Çağdaş Gazeteciler Derneği(ÇGD) Akdeniz Şubesi, bir hafta arayla ölen gazeteciler Nuh Köklü ve Yılmaz Koçyılmaz’ın siyasal iktidarın toplumu kamplaştırıcı politikalarının kurbanı olduğunu söyledi.

ÇGD Akdeniz Şubesi bir esnafın bıçaklayarak ölümüne sebebiyet verdiği Nuh Köklü, trafik polisleriyle girdiği tartışma sonucu kelepçelendiği için kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Yılmaz Koçyılmaz’ı bir basın açıklaması ile Antalya'da andı. ÇGD üyesi gazeteci Yeşim Ersoy’un okuduğu açıklamada, “Türkiye’de gazetecilerin siyasal iktidarın kara listeleriyle işsiz bırakılarak basın sektöründen uzaklaştırıldığı bir dönemde, her koşulda halkın doğru haber alma hakkına sahip çıkan az sayıdaki gazeteciden birisi olan Nuh Köklü’yü bir nefret cinayetinde kaybettik.” dedi.
Türkiye Gazeteciler Sendikası üyesi olan Nuh Köklü’nün, Sabah-ATV ve NTV'de çalıştığını hatırlatan Ersoy, Köklü'nün gezi eylemlerine katıldığı için işsiz kaldığını ifade etti.

Dernek üyeleri basın açıklamasında, bir hafta önce makul şüpheli muamelesine direnirken hayatını kaybeden kameraman Yılmaz Koçyılmaz’ı da andı. Ersoy, Koçyılmaz'ın meslektaşları arasında iz bırakmış bir gazeteci olduğunu kaydeden Ersoy, “Koçyılmaz, AKP iktidarının iç güvenlik paketi ile kolluk kuvvetlerine daha geniş yetkiler vermeye çalıştığı bugünlerde yaşamını yitirdi.” dedi.

KADIN CİNAYETLERİ POLİTİK

Yeşim Ersoy, 17 Şubat’ta Nuh Köklü’yü, İç Güvenlik Paketi’ne karşı yapılan nöbet eyleminden dönüşte kartopu oynarken, ucunu siyasal iktidarın toplumu kamplaştırıcı politikalarının tuttuğu bir bıçağın darbeleri ile yaşamını yitirdiğini kaydetti. Kalplerinin sadece meslektaşları için değil, aynı zamanda Özgecan Aslan ve Hüsne Aslan ile simgeleşen katledilen tüm kadınlar için yandığını ifade eden Ersoy sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadın cinayetleri politiktir ve devletten aileye çok yönlü iktidar uygulamalarının, şiddetinin sonucudur. Trafik tartışmasının makul şüphe yarattığı, minibüse binmenin genç bir kadının ölüm fermanı olduğu, camı kırabilir gerekçesiyle kartopuna bıçak ile saldırılan ülkemizde hukukun iktidarla eş anlama geldiği, dolayısıyla böylesine akıl almaz cinayetlerin ve şiddetin cezasız kalacağı algısını yaratanlar, o cinayeti işleyenler kadar sorumludur. İki gazeteci ve cinayete kurban giden iki genç kadının katillerinin cezalandırılması ve bu cinayetlere yol açan şiddet ve korku iklimine karşı hızla harekete geçirilmesi gerekiyor. Bunun için İç Güvenlik Paketi’nin iptali, kadınlara yönelik haksız düzenlemelerin kaldırılması, adaletin tesisi, demokratik hakların genişletilmesi, halkın doğru haber alma hakkı ile ifade özgürlüğü korunmalı.”

Antalya’da Attalos Heykeli önünde öğle saatlerinde yapılan basın açıklamasına sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri ve vatandaşlar destek verdi.