AK Parti Kahramanmaraş İl Başkanlığının 25'inci dönem milletvekili aday adaylarına yönelik temayül yoklamasına katılan Çalık, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
PKK'ya silah bırakma çağrısına ilişkin bir soru üzerine Çalık, 2005 yılında o zaman başbakan olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan çözüm sürecinin, birçok unsurun ve siyasi partinin engellemesine, pek çok risk alınmasına rağmen bugünkü noktaya geldiğini söyledi.

Konuyu, 'Bin yıl sürecek' denilen 28 Şubat bakımından değerlendiren Çalık, "28 Şubat, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde maalesef darbeyle anılan bir günün yıl dönümü. Onun yıl dönümünde AK Parti Genel Merkezi olarak Türkiye genelinde temayüllerimizi yaptık. 28 Şubat'ın bin yıl değil maksimum 5 yıl süreceğini AK Parti iktidarı olarak tüm kesimlere gösterdik. 28 Şubat'ın geride kalan kırıntılarının da temizlenmesi için mücadele etmek üzere yeni bir ekip, yeni bir hizmet kadrosu geçmişteki arkadaşlarımızın tecrübeleriyle devam edecek" diye konuştu.

Çalık, 28 Şubat'ın bertaraf edilmesi için herkesin ciddi mücadelelerinin olduğunu belirtti.

AK Parti'nin, ülkeye ekonomik, siyasi ve demokratik istikrarıyla damga vurduğunu, "Bütün vesayetlere karşı çıkacağım" dediğini dile getiren Çalık, bunu yaparken demokratik istikrar adına başlatılan milli birlik ve kardeşlik projesi çözüm sürecinin kendileri için çok önemli olduğunu anlattı.

Demokratik iktidarı sürdürürken Türkiye'de ne kadar ötekileştirilmiş insan varsa hepsinin 'benim ülkem, benim milletim, benim Cumhuriyet'im' diyebileceği bir ülke tasavvur etmek istediklerine değinen Çalık, şunları kaydetti:

"30 yıldan buyana devam eden, 40 bin insanımızın canına sebep olan bu sürecin sonlanacağına dair olan inancımız hep tamdı. Şimdi silahlı unsurlar dahil olmak üzere bir süreç başlıyor. Çok güçlü bir irade var. AK Parti kurulduğu günden itibaren bu konu parti programı da dahil olmak üzere vardı. Bu yaşanılan süreci bitirmemiz gerektiğini hep çok net bir şekilde söyledik. Çözüm süreci inşallah kardeşin kardeşe olan sevgisiyle saygısıyla neticelenecek diye umut ediyorum. Türkiye Cumhuriyeti, hiç kimsenin desteği olmadan, sadece kendi iç dinamikleriyle bu sorunu çözmüş olacak. Bugüne kadar çözümün karşısında duran irade de bir kez daha 'Türkiye Cumhuriyeti çok büyük bir devlet. kendi sorunlarını kendi ayakları üzerinde durarak çözebiliyor' diye görecek. İnşallah çözüm süreci anaların bir kez daha ağlamayacağı bir süreç olarak devam edecek ve silahsızlanarak neticelenecektir diye umut ediyorum."