Saat 20.00'de Galatasaray Lisesi önünde toplanmaya başlayan göstericiler burada pankartlarını açarak demostrasyona başladılar. Bu esnada aynı alanda Dünya Anadil Günü için basın açıklaması yapmak üzere toplanan sivil toplum kuruluşları konsorsiyumu ile polis arasında kısa süren bir arbede yaşandı. Grup içinden polise taş atılması sonrasında polis tarafından sıkılan biber gazı alanda bulunanları etkiledi.
Olay sonrasında Odakule önüne geçen Çerkesler pankartlarını burada açarak gösterilerine devam ettiler. Grup daha sonra “Rusya Kafkasya'dan Defol”, “Soykırımın Hesabı Sorulacak”, “Soykırım yapanlar olimpiyat yapamaz”, “Çerkesya Rus toprağı olmayacak”, "Worepsov Tibze, Worepsov Tixabze" şeklindeki sloganlar atarak Rusya Federasyonu Konsolosluğuna doğru yürüyüşe geçti.
Saat 21.00'de konsolosluk binası önüne ulaşan kalabalık, burada sloganlarını sıklaştırarak protestolarını sürdürdü.
Hazırlanan basın bildirisinin Maltepe Çerkes Derneği gençlerinden Esra Varol tarafından okunmasından sonra bir süre daha sloganlar atarak tepkilerini dile getiren protestocular, daha sonra olaysız bir şekilde dağıldı.
Rusya Federasyonu Konsolosluğu önünde okunan basın açıklamasının tam metni şöyle:
Değerli Basın Mensupları,
Saygıdeğer Kamuoyu.
Bugün, Çerkes Hakları İnisiyatifinin başlatmış olduğu “Her ayın 21'i, saat 21.00'de” eylemlerinin on sekizincisini gerçekleştiriyoruz.
21 eylemlerinde şimdiye kadar, Çerkeslere karşı işlenen soykırım suçunun son şahidi konumundaki Soçi toprakları üzerinde yapılacak olimpiyatlara olan muhalefetimizi öne çıkarttık. Soçi Olimpiyatları 23 Şubatta sona eriyor; ancak Çerkes halkının uğradığı soykırımın acısı bütün şiddetiyle devam edecek.
Çünkü onların yaraları büyük ve için için kanamaya devam ediyor.
Evet, Çerkes halkı ve Çerkes aktivistler Soçi olimpiyatlarını engelleyemedi. Ancak Soçi olimpiyatları ve Çerkes Soykırımını protesto eylemleri, diğer etkinlikler ve basın açıklamaları, hem Çerkeslerin kimlik bilincini bileyledi, hem de tüm dünyada duyarlılıklar oluşturdu.
Bu bizim için başarıdır.
Bu yüzdendir ki Kremlin'in yeni Çarlarının uykuları kaçar oldu.
Çünkü yaptığımız her eylem saklandıkları karargahlarının kapısını aydınlatıyor ve dünyanın dikkatini üzerlerine çekiyor.
Biliyorlar ki bu kıvılcımlar bir gün büyük bir yangına dönüşecek.
Bütün korkuları bundan ileri geliyor.
Baskı, tehdit ve ölüm çetelerini işte bunun için üzerimize salıyorlar.
Çünkü onlar Çerkeslerin içinde yanan özgürlük ateşinin dışa vurup, karanlık karargahlarını kül etmesinden korkuyorlar.
Ey Kremlin'in eli kanlı Çarları!
21 Mayıs 1864'ün üzerinden tam 150 yıl geçti.
Görüyorsunuz ki “yok oldu” diye sevindiğiniz Çerkes halkı küllerinden yeniden doğuyor ve kapılarınıza dayanıp hesap soruyor.
Ey Putin, Ey Kremlin'in eli kanlı yeni çarı!
Senin için Çerkes Soykırımını tanımak ve hesabını vermek dışında başka bir yol yok.
Bil ki Çerkes halkı bundan sonra dünyanın her yerinde gölge gibi peşinde olacak ve bir gün mutlaka kendilerine yapılan soykırımın hesabını soracaktır.
Değerli Basın mensupları!
Bugün 21 Şubat 2014.
Bugün Dünya Anadil Günü aynı zamanda.
Maalesef ki, dünyadaki birçok dil gibi Çerkesce de yok olma tehdidi altında bulunuyor.
Çocuklarımız artık anadillerini konuşamıyor.
Ana dilimiz gözümüzün önünde gün be gün eriyor.
Ancak, içine düşürüldüğümüz bu zelil durumun sorumlusunu çok iyi tanıyoruz.
Çerkesçenin yok olmasının yegâne sorumlusu, Çerkeslere soykırım uygulayıp sonra onları vatanlarından atan emperyalist Rusya'dır.
Ama bizi yok edemeyecekler!
Oluşan kimlik bilincimiz ve mücadele azmimizle her türlü zorluğu aşacak, Çerkeslerin ulusal varlığını gelecek kuşaklara mutlaka ama mutlaka taşıyacağız.
Evet, 2014 yılı Çerkes soykırım ve sürgününün 150. yılıdır.
Dosta düşmana buradan ilan ediyoruz ki artık üzerimizdeki ölü toprağını attık! Soykırımcılara karşı mücadelemiz asıl şimdi başlıyor ve zaferle sonuçlanmadan da sona ermeyecek.
YAŞASIN DİLİMİZ !
YAŞASIN KÜLTÜRÜMÜZ !
YAŞASIN ÇERKES KALMA MÜCADELEMİZ !
ÇERKES HAKLARI İNSİYATİFİ