Selçuk BALKAR'ın yazısı:

Geçen hafta Sn. Bülent Arınç kendi seçim bölgesi olan Bursa'da Çerkes halkıyla ve bazı Çerkes Dernekleri'nin yöneticileriyle buluştu.

Doğrusu Çerkes Hakları İnsiyatifi mensubu olarak Sn. Bülent Arınç'ın seçim bölgesinde olmadığım için üzüldüm. Hatta kıskandım da... Çünkü biz ÇHİ olarak son iki yılımızı TRT'den sorumlu Sn. Bülent Arınç'tan randevu almaya çalışarak geçirdik; maalesef bu çabamızda başarılı da olamadık.

Bizler ÇHİ olarak Sn. Bülent Arınç'a en son 25- Şubat 2012 Çerkes Çalıştayı'ndan sonra Sonuç Bildirgesi'ni kendilerine verdiğimizde ulaşabilmiştik (tıklayınız). O zamandan bu yana Sn. Bülent Arınç bizim için ulaşılabilir olmaktan çıktı.

Çerkes Çalıştayı demişken, kimse “AKP Hükümeti, Kürt - Alevi ve Roman Çalıştaylarıyla birlikte bir de Çerkes Çalıştayı yaptı da biz mi kaçırdık” diye sormasın. AKP Açılım ve Demokratikleşme Sürecine Çerkesleri dahil etmedi. Bu Çalıştayı biz ÇHİ olarak kendi imkanlarımızla yaptık ve Sonuç Bildirgesi'ni de götürüp Sn. Bülent Arınç'a takdim ettik: “Buyurun siz yapamadınız ama Çerkes halkı olarak kendi çalıştayımızı kendimiz yaptık, işte bu da Sonuç Bildirgesi'dir” dedik.

Zaten bu da bizim Sn. Bülent Arınç'la son karşılaşmamız oldu. Kendileri bizim TRT Çerkesçe'nin de konuşulacağı geniş zamanlı yeni randevu talebimizi kabul etmesine rağmen randevular iki yılda birkaç kere ertelendikten sonra temas da tamamen koptu”¦

Ta ki Sn. Bülent Arınç kendi seçim bölgesi olan Bursa'da bir grup Çerkesle bir araya gelene kadar”¦

Sn Bülent Arınç geçtiğimiz günlerde, neredeyse artık normalleşmiş ve üstünden 2 yıl geçmiş bir uygulamayı, istenirse Çerkes halkı için de yürürlüğe koyabilecekleri yeni bir uygulamaymış havasında aktararak “Bursa Gecesini” kurtarmayı ve basında da yer almayı başardı.

Sn. Bülent Arınç, “Talep olursa Çerkesçe eğitim de verilebilir!” dedi ve flaşlar patladı.

Sn Arınç, Çerkesçe eğitim ilkokullarda 2 yıldır veriliyor zaten. Düzce'de Kayseri'de Tokat'ta Çerkesçe öğrenmek için talepler oldu ve dersler başlayalı 2 yıl oluyor.

Ama bakın Samsun'da Üniversite Senatosu aldığı kararla Çerkes Dili Edebiyatı Bölümü açılmasını engelledi.

Kahraman Maraş gibi onbinlerce Çerkesin yaşadığı bir şehirde ise Çerkes Dili ve Edebiyatı bölümünün adı bile duyulmadı.

Kayseri'de göstermelik bir Çerkes Dili ve Edebiyatı bölümü açıldı, ortada sadece Bölüm Başkanı var hepsi o kadar”¦.

 

Sn. Bülent Arınç, Çerkes Halkının Talepleri Var Ama Siz Randevularınıza Gelmiyorsunuz!

Sn. Bülent Arınç, Çerkes halkıyla olan ilişkisini kendi akrabalık ilişkileri üzerinden kurmayı daha sağlıklı buluyor. Ancak her ne kadar Çerkeslerle akraba olsa da biz bugüne kadar Sn. Bülent Arınç'ın Çerkes halkının sorunlarına dair Mecliste tek bir kere, tek bir cümle dahi kurduğunu görmedik.

Sn. Bülent Arınç bugüne kadar Çerkes Soykırımı'nın Meclis gündemine gelmesi için nebir gayret gösterdi, ne de tek bir söz etti.

Sn. Bülent Arınç soykırım topraklarında yapılacak Soçi Olimpiyatlarıyla ilgili de tek bir söz etmedi.

Sn. Bülent Arınç, kendisi TRT'den sorumlu Bakan olmasına rağmen, Çerkeslerin TRT-7 Çerkes Radyo ve Televizyonu'nun açılmasıyla ilgili randevu taleplerine cevap bile vermedi.

Ama kendisi Allah'tan sonra kendisine en çok bir Çerkes Kızı'nın destek verdiğini söylemektedir. Bu cümleden anlamanız gereken Sn. Bülent Arınç'ın muhterem eşinin Çerkes olduğudur...

Ama biz Çerkesler hiçbir zaman, “Allah'tan sonra,  TBMM'de Bülent Arınç var, halkımızın sorunlarını gündeme o taşıdı ve taşıyor” diyemiyoruz.

