Manisa’nın Turgutlu ilçesinde yaşayan ve yedi sene önce eşinden ayrılarak dört çocuğuyla yaşam mücadelesi veren 40 yaşındaki Sultan Damar, en büyük çocuğunun elinden alınarak yetiştirme yurduna verilmesinin ardından zor günler geçiriyor. Çaresiz anne, kızını geri istiyor.

24 Kasım 2014 tarihinde savcılık emriyle elinden alınan 15 yaşındaki kızını geri isteyen Damar, gözyaşları içinde yetkililerden yardım istedi. En büyük çocuğu olan 15 yaşındaki Arife A.’nın, arkadaş çevresinin kurbanı olarak kendisinden habersiz iki kez sözlenmesi üzerine tokat attığını, onun da şikayet etmesi üzerine elinden alındığını anlatan Damar, kızını geri istediğini söyledi.

Arife A. ile sıkıntı yaşadıkları bir günün ardından evlerine polis geldiğini belirten anne Damar, “Polisler geldiler ve kızımı elimden alıp gittiler. 'Niye götürüyorsunuz?' dediğimde, 'Savcılığın emri' diyerek geçiştirdiler. Kızımı vermek istemeyince, dayak atarak zorla kızımı götürdüler. O gün savcılığa gittim ve olanları anlattım. Ertesi gün yine gittim ve kızımı orada gördüm. Savcı, kızımı muayeneye götüreceklerini söyledi. Ben de gideceğimi söyledim. Savcı, 'Tamam, sen de gidebilirsin.' dedi. Çocuk Şube'nin önüne gidince dayak yedim.” dedi.

POLİSLER DARP ETTİ İDDİASI

Turgutlu İlçe Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürlüğü’nün önünde polis memurları Ü.Ç., E.Ç., M.Ş. ve A.Ö. tarafından darp edildiğini iddia eden Sultan Damar, doktora giderek rapor aldığını ve polisler hakkında dava açtığını söyledi. Mahkemenin takipsizlik kararı verdiğini dile getiren Damar, elinden alınan kızını da günler sonra yaptığı girişimlerle Yunusemre ilçesindeki yetiştirme yurdunda bulduğunu söyledi. Kızının 27 Kasım 2014 tarihinden beri burada kaldığını aktaran Damar, “Kızımın nerede olduğunu bilmiyordum. Polisleri şikayet ederken kızımın Yunusemre ilçesindeki yurtta olduğunu öğrendim. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'nü arayarak buldum. Kızımı bulduğumda önce görüştürmediler. Valiliğe giderek durumu polislere bildirdim ve kızımı ancak öyle görebildim.” diye konuştu.

'KIZIMI GÖSTERMİYORLAR'

15 yaşındaki kızının yurtta çeşitli sıkıtılar yaşadığını söyleyen Damar, “Oradaki arkadaşlarıyla geçinemiyormuş. Oradakiler bana, ‘Kız, seni gördü mü bize saldırıyor.’ diyorlar. Beni görmek istemeyen, geldiğimde niye görüşmeye geliyor ki o zaman? Neden benimle oturup konuşuyor? Kızımın elinden zorla, ‘Kızın seni görmek istemiyor.’ diye imzalı kağıt alıyorlar. Bana, ‘Kızın seni görmek istemiyor, niye geliyorsun?’ diyorlar.” dedi.

'ETKİNLİK DİYE TEMİZLİĞE GÖNDERİYORLAR'

Bir gün ziyarete gittiğinde kızının anlattıklarını aktaran Sultan Damar, “Kızımı ziyarete gittiğimde bana, ‘Biz Hülya annenin evine gittik. Hem yedik içtik hem de evini temizleyip geldik.’ dedi. Kızımı nasıl yollayabilirler? Evlere temizliğe gitmenin adı etkinlik olmuş. Etkinlik diye temizliğe yolluyorlar. Görevlinin biri, ‘Para karşılığında yollarız.’ dedi. Aynı şeyi başka biri daha yapmış. Yurda telefon açıp. ‘Arife’yi gece 24.00’te yurda teslim edeceğim.’ demiş. Bunlardan benim haberim olmuyor. Ben de kızdım. Bu izni veren de müdür. Yurdun müdürüne gittim, ‘Kızın seninle görüşmek istemiyor. Sen niye geliyorsun?’ diyor bana. 'Kızın etkinlikte' diyorlar. Etkinliğiniz, evlere temizliğe yollamak mı dedim. Nasıl yollarsınız dedim. ‘Bizde var, kimse karışamaz.’ dedi. Ankara’ya bakanlığa dilekçe yazacağımı ve kendilerini şikayet edeceğimi söyledim. 'Dilekçeni al gel, bana ver, biz icabına bakarız.' dedi. Vermeyince de, ‘Siz bana güvenmiyor musunuz?’ dedi. Ben bunca yaşadığımdan sonra kimseye güvenmiyorum artık. Polise de güvenmiyorum. Beni döverek, darp ederek kızımı zorla aldılar.” şeklinde konuştu.

YURT MÜDÜRÜ İDDİALARI KABUL ETMEDİ

Yunusemre ilçesinde bulunan Manisa Yetiştirme Yurdu Müdürü Halil İbrahim Tahtalı ise Sultan Damar’ın ortaya attığı iddiaları yalanladı. Arife A.’nın, annesinden şiddet gördüğü gerekçesiyle savcılığın kararıyla polis eşliğinde yurda getirildiğini söyleyen Müdür Tahtalı, “Kızımız, annesinden aşırı derecede şiddet gördüğü için yurdumuzda. Kızımız, annesi geldiği zaman annesiyle görüşmek dahi istemiyor ama biz görüşmelerini sağlıyoruz. Buraya gelen çocukların hepsi, devletin güvencesi altındadır. Bu çocukları evlere temizliğe göndermemiz gibi bir durum söz konusu dahi olamaz. Tamamen iftiradır.” dedi.