Cezayirli Prof. Dr. Said Buyezri, “Hocaefendi'ye ve Hizmet Hareketi’ne baktığımda düşünce ile aksiyon, akıl dili ile gönül dili ve kullanılan söylemin ahengini görüyorum. Bu ahenk çerçevesinde eğitim, sağlık ve yardımlaşma alanında dünyanın her yerinde çalışmalar yapıyorsunuz. Şu an İslam dünyasının yaşadığı en büyük problem; örnek model. İşte başarılı model burada. Hizmet mayasıyla kurulan bu modeli öyle bir koruyalım ve medeniyet kuralım ki insanlık istifade etsin ve mutlu olsun. Bu müthiş bir hizmet ve öncüleri sizlersiniz. Onun için Hizmet’i devam ettirmeniz gerekiyor. Çünkü bugün insanlığın huzuru Hizmet’e bağlı.” dedi.

Arap aleminde Hizmet Hareketi'ni yakinen takip eden akademisyenlerden oluşan heyet Trabzon'da düzenlenen panelde izlenimlerini aktardı. Toplumsal Uzlaşı ve Kültür Sanat Derneği'nin (TUKSANDER) ev sahipliğinde Mercan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen paneli Hira Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Savaş yönetti. Panelde, Hocaefendi’nin eserleri ve gözlemlediği pratiğe göre Hizmet’in başarısının en temel hususlarını anlatan Cezayirli Prof. Dr. Said Buyezri, “Öncelikle temel bir özellik olarak Marifetullah göze çarpıyor. Merkeze ise Esma-ül Hüsna konulmuş. İnsanın yeniden inşası, akide, ahlaken ve ilmen ve muamelat yoluyla inşa edilmesi önemsenmiş. Hizmet, ahlaki değerleri ihya etmiş. Ahlaki değerler yoldaki işaretler gibidir. İnsan sadakat, vefa ve doğruluk gibi değerlere uyarsa yolda şaşırmaz. Hizmet’te sabır çok önemli. Sonsuz Nur’u okuduğunuzda Efendimiz (sav) bütün sıkıntıları sabırla aştığını görürsünüz. Cenab-ı Hak bizi imtihan etmek isterse; dilediği zaman, dilediği mekanda, dilediği şekilde imtihan eder. Bizim ise sabretmemiz lazım. Hocaefendi’nin eserlerini okuduğum ve sizlerin duruşunu gördüğüm zaman, şu an yaşadığınız en büyük ağaçları söküp atacak şiddette olan fırtınalara rağmen sarsılacağınızı ama yıkılmayacağınızı görüyorum. Özellikle bu bölge halkının, Trabzon’daki dağlar gibi dimdik durması lazım.” şeklinde konuştu.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed'in (sav) hayatını anlatan kitapların okunup adına ödüllü yarışmalar yapılan Herkes O’nu Okuyor programı çerçevesinde yapılan panelde, Arap akademisyenlerden Lübnanlı Prof. Dr. Bâsim el- Itânî, İslam dünyasında uzun süredir uygulanmayan hicretin Hizmet sayesinde hayata geçirildiğine dikkat çekerek şunları anlattı: “İnsan Hizmet’i tanıdıkça, manasında derinleştikçe sorumluluklarının büyüdüğünü hissediyor. Hocaefendi, Hizmet kavramına çok farklı boyutlar getirmiş ama anladığım kadarıyla bu kavramın en anahtar kahramanı başta hicret eden öğretmenler olsa gerek. Gördüğüm kadarıyla, Hizmet’in çekirdeği, öğretmenlik mesleği etrafında dönüyor. Bu aynı zamanda peygamber mesleğidir. Hocaefendi özellikle öğretmeni inşa etmede özen göstermiş. Onun öğretmenler için çizdiği ufuk çok yüksek bir ufuk. Muallimlerin, bütün insanlığın muallimleri olmasını istiyor. Hizmet’in dünyanın değişik yerlerindeki okullarını düşündüğümüzde, öğretmenlik yapanların herkese öğretmenlik yaptığını görüyoruz. Bu çok zor bir şey. Kendi milletinize öğretmenlik yapabilirsiniz ama dünyanın farklı milletlerine öğretmenlik yapmak farklı bir yeterlilik ister. Bu bir sanattır ve bu sanatı da Hocaefendi bize öğretiyor. Günümüze gelene kadar İslam dünyasına baktığımızda hiçbir toplumun ülkesinden çıkarak farklı toplumlara muallimlik yaptığını görmüyoruz.”

"HİZMET'İN MAYASINDA GÖZYAŞI VAR"
Suudi akademisyen Prof. Dr. Abdullah Al Dacani de İslam’daki gönül dilinin önemine dikkat çekerek, Hizmet’in şükrü gerektiren önemli bir nimet olduğunu söyledi: “Siz geçmişten kopuk, köksüz bir dava değilsiniz. Gözyaşı, ter, dua ve ızdırapla yoğrulan bir mayası olan Hizmet var. Efendimiz'in (sav) davasının, Bediüzzaman Hazretleri'nin devamısınız. Üstad bu davaya yeni bir ruh üflemiş. Türkiye’nin bağrından, meyveli, gür, gölgeli bir ağaç olarak meydana çıkan Hizmet, dünyanın her tarafa yayılmış durumda. Hizmet’e dışarıdan biri olarak baktığımda, ‘kimliğimizi koruyarak farklı kültürlerle entegre olalım’ düşüncesini görüyorum. Bu yüzyılın medeniyet probleminin düğümlendiği nokta budur. İslam dünyasındaki tüm hareketler burada takılmışlardır. Dünyaya açılırken bazıları kimliğini koruyamamış, erozyona uğramış. Bazıları ise bu korkudan dolayı hiçbir toplumla entegre olamamış. Hocaefendi, Hizmet ile bu konuyu çözmüş. İslam dünyasında Hocaefendi’nin kitaplarını okuyan ve Türkiye’ye gelip hizmetleri gören herkes, kimlik konusunda iyi bir denge kurulduğunda hem fikir.”