Ergenekon operasyonu başladığı günden bu yana çokça tartışıldı. Kimileri körü körüne inandı, kimileri "Bunlar senaryo TSK yıpratılıyor" fikrinde birleşti. Büyük bir kesimde çekimser kaldı. Ama arka arkaya yaşananlar da "bu kadar mı tesadüf olur" dedirtti. Poyrazköy soruşturmasında 9 gün tutuklu kaldıktan sonra 16 Aralık'ta serbest bırakılan Deniz Yarbay Ali Tatar tekrar yakalama kararı çıkınca intihar etti. Komutanın intihar ettiği gün Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Ersöz'ün yattığı hastaneye gelen şüpheli bir kişi dışarı çıkarılınca havaya ateş etti. Saldırgan 'Beni albay gönderdi' dedi.. Bütün bunlar tesadüf olabilir mi? Emekli Oramiral Metin Ataç ve ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit'e suikast planlandığı iddiasıyla yürütülen soruşturmada Deniz Yarbay Ali Tatar, 5 Aralık günü gözaltına alınmıştı. Savcı Süleyman Pehlivan'a ifade veren Tatar, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine konulmuştu. BEYLİK TABANCASIYLA İNTİHAR ETTİ Yapılan itirazın ardından 11 gün sonra serbest kalan Yarbay Tatar için savcı, yeni bir tutuklama kararı çıkarttı. Tebligat önce İstanbul Beşiktaş'taki Merkez Komutanlığı'na sonra da Yarbay Ali Tatar'a yapıldı. Kararı duyunca büyük şok yaşayan Tatar, önceki akşam askerleri kapıda görünce son kararın verdi. Kızını ve eşini salonda bırakıp, banyoda kafasına beylik tabancasıyla ateş ederek canına kıydı. Yarbay Tatar'ın cenazesi dün Karacaahmet Cemevi'ndeki törenin ardından toprağa verilmek üzere Ankara'ya gönderildi. Eşi, Nilüfer Tatar savcı Pehlivan'a, “Şimdi rahat ettin mi?” diye ateş püskürdü. Deniz Kuvvetleri eski koumatı emekli Oramiral Metin Ataç ve şuanki Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit'e suikast planı iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında tutuklanan ve geçtiğimiz çarşamba serbest bırakıldıktan sona önceki gün hakkında yeniden yakalama emri çıkarılan Deniz Yarbay Ali Tatar Beylerbeyi'ndeki askeri lojmanda intihar etti. Tatar'ın eşi Nilüfer Tatar, soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısı Süleyman Pehlivan için “Adını unutmayacağım. Kocamın katili sensin. Rahat nefes alıyor musun?. Şimdi rahat ettin mi? ” diye bağırdı. PAŞALARA SUİKAST PLANI Emniyete gelen bir ihbar üzerine Narkotik operasyonu olarak başlayan ancak arama yapılan evlerde TNT bulunması üzerine yön değiştiren “oramirallere suikast planı” soruşturmasında eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç ve şimdiki Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit'e suikast planları da ele geçirilmişti. Planlarla ilgili Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan'ın yürüttüğü soruşturma kapsamında geçtiğimiz 5 Aralık'ta Deniz Yarbay Ali Tatar Beşiktaş'ta İstanbul'daki Adliyesi'ne getirilmişti. TERÖR ÖRGÜTÜNE ÜYE OLMAK SUÇUNDAN TUTUKLANMIŞTI Soruşturma Savcısı Süleyman Pehlivan tarafından sorgulanan Ali Tatar “terör örgütüne üye olmak” suçundan tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilmişti. Mahkemece tekrar sorgulanan Tatar, tutuklanarak Hasdal Cezaevi'ne gönderilmişti. Ali Tatar'ın avukatı İhsan Nuri Tezel, bu karara itiraz ederek müvekkilinin serbest bırakılması için dilekçe verdi. İtirazı değerlendiren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Tatar'ın 16 Aralık'ta tahliyesine karar verdi. YENİDEN YAKALAMA KARARI ÇIKTI Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcı Pehlivan'ın talebi üzerine 18 Aralık'ta Yarbay Ali Tatar hakkında mahkeme yeniden yakalama emri çıkarttı. Yakalama kararının ardından hazırlanan tabligat Beşiktaş'taki Merkez Komutanlığı'na gönderildi. Tebligatı alan askeri personel iddiaya göre Yarbay Ali Tatar'ı arayarak “Komutanım hakkınızda yeniden yakalama kararı çıktı” dedi. TEBLİGATI DUYUNCA BANYODA TETİĞİ ÇEKTİ Merkez Komutanlığı'ndaki görevli askerler cumartesi günü Mahkemenin tebligatını Üsküdar Beylerbeyi'ndeki Astsubay Hazırlama Okulu tesislerindeki lojmanına getirdi. Hakkında yeniden yakalanma tebligatı çıktığını ve Merkez Komutanlığı'nda görevli askerlerin lojmana geldiğini öğrenen Deniz Yarbay Tatar eşi Nilüfer Tatar, kızı ve bazı akrabalarının da evde olduğu sırada silahını alıp banyoya girdi. Banyoda başına dayadığı tabancasının tediğini çeken Tatar intihar etti. CEM EVİNDE TÖREN DÜZENLENDİ Deniz