Attığı tweetlerden dolayı tutuklanan Today’s Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş’e destek için Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan gazeteciler, zırhlı araçla gelen polisler tarafından alandan çıkarıldı. Gazeteci Yavuz Baydar, uzun zaman Today’s Zaman’da köşe yazarlığı yapan Avrupa Birliği Bakanı Beril Dedeoğlu’nun, Keneş’in tutuklanmasıyla ilgili bir şey söyleyip söylemeyeceğini merak ettiğini söyledi.

Avukatı Hasan Günaydın, savcının Keneş için, doğrudan mahkemeye veya hakimliğe sevk edebilecekken 24 saat gözaltı kararı verdiğini söyledi. Günaydın, “Gözaltı da Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde gerçekleşti. Terörü önlemesi gerekenler, insanların can güvenliğini sağlaması gerekenler bugün ifade özgürlüğünü kısıtlamak istemektedirler.” diye konuştu.

Ankara’daki patlamayla ilgili Keneş’in mesajını ileten Günaydın, şöyle devam etti: “Vefat edenlere Allah’tan rahmet, ailelerine yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diledi ve kendi adıma da diliyorum. Maalesef ülkemiz bir dönemden beri kaosa sürüklenmek istenmektedir. Özellikle insanların can güvenliği tehdit altına girmiştir. Konuşan, yazan, çizen, düşünen herkes bir baskı, tehdit, soruşturma, kin ve intikam duygusuyla tehdit altında. Bülent Bey, ‘Bu gidişle en güvenilir yerler cezaevleri olacak’ dedi. Bundan endişe ediyorum. Biz istemiyoruz ama gidişat bunu gösteriyor.”

MÜMTAZER TÜRKÖNE: HIRSIZLIKLA İKTİDARDA KALMAYA ÇALIŞANLAR BU YOLLARA BAŞVURACAKLAR

Öfkemiz ve kırgınlığımız halka yapılan bu zulüm için. Gazeteci halkın gerçeğe ulaşmasını sağlar. Karanlıkları aydınlatır. Bizim üzerimize bir taş düştü. Bülent Keneş’in tutuklanması tam anlamıyla halkın haber alma özgürlüğüne, dolayısıyla basın ve ifade özgürlüğüne karşı zor kullanmaktır. Ağır bir taşın medyanın üzerine bırakılmasıdır. Bu ağır taşın altında yılanlar, çıyanlar, akrepler faaliyete bulunur. Çünkü artık karanlıktır. İşte bugün Ankara’da karşılaştığımız türden patlamalar olur. cinayetler, katliamlar olur. Bülent Keneş’in tutuklanabildiği bir ülkede hiç kimsenin can güvenliği yoktur. Hiç kimse istese de bu tür olayları engelleyemez. Bizler yine halk adına, halkın hakkını hukukunu korumak adına üstümüze düşeni yapacağız. Yalanlarla, sahtekarlıklarla, hırsızlıklarla iktidarda kalmaya çalışanlar bu yollara başvuracaklar. Halktan gerçekleri saklayacaklar. Gerçekleri saklama adına da gazeteciler üzerinde baskı oluşturacaklar, tutuklayacaklar. Yalancıların da mumu yatsıya kadar yanıyor.

ERGUN BABAHAN: AĞIR BEDELLER SONUCU DAHA İYİ KENETLENİYORUZ

Dikkat çekilmesi gereken husus, bu ülkede insanlar barış ve kardeşlik için ne zaman sokağa çıksa bir bombanın patlaması ve bombacıların hiçbir zaman bulunamaması. Bir ülkede medya bu tip olayları sorgulayamıyorsa, her bombanın arkasından bir yayın yasağı geliyorsa, olayların arkasında devleti içinde odakların olup olmadığı gündeme getirilemiyorsa işte gazetecilere yapılan bu baskı, fikrini söylemeye, sorgulamaya çalışan herkesin demir parmaklıklar arkasına konulması çabası yüzünden. Bedel ödemeden demokratik olamıyor toplumlar. Ağır bedeller sonucu birbirimize daha iyi bağlanıyoruz, daha iyi dayanışıyoruz.

YAVUZ BAYDAR: AB BAKANI BERİL DEDEOĞLU BİR ŞEY DİYECEK Mİ?

Baskıların bir genel yayın yönetmenini gözaltına almaya ve tutuklamaya kadar ulaşması sadece ürkiye içinde değil Türkiye dışında da, çünkü İngilizce yayın yapan bir gazeteden bahsediyoruz geniş yankıları yaratacaktır. Türkiye’nin sarsılmış olan imajını daha da sarsacak. Hala bağlantıları sürmekte olan ve çok uzun süredir Today’s Zaman’da yazı yazmış olan Avrupa Birliği Bakanı Beril Dedeoğlu acaba bu yaşatılanlarla ilgili ağzını açıp bir şey söyleyecek midir? Beril Dedeoğlu yıllarca bu gazetede köşe yazarlığı yaptı.

JOOST LAGENDİJK: ÇOK TEHLİKELİ BİR GİDİŞAT

Bugünü Bülent Keneş ve Türk demokrasisi için üzüntü verici bir gün olarak nitelendiriyorum. Son birkaç haftadır üzüntü verici olaylar yaşadık. Hürriyet’e saldırı, Ahmet Hakan’a saldırı, Digitürk vakası, gazetecilerin tweet nedeniyle hapse gönderilmesi, yarın ne olacak? Hem Türkiye, hem Avrupa hem de tüm dünyanın genelinde tehlikeli bir gidişat görüyorum. Basın özgürlüğü tehdit altında olduğu zaman insanlar bir süre sonra alışıyor. Rutin haline geliyor. Çok tehlikeli bir gidişat.

SEVGİ AKARÇEŞME: BULUŞMA NOKTAMIZ ADLİYE OLDU

Ankara’dan patlama haberleri gelirken biz bir tweet nedeniyle, düşüncelerini ifade ettiği için uluslar arası camiada tanınan bir gazetenin genel yayın yönetmeninin tutuklanma kararını bekliyoruz. Adliyeler buluşma yerimiz oldu. Özgür basının olmadığı, insanların düşüncelerini serbestçe ifade edemediği bir yerde neden, hangi patlamanın olduğuna dair bilgi de edinemeyiz.

ERKAM TUFAN AYTAV: BU İŞİN SONU HİÇ İYİ YERE VARMAZ

Bülent Keneş’in şu anda olması gereken yer gazetesidir. Medeni ülkelerde bu işler böyle olur. ama tweet attığı için şu anda içeride. Türkiye susturulmak isteniyor. Konuşmayan ülke olsun isteniyor. Sansür ülkesi haline getirilmek isteniyor. Bu işin sonu hiç iyi bir yere varmaz.

Gazeteciler açıklama yaptıktan sonra adliye önündeki alana zırhlı araçla polis ekipleri geldi. açıklama sonrası sohbet eden gazetecileri alandan çıkaran polis, “Tedbir için bunu yapıyoruz. Belki sol örgütler buraya gelip eylem yaparlarsa sizle karşı karşıya gelmemesi için hem de bizim açımızdan. Yan taraflar müsait.” dedi. Gazeteciler de alandan ayrıldı.