17- 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını gerçekleştiren ve 'usulsüz dinleme' iddialarıyla tutuklanan polislerin aileleri, Ankara'daki bir iftarda buluştu.

İftar programında basın mensuplarına açıklamada bulunan Konya eski KOM Şube Müdürü Anadolu Atayün’ün eşi Birsen Atayün, “Muhakkak bu son bulacak, zulüm sonsuz değil. Her şeye rağmen bitecek. Sabırla bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Eski Başkomiser Mehmet Işık’ın babası Yunus Işık da, oğlunun ülkesine çok önemli hizmetlerde bulunduğunu söyleyerek, “Şu anda görüyoruz ki vatan evlatları içeride, namussuzlar, hırsızlar maalesef dışarıda” dedi.

Polis Hakları Savunma Derneği tarafından Söğütözü'ndeki Çiçek Lokantası’nda organize edilen iftar yemeğine, polis ailelerinin yanı sıra eski emniyet müdürleri, Polis Hakları Savunma Derneği Başkanı Fuat Çakmak, GÜSAM Başkanı Ercan Taştekin ve davetliler katıldı.

Polis Hakları Savunma Derneği Başkanı Fuat Çakmak, kuruluşundan bu yana insan hakları kurumu ve sivil toplum kuruluşu olarak daima haksızlığa ve hukuksuzluğa uğramış, mağdur edilmiş kesimin yanında olduklarını söyledi. Çakmak, “Bir yılı aşkındır bunları fiilen yaşayan sizler çok daha biliyorsunuz haksızlıklar arttıkça hukuk katledildikçe bizler daha çok birleştik, güçlendik. Sesimiz değil, sözümüz daha gür çıkmaya başladı” şeklinde konuştu.

“ZULÜM SONSUZ DEĞİL. HER ŞEYE RAĞMEN BİTECEK”

Konya eski KOM Şube Müdürü Anadolu Atayün’ün eşi Birsen Atayün, eşinin 51 gündür cezaevinde olduğunu belirterek, "Zor tabi ki çocuklarla tek başımızayız. Ayrı geçirdiğimiz zamanlar oluyordu ama bir aydan fazla olmuyordu. Bu sefer çok uzun süre oldu. Çocuklar günlük hayatlarına devam ediyorlar. Biraz da dışa vurmuyorlar. Muhakkak bu son bulacak, zulüm sonsuz değil. Her şeye rağmen bitecek. Sabırla bekliyoruz. Hepsi geçecek Allah’ın izniyle. Sıkıntılı, üzüntülü değiliz aslında. Gururla bekliyoruz. Suçlu olup da mı yatsaydı. Suçsuz, hakkı yeniliyor” diye konuştu.

“VATAN EVLATLARI ŞU ANDA İÇERİDE, NAMUSSUZLAR, HIRSIZLAR MAALESEF DIŞARIDA”

Eski Başkomiser Mehmet Işık’ın babası Yunus Işık da emniyet teşkilatında 30 yıl hizmet ettiğini söyleyerek, “Oğlum, bu memlekete canıyla, namusuyla hizmet etmiş bir insan, dürüstlüğüyle hizmet etmiş bir insan, teröristle uğraşmış ama şu anda görüyoruz ki vatan evlatları şu anda içeride, namussuzlar, hırsızlar maalesef dışarıda. Memleket öyle içler acısı durumda ki memleketin idarecileri, bakanları, hakimleri, savcıları bu masum insanlara sahip çıkmıyorlar. Ben buradan bu insanların vicdanına sesleniyorum. Birazcık vicdanları varsa hakimlerin, savcıların, bu memleketi idare ediyoruz diyen bakanların, muhalefetteki milletvekillerinin bir zaman bu insanlar üzerinden siyaset yapıp oy devşirenler şu anda unutmuş durumdalar masum insanları, hapishanedeki vatan evlatlarını. Biz onlardan sahip çıkmalarını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“2 AYDIR BEN ANNEMİ ORAYA TEK BAŞIMA SÜRÜKLEYEREK GÖTÜRMEK ZORUNDAYIM”

Eski Şube Müdürü Tamer Bülent Demirel’in kızı Tuğba Demirel, babasının 2 ay önce ‘usulsüz dinleme’ iddialarıyla cezaevine alındığını kaydetti. Demirel, “Dinlemenin dışında, terör örgütü elebaşlığından şu an Sincan Cezaevi'nde yatıyor. 2 ay önce yaklaşık 6-7 tane TEM’ci ile birlikte geldiler ve babamı götürdüler. Haksız olduğu halde şu an içeride. Ben artık bu zulmün bitmesini istiyorum” dedi.

Annesinin MS hastası olduğunu söyleyen Demirel, şöyle devam etti: “Cezaevinin ambulansı 80’lerden kalma. Annemi oraya bindirmemiz bizim için o kadar zor bir süreç ki, bize şu anda izin de çıkmadı. İzin savcılığa gitti. F Tipi Ceza İnfaz Kurumu’ndan savcılığa gitti. Ardından savcılıktan da şu anda bakanlıkta. Biz hala bakanlıktan onay çıkmasını bekliyoruz. 2 aydır ben annemi oraya tek başıma sürükleyerek götürmek zorundayım. Kimse bize yardımcı olmuyor orada. Oradaki görevliler ve yetkililer bize yardım etmiyorlar. Hala geri dönüş bekliyoruz. Aynı çileyi çekmeye devam ediyoruz. Burada sadece emniyet camiası mağdur durumda değil, akademisyenler, eğitmenler, gazeteciler mağdur durumda. Umudum var, benim babam suçlu değil ki. Hırsız değil. Ben babamı evde gördüğümü bile hatırlamıyorum. Geceleri eve gelirdi. Hırsızlık mı yapmış, ülkeyi mi dolandırmış. Benim babam emniyet camiasının onurlu çalışanlarından biridir.”