Cumhuriyet Halk Parti (CHP) İstanbul il teşkilatı, Küçükarmutlu’da gerçekleştirilen terör operasyonunda yaralanan Dilek Doğan’ı tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde ziyaret etti. Heyetin çiçek verdiği Dilek Doğan’ın annesi Aysel Doğan, “Yüreğim yandı o polisin yüreği yanmasın. Bir şey olacaksa ona olsun, çocuklarına da bir şey olmasın. Varsa bir ceza ona olsun." dedi.

Aralarında CHP İstanbul İş Başkan Yardımcısı Cemal Çoşkun milletvekili İlhan Cihaner ve televizyon programcısı sanatçı Pelin Batu’un da olduğu CHP heyeti, hastaneye gelişte önce hastane önünde açlık grevi yapan Dilek Doğan’ın ailesi ile görüştü. Dilek Doğan’ın babası Metin Doğan ve annesi Aysel Doğan ile görüşen CHP heyeti daha sona hastanede yoğun bakımda tedavi gören Dilek Doğan’ı ziyaret etti. Yaklaşık 15 dakika içerde kalan heyet, doktorlardan Dilek Doğan’ın durumu hakkında bilgi aldı.

Hastane çıkışında konuşan CHP İstanbul İl Başkan Yardımcısı Cemal Çoşkun, “Bugün burada Dilek kardeşimiz de ışıktan yana olan aydınlıktan yana olan, barış ve demokrasiden yana olan, bir kimse olduğu için maalesef art niyetli kötü niyetli karanlık ellerce şu anda hayati tehlikeyle başbaşa.” dedi.

Heyet adına CHP İstanbul Başkan Yardımcılarından Elif Uluğ tarafından yapılan yazılı açıklamada ise, bu tür masum insanların hayatının ancak çürümüş dikta rejimlerinde ucuz olduğuna dikkat ekildi.

Olaya savcılık tarafından gizlilik kararı getirilmesi eleştirilen açıklamada, “Soruşturma savcısının gizlilik karar, son yıllarda kural haline gelmiştir. Oysa gizlilik kararı yasanın özüne ve ruhuna aykırıdır. Hukuk devletinde, ancak ve ancak sıra dışı ve istisnai hallerde gizlilik kararı mümkündür.” denildi.

'SORUMLULAR HESAP VERECEK'

CHP heyeti adına hastane önünde yapılan açıklamada savcının ve sulh ceza hakiminin soruşturmanın selametinden kaygısı olması durumunda dikkat etmesi gereken hususlar ise şöyle sıralandı: “Dilek Doğan’ın hayatına kasteden saldırgan, tutuklama talebiyle hakimliğe sevk etmesi gerekirdi. Hukuk devletinde yargıçlar bu şahısları suçun niteliğini dikkate alarak tutuklar, sanığı da işlediği suçun utancıyla yüzleşme hakkından mahrum etmezdi. Hukuk devletinde emniyet müdürlüğü bu şahsı açığa alır silahına da el koyardı. Emniyet, Dilek Doğan’a karşı işlenen suçun sorumluluğunu üstlenir ailesinden ve toplumdan özdür dilerdi.”

Sorumluların bir gün elbette adaletin önüne çıkacağının belirtildiği açıklama sonunda, “Özellikle son on yıldır masum insanlarımıza karşı işlene açık suçların hiç birisi gözümüzden kaçmıyor. Hukuk gün gelecek masum insanların sesi ve gücü olacak, elbette sorumlular hesap verecek.” denildi.

'KIZIMI VURAN POLİSİN ÇOCUKLARINA DA BİR ŞEY OLMASIN'

Kızının masumiyeti adına heyetten çiçek alan Dilek Doğan’ın annesi Aysel Doğan “Yüreğim yandı o polisin yüreği yanmasın. Bir şey olacaksa ona olsun, çocuklarına da bir şey olmasın. Varsa bir ceza ona olsun. O çocukların annesinin de yüreği yanmasın. Benim gibi olmasın. Ne varsa o polise olsun. Kendini saklamasın meydana çıksın. Eğer bilerek olmamışsa çıksın ortay özür dilesin.” diye konuştu.

Dilek Doğan’ın babası Metin Doğan ise kızını vuran polisin direk kendilerini katletmeye geldiğini savundu. Aramanın yapılış şekline tepki gösteren Metin Doğan “Savcılıktan arama kararı varsa belgeyi gösteri sunarsın. Böyle bir şey de sunmadı bize.” dedi. Aramaya gerekçe gösterilen canlı bomba iddiasına da tepki gösteren Metin Doğan, “Canlı bombanım benim evinle ne işi var.” ifadesini kullandı. Baba Metin Doğan, yoğun bakımda tedavi gören kızının durumunun ise ciddiyetini koruduğunu ama her şeye rağmen umutlarını kesmediklerini söyledi.

Bu arada aralarında Dilek Doğan’ın annesi Aysun Doğan’ın da olduğu bazı yakınlarının hastane önündeki başlattıkları açlık grevi ise devam ediyor. Grevin yapıldığı hastanenin Acil Giriş kısmına ‘Dilek için, adalet için açlık gevindeyiz’, ve ‘Dilek’i vuran polis açığa alınsı ve cezalandırılsın’ yazılı pankartla asıldı.