyunca onlara eşlik eder. Arama sırasında teknisyenin dışarı çıkması mümkün değildir. Daha önceleri tutanak tutulmuyordu.” bilgisini verdi.

“MUSTAFA VARANK TARAFINDAN BANA VERİLEN İSİMLERİN MİT GÖREVLİLERİ OLDUĞUNU BİLMİYORDUM”

29 Aralık 2011’de yapılan Mustafa Varank ve MİT mensuplarının arama tarama faaliyetine ilişkin Mustafa Varank’ın kendisini aradığını kaydeden Yıldırım, “Faaliyete ilişkin beni Mustafa Varank aradı. Bana, ‘arkadaşlarım gelecek, isimleri bildirdi. Orada bir toplantı yapacağız dedi. İsimleri nizamiyeye bildirdim. Daha sonra bu arkadaşlar geldi, daha sonra Mustafa Varank da geldi. Varank, orada bana arama yapacaklarını söyledi. Aramaya yardımcı olması için Mevlut Albay’ı görevlendirdim. Mustafa Varank ile koridorda sohbet ediyorduk. O sırada içeriyi de görüyorduk. Makamın solunda bulunan uzatma kablosundan şüphelenildi ve söküldü. Kendi araların uzatma kablosu içindeki cihazın aktif olmasını söylediler. Daha sonra toparlanıp gittiler. Mevlut Albay arama sırasında içerideydi ancak girip çıkıyordu. Cihaz bulunduktan sonra çevredekilere ‘bizi biraz yalnız bırakın’ dediler. Bir iki defa Mustafa Varank ve birim amiri içeri girip çıktı. Prizin eski olduğun renginden anladım. Konutta görevli garsonlar, temizlikçiler ve teknisyenler rahatça girip çıkarlar. Bu isimler başbakan danışmanı tarafından verildi ve o günde başbakan resmi konutunda olmadığı için refakatçi verilmesine gerek duymadık. Mustafa Varank tarafından bana verilen isimlerin MİT görevlileri olduğunu bilmiyordum.” ifadelerini kullandı.

Ara kararını veren mahkeme o dönemde başbakanlık özel kalemi olan Hasan Doğan’ın tanık olarak dinlenmesine karar verdi. Sanıkların duruşmalardan vareste tutulma taleplerini reddeden mahkeme, hakkında yakalama kararı verilen sanıkların yakalama kararının beklenmesine ve TÜBİTAK tahlil raporlarının ilgili kurumdan istenmene karar verdi.