Yarbay Tatar için dün Karacaahmet'teki Cemevi'nde bir tören düzenlendi. Törenin ardından Deniz Yarbay Tatar'ın naaşı, askeri tören için Ankara'ya götürüldü. ACILI EŞ, SAVCIYA ATEŞ PÜSKÜRDÜ Törende, Deniz Yarbay'ın eşi Nilüfer Tatar, “Oramirallere suikast” soruşturmasını yürüten savcı Süleyman Pehlivan'ı suçlayarak, “Süleyman Pehlivan adını hiç silmeyeceğim. Kocamın katili sensin. Rahat nefes alıyor musun? Şimdi rahat ettinmi?” diye bağırdı. Törene ayrıca, Deniz Yarbay Tatar'ın annesi Satı, kardeşi Ahmet ile askeri personel, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Deniz Yarbay Tatar'ın bir kızı olduğu öğrenildi. NARKOTİK OPERASYONU OLARAK BAŞLADI Emniyete gelen bir ihbarı değerlendiren İstanbul Narkotik Şube ekipleri İstanbul ve Kocaeli'nde çeşitli adreslere geçtiğimiz Temmuz ayında eş zamanlı operasyon düzenlemişti. Uyuşturucu madde bulmak için düzenlenen operasyonda yaklaşık 500 gram patlayıcı madde (TNT) ele geçiren polisler soruşturmayı İstanbul Terörle Mücadele Polisi'ne devretmişti. Aynı adreslere yapılan operasyonlarda ele geçirilen TNT ile Deniz Kuvvetleri'nde görevli Oramiraller Metin Ataç ve Eşref Uğur Yiğit'e suikast düzenleneceği iddia edilmişti. İddialar üzerine Gölcük`te görev yapan teğmenler Sinan Efe Noyan, Alperen Erdoğan, Faruk Akın, Tarık Ayabakan, Ülkü Öztürk`ün de aralarında bulunduğu 9 teğmen “terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. 2 YILDA 6 ŞOK İNTİHAR Türk Silahlı Kuvvetleri personeli Deniz Yarbay Ali Tatar'ın intiharı ile birlikte son 2 yılda 6 subay çeşitli nedenlerle yaşamına son verdi. İntiharlardan beşi 2009 yılında meydana gelirken biri ise 2007 yılında gerçekleşti. Şok intiharların ardındaki sis perdesi ise hala aralanmış değil. İşte komutanların sır ölümleri ve ortaya atılan çarpıcı iddialar: - TABİP YARBAY NURSAL GEDİK: 11 Kasım 2007 tarihinde, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı`nda Tabip Yarbay Nursal Gedik, tabanca ile intihar etti. Gedik'in niçin intihar ettiği konusundaki sis perdesi ise 2 yıldır aralanamadı. Gedik'in annesi Gülcan Sarıoğlu kızlarının intiharı ile ilgili olarak kafalarındaki soru işaretlerinin cevap bulmadığını söylüyor. - EMEKLİ JANDARMA ALBAY ABDÜLKERİM KIRCA: 10 Ocak 2009 tarihinde, JİTEM davasında ismi geçen Emekli Jandarma Albay Abdülkerim Kırca, Ankara Güvercinlik'teki evinde beylik tabancası ile intihar etti. Adı Ergenekon Soruşturması'nda da geçen Kırca, 10 Nisan 1998′de teröristlerle girilen çatışmada yaralanarak ”˜Gazi' ünvanını almıştı. ”Terörle mücadele sırasında yaralanarak malul olan ve yaşamını tekerlekli sandalyede geçirmek zorunda kalan” Kırca'ya, Aralık 2004′te dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından, ”Devlet Övünç Madalyası” verilmişti. Kırca'nın PKK itirafçısı Abdülkadir Aygan başta olmak üzere bir çok faili meçhul cinayetlerin talimatını verdiği öne sürülmüştü. - KIDEMLİ YÜZBAŞI OLGUN URAL: 26 Mart 2009 tarihinde, Yalova`nın Altınova ilçesinde bulunan Karamürselbey Eğitim Merkezi Komutanlığı`nda görevli Kıdemli Yüzbaşı Olgun Ural, beylik tabancası ile başına ateş ederek intihar etti. Ural'ın 4 yıllık evli olduğu ve bir süredir eşinden yrı yaşadığı ileri sürülmüştü. - ASKERİ HAKİM YARBAY TANJU ÜNAL: 26 Haziran 2009 tarihinde, Güney Deniz Saha Komutanlığı'nda görevli Hakim Yarbay Tanju Ünal, makamında tabancayla intihar etti. Ünal'ın Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İlhami Erdil dönemindeki usulsüz olduğu ileri sürülen konut harcamalarıyla ilgili olarak, Erdil'in eşi Füsun Erdil ve dönemin satın alma komisyonu üyeleri hakkında açılan davanın görüldüğü mahkemenin başkanlığını yürütmüştü. - EMEKLİ ALBAY BELGÜTAY VARIMLI: 21 Kasım 2009 tarihinde, Milli Savunma Bakanlığı Teftiş Heyetleri Kurulu Eski Başkanı Emekli Albay Belgütay Varımlı İstanbul Göztepe'deki evinin 9. kattaki balkonundan atlayarak yaşamını yitirdi. Varımlı, İlhami Erdil'in rütbelerinin sökülerek er rütbesine indirilmesine neden olan kişi olarak bilinilordu. Ergenekon davasına giren emekli Orgeneral Özden Örnek'e ait günlüklerde adı geçen Varımlı'nın eşinden ayrıldıktan sonra psikolojik sorunlarının olduğu da ileri sürülmüştü. Varımlı'nın TSK içindeki yolsuzlukları detaylı bir şekilde rapor ettiği ve dönemin Genelkurmay Başkanı tarafından sürgün edildiği öne sürülmüştü.