Halkların Demokratik Partisi (HDP) bileşenleri seçim toplantısında bir araya geldi. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, “Bu seçim öyle görünüyor ki Türkiye’deki siyasal rejimin geleceğini belirleyecek olan bir seçim olacak. Yüz yıllık Cumhuriyet boyunca yaşanan en kritik seçimlerden bir tanesi gerçekleşecek.” dedi.

HDP bileşenleri partilerin temsilcileri Beyoğlu HDP binasında düzenlenen toplantıda bir araya geldi. DBP’li Kamuran Yüksek, burada yaptığı konuşmada 7 Haziran seçimlerinin önemine dikkat çekti. Yüksek, “Tekli Türkiye siyasi parti tarihinden çok partili sürece geçilen dönem, 1980 darbesi ve bu seçim Türkiye’nin geleceğini belirleyen en kritik aşamalar olmaktadır. Bir taraftan AKP’nin 1930 – 1940’lı yıllardaki gibi Türkiye’nin tek partili sürecine yakın bir şekilde yeniden Türkiye siyasetini dizayn etmeye çalıştığı, bir taraftan Halkların Demokratik Partisi ve onun bünyesindeki bileşenlerin Türkiye’nin çoğulcu yapısına uygun, birçok etnik ve inanç yapısının bulunduğu demokratik bir Türkiye yaratma mücadelesine sahne olacak bir seçim süreci olacak. 2015’ten sonra Türkiye Erdoğanizim ve AKP otoriterliğine mi teslim olacak yoksa Türklerin, Kürtlerin, Çerkezlerin, Ermenilerin, Lazların, Alevilerin, Müslümanların, Hıristiyanların ve Türkiye’de yaşayan tüm inançların birlikte kardeşçe var olabileceği bir Türkiye mi olacak? Bunun netleşeceği bir süreç olacak. O açıdan biz oldukça önemli görüyoruz bu seçim dönemini.” diye konuştu.

Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülüp çözülemeyeceğinin de netleşeceği bir dönem olacağını belirten Yüksek, şöyle devam etti: “Esas itibari ile demokratikleşme vadi ile çözüm konusunda adım atmakta ve gereken sorumlulukları yerinde getirmekte direten AKP hükümeti ve Türkiye’deki milliyetçi, şoven değişik kesimlerdir. Sorumluluk mevkiinde olması itibari ile yaşanan 40 yıllık savaş ve çatışma ortamı tamamlamak, bundan sonra demokratik bir sürecin işlemesini sağlayabilmek tamamen AKP hükümetine bağlıdır.”

Kürtlerin bu konuda niyetini ve amacını açık bir şekilde ortaya koyduğunu söyleyen Yüksek, “Bunun üzerine ilave edilecek tek bir kelime dahi yoktur. Ne bu niyetin samimiyetini nede ciddiyetini sorgulamaya AKP hükümetinin hakkı yoktur. AKP hükümetinin yapması gereken bu açık, samimi, ciddi niyet karşısında kendi tutumunu belirlemek ve barış ortamını çözüm ortamını sağlamaktır. Bizim beklentimiz toplumun beklentisi bu yöndedir. Türkiye toplumu da bunu istemektedir. Eğer bu gerçekleşmez ise bunun sorumlusu AKP hükümeti olacaktır.” dedi.

AK Parti’nin sorumluluğunu yerine getirmek istemediğini söyleyen Yüksek, “Topu başka tarafa atmakta yine sorumlulukları başka tarafa atma çabası içerisindedir. Ama artık biz Türkiye toplumunun da bütün gerçekleri gördüğünü düşünüyoruz. Kürtler bütün gerçekliğin farkındadır. AKP hükümetinin bu kez sorumluluğu başka yere atarak kendisini bu durumdan sıyırma şansı yoktur.” ifadelerini kullandı. Toplantı, konuşmalardan sonra basına kapalı devam etti.