TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Paris'te yaşanan terör saldırılarına dünyanın gösterdiği tepkinin Nijerya, Pakistan, Irak, Suriye ve Yemen gibi ülkelerdeki terör saldırılarına gösterilmemesinin bir soruna işaret ettiğini söyledi.

Cemil Çiçek, Hilton Otel’de İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) Konferansı'nın İcra Komitesi'nin açılışında katılımcılara hitap etti. İslam ülkelerinin parlamento temsilcilerinin İstanbul'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Çiçek, konuşmasının önemli bir bölümünü Paris'te ve dünyanın farklı bölgelerinde meydana gelen terör saldırıları ve bu saldırılara gösterilen-gösterilmesi gereken tepkilere ayırdı.

Sağduyu vurgusu yapan Çiçek, "Dünyanın çeşitli bölgelerinden bir yanda vahşi terörist saldırılar, diğer yandan yabancı düşmanı ve İslamofobik eylemlerle adeta dinler, medeniyetler ve mezheplar arasında çatışma oluşturulması amaçlanıyor. Bu büyük tehlikeye karşı hepimizin ortak akılla ve sağduyuyla hareket etmemiz büyük önem taşıyor. İslam coğrafyasında ve tüm dünyada önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde İslam ülkeleri parlamentolarının birliği olarak dinimiz İslam'ın barış, itidal adalet ve kardeşlik gibi yüce idealleri ve ilkeleri doğrultusunda İslam aleminin ortak meselelerinin çözümünde istişareyle hareket ederek, koordinasyon ve işbirliği içinde ortak tutumlar, ve görüşler benimsememiz şüphesiz önem taşımaktadır." şeklinde konuştu.

Terör saldırılarına karşı ülkelerin ayrımsız şekilde tepki göstermesi gerektiğini belirten Çiçek, "Terör belası tüm insanlığı tehdit etmektedir. Başta geçtiğimiz haftalarda Paris'te meydana gelenler ile Suriye, Irak, Lübnan, Yemen ve Nijerya'da gerçekleşen ve çok sayıda masum insanın hayatlarına kasteden tüm terörist saldırıları terörün her türünden çok çekmiş ve terörist saldırılara 40 bine y akın kurban vermiş bir ulusun ferdi olarak şiddetle kınıyorum. Bununla birlikte Paris'te ortaya çıkan tepki, Nijerya, Pakistan, Irak, Suriye, Yemen ve diğer yerlerdeki terör saldırılarına karşı gösterilmiyorsa burada bir sorun olduğunu görmek gerekir. İnsanlık terörün her çeşidine karşı ortak bir karşı duruş ve mücadele göstermediği sürece terör belasının alt edilmesi kolayca mümkün gözükmüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Teröre karşı terörü oluşturan şartlar ve ortam konusu dikkate alınarak çözüm aranması gerektiğini ifade eden Çiçek, "Son dönemde kardeşimiz ve sınır komşumuz olan Suriye ve Irak'ta çıkan DEAŞ terör örgütü bölgemizde istikrar ve güvenliğe yönelik en büyük tehdit haline gelmiştir. Bu örgüt ile mücadele, bunu ortaya çıkaran ve besleyen şartlar da dikkate alınarak etkili ve koordineli bir şekilde yürütülmelidir." dedi.

Çiçek, konuşmasında İsrail ile ilgili değerlendirmeler de yaptı. Çiçek, " İsrail'in bu yılın Temmuz, Ağustos döneminde Gazze'ye yönelik saldırısı büyük bir yıkım, ölüm ve insanlık dramına yol açmıştır. İsrail Gazze saldırısından sonra bir taraftan yasa dışı yerleşimlerle Filistin topraklarındaki yasa dışı işgal ve ilhak politikasına hız vermiş, diğer taraftan Kudüs ve Harem-i Şerif'in statüsünü değiştirmeye yönelik eylemlerde bulunmuştur. İsrail güvenlik güçleri İslamiyet’in ilk kıblesi ve 3. mukaddes mabedi Mescid'i Aksa'nın içine girmiştir. BM Güvenlik Konseyi'nin Filistin'deki İsrail işgalinin 2017 yılına kadar sonlandırılması ve 12 ay içinde kalıcı barış müzakerelerin tamamlanmasını öngörün karar tasarının kabul edilmemesi hayal kırıklığı yaratmıştır. Esasen Güvenli Konseyi'nin mevcut bağlayıcı kararları da ne yazık ki uygulanmamaktadır. 1967 sınırları içinde Başkenti Doğu Kudüs olan egemen bitişik bir Filistin Devleti dünyanın da lehinedir, Ortadoğu'da barışın sağlanmasının da en önemli şartlarından bir tanesidir." ifadelerini kullandı.