"Hükümet enkazı aramada ve kazanın sebeplerinin araştırılmasında sınıfta kaldı" dedi. BBP'li Çayır, geldiği Kahramanmaraş'ta teşkilat üyeleriyle biraraya geldi. BBP İl Başkanı Bekir Kılıç, Merkez İlçe Başkanı Hayrettin Arslanhan ve partililerin katıldığı toplantıda konuşan Çayır, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 25 Mart 2009'da meydana gelen ve Muhsin Yazıcıoğlu ile 5 arkadaşının hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan helikopter kazasıyla ilgili yeni bir araştırma komisyonu oluşturulmasının bu güne kadar ciddi bir araştırma yapılmadığını ortaya çıkardığını öne süren Çayır, hükümeti eleştirdi. Arama çalışmalarında ve aramaların ardından yapılan çalışmalarda hükümetin sınıfta kaldığını söyleyen Çayır, kamuoyunun yüzde 99'unun bunun bir kaza olduğuna inanmadığını ifade etti. Çayır şöyle konuştu: "Arama çalışmalarında hantal, ne yapacağını bilmeyen bir yapı vardı ve sınıfta kaldılar. Sonrasında araştırma anlamında da sınıfta kaldılar. Kendilerine şu veya bu şekilde 'yahu siz bunu nasıl yaptınız' dedirtmemek için kendilerini aklama yollarına gittiler. Memurlardan bir heyet oluşturdular. Başta Ulaştırma Bakanı, kendi memurlarından heyet oluşturuyor, kendini aklıyor, suçu pilota yüklüyor, buna kim inanır? Çok saçma sapan, mesnetsiz, seviyesiz birtakım ifadelerle kendilerini aklamaya çalıştılar. Biz bununla ikna olmadık. Kamuoyu da ikna olmadı. Kime sorarsanız sorun, yüzde 99'u 'Bu bir kaza değildir' diyor. Peki 99'unu nasıl aydınlatacaksın kardeşim. Nasıl yapacaksın, adam gibi, bu işin ehli olan insanlara teslim edeceksin. Biz neden dışarıdan araştırmacıları getirtip bunu araştıralım? Çünkü içerde bir şey yok. Bunun için zaten İçişleri Bakanı'nı, Ulaştırma Bakanı'nı, Devlet Hava Meydanları'nı ve Sivil Havacılığı mahkemeye verdik. Çünkü artık yeter, işi savsaklamanın daha ötesi yok. Türk milletini aydınlatmamız lazım, el birliğiyle. Neyse ne. Gerçek ortaya çıksın. Zaten ikinci bir araştırma komisyonunun ortaya çıkması, kurulması da ciddi bir araştırmanın bugüne kadar ortaya konmamasındandır." Ülkenin bir türlü normalleşemediğini kaydeden Çayır, bunun sebebini ise darbe anayasalarından kurtulamamaya bağladı. Temeli ve önceliği insan olan yeni bir anayasanın oluşturulması gerektiğini işaret eden Çayır, bu konuda hükümete her zaman destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Ordunun içerisindeki bazı unsurların kendini ülkenin gerçek sahibi sandığına dikkat çeken Çayır, "Biz daha önce anayasa değişikliği için başbakanla görüştük ve teklifte bulunduk. Ama Başbakan bunla ilgili adım atmak istemiyor, sebebini bilmiyoruz. Halbuki ordunun, ne yazık ki ordu bizim ordumuz, asker bizim askerimiz, kurumu kimse suçlamıyor. Ama kurum içindeki birçok insan, kendisini memleketin sahibi, diğerlerini de ırgat sayıyor. Böyle olduğu anda problem başlıyor. Halbuki ülkeyi siyaset yönetmelidir, ülkeyi milli irade yönetmelidir, ülkeyi milletin kendisi yönetmelidir. Milletin hata yapabileceğini düşündüğünüz anda artık çürüme başlıyor. 'Millet hata etmiştir, seçmesini bilmiyor, aklı yetmiyor diyebilir misiniz?' 'Bu millet bir türlü doğru karar veremiyor diyebilir misiniz?' Bu anlayışları yok etmemiz lazım ve yeni bir anayasa yapmamız lazım. Temeli insan, önceliği insan, sonu insan, başı insan olan bir anayasa yapmamız lazım. Darbelere kapalı, kendisini ülkeni sahibi sanan, gücü kendinde tutup, silahı elinde tuttuğu için, makamı elinde tuttuğu için, kendini ülkenin sahibi sananları bir kenara bırakarak, ülkenin gerçek sahibinin Türk milleti olduğunu orada belirten bir anayasa yapmamız lazım" diye konuştu. Demokratik açılım konusunda da iktidarı eleştiren Çayır, hükümetin farkında olmadan insanları ayrıştırdığını savundu. Türkiye'de insanlık açılımına ihtiyaç olduğunu ifade eden Çayır, "Kürt açılımı dediler, toplum biraz tepki verdi adı demokratik açılım oldu, toplum biraz daha tepki verdi, kardeşlik projesi oldu. İlkokulda çocuklar birbirlerine 'sen Kürt müsün, Türk müsün?' diye sormaya başlamışlar. Bu en büyük kötülüktür. Aslında farkında olmadan ayrıştırdı insanları. Ama bilerek, ama bilmeyerek bunları yaşıyoruz. İlkokuldaki çocuklar 'sen Kürt müsün, Türk müsün' diye bugüne kadar sormuş mu? Böyle bir problemi var mı toplumun? Biz dedik ki ülkenin topyekün insanlık açılımına ihtiyacı var. Gerçekten buna ihtiyacı var, insanların adam gibi yaşadığı bir ülke olmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. Çayır, sözlerinin sonunda ünlü yönetmen Osman Sınav ile birlikte yeni bir dizi yaptıklarını açıkladı. 'Bu Kalp Seni Unutur mu?' gibi dizilerin ortaya çıkmasının ardından kendilerinin hikayesini anlatmak için bir dizi yazdığını söyleyen Çayır, "Bu Kalp Seni Unutur mu ve benzeri birtakım diziler ortaya çıkınca, ben de bir yazar olarak dedim ki 'Bu da Bizim Hikayemiz' diye bir dizi yazacağım. Tahmin ederim ki martta veya nisanda vizyona girecek. Osman Sınav istemişti, 1944'lerde siyah beyaz bir kareyle başlıyor" dedi. Çayır daha sonra BBP İl Başkanlığı'na geçerek partililerle biraraya geldi.