Kendileri bugüne kadar, Çerkes derneklerinde “Kalpak” giymek “Kama” kuşanmak ve muhterem eşlerinin Çerkes olduğunu dile getirmek dışında Çerkesler için somut hiçbir şey yapmış değil çünkü.

 

Sn. Bülent Arınç, Böyle Akrabalık Olmaz, Böyle Hükümetlik Hiç Olmaz!

Son günlerde Sn. Bülent Arınç 17 Aralık ve 25 Aralık sorunlarıyla ilgili “Saflığımıza geldi, bilemedik!” açıklamasında bulunmuştu. Oysa Sn. Bülent Arınç ve partisi “saf” değildi ancak öyle anlaşılıyor ki karşı taraf daha “uyanıkmış”.

Gerçekte Bülent Arınç asla “saf” değil ancak kendi seçim bölgesindeki Çerkesleri ve Türkiye Çerkeslerini nedense “saf” yerine koyuyor. Yani her seçim döneminde bir Çerkes Derneğine uğrayıp, kama-kalpak kuşanıp, kendi muhterem eşlerinin de Çerkes olduğunu dile getirince, hem hükümet olarak, hem de bir Çerkes damadı olarak iki alanda da tüm sorumluluklarından kurtulduğunu düşünüyor.

 

Sn. Bülent Arınç, Sadede Gelelim!

Hükümetiniz Kürtlere, Alevilere, Romanlara, Ortodokslara ve İslamcı Cemaatlere Demokratik Açılımlar yaptı. Roman, Kürt ve Alevi Çalıştayları yaptı ama bir kere bile Çerkes halkına, “Sizin bir derdiniz var mı ey Çerkesler” diye sormadı.

Üstüne üstlük bu haksızlığa karşı Çerkesler'in, ÇHİ öncülüğünde Ankara'da yaptığı mitinge gönderme yapan Başbakan Sn. Erdoğan, “Bakın, şimdi de Çerkesler çıktı” değerlendirmesi ile Çerkes halkını elinde silah dağa çıkmış etnik bölücüler gibi gördüğünü gösterdi.

Sn. Bülent Arınç, sadede gelelim!

Türkiye'de hiçbir Arap STK'sı ya da Arap kanaat önderi devletten TRT Arapça istiyoruz demedi ama siz daha çok dış politik kaygılarla TRT Arapçayı açtınız.

Türkiye'de Kürtler adına konuşan ve açıldığında kanala çıkan Kürtlere bile baskı yapan Kürt hareketine rağmen siz TRT Şeş'i açtınız.

Sn. Bülent Arınç, biz Çerkesler Ankara, İstanbul, Kayseri ve hatta Bitlis Ahlat'tan bile size ve hükümetinize seslendik ve TRT-7 ÇERKES TV kanalının açılması talebimizi dile getirdik ama maalesef sesimizi duyuramadık.

Sn. Bülent Arınç, hak ve taleplerini dile getirip dikkate alınmasını sağlamak isteyen Türkiye Çerkesleri, bunun için barikat kurup polisle çatışmak zorunda mı?

Sn Bülent Arınç, taleplerimizi dile getirdiğimiz demokratik mitingler yerine çevreye zarar veren eylemleri mi tercih etmeliydik; yoksa hükümet politikalarına taş mı koymalıydık?

TIR durdurup, Hakan Fidan'a kafa atmayan kesimlerin demokratik talepleri olamaz mı?

Sn. Bülent Arınç, taleplerimizi ne yaparsak size ulaştırabiliriz artık biz de bilmiyoruz? Topluca kendimizi jiletlememiz ya da yakmamız bir sonuç verir mi acaba?

Bu ülkede haklarımızı, demokratik yolları takip ederek elde etme şansımız neden bu kadar az?

Sn. Bülent Arınç, Türkiye'de yaşayan Çerkesler ne kadar az ve azınlık ise Çerkes dilini yaşatmak isteyen Çerkesler de genel Çerkes halkına oranla o kadar azdır. İşte bu nedenle iki kere azınlık olan bizler ÇERKES HAKLARI İNSİYATİFİ olarak sizi göreve çağırıyor ve TRT-7 ÇERKES TV KANALINI AÇMAYA DAVET EDİYORUZ.

Mitinglerimizde sesimizi duymadınız. Bu kez de size TRT-7 ÇERKES TV KANALI için topladığımız imzaları sunuyoruz.(Tıklayınız)

Sn. Bülent Arınç adalet adına Allah'tan korkun!

Bir halka bu kadar negatif ayrımcılık yapmaya hakkınız yok!

Sn Bülent Arınç, sizi, TRT ŞEŞ ve TRT Arapça 24 saat yayın yaparken ne hakla TRT-7 ÇERKES TV kanalı talebimize randevu bile vermediğinizin muhasebesini yapmaya çağırıyoruz.

Sn. Bülent Arınç, Çerkes Halkı, hem bu dünyada hem ahirette sorumluluklarınızdan kaçtığınız için yakanızı bırakmayacaktır.

Bu halkı bu kadar “saf” yerine koymaya hakkınız yok.