CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, Manisa’da sivil toplum kuruluşu, öğrencilere burs veren dernekler, Kimse Yok Mu Derneği ve okuma salonlarının ardından dün de polis baskınlarının esnaflara sıçramasına tepki gösterdi. Bu baskınların, hukuksuz ve itibarsızlaştırmaya yönelik olduğunu söyledi.

Özel, yaptığı açıklamada, “Bundan bir buçuk yıl önce ilk kez dört bakanın çocuklarının yatak odalarından anormal şekilde para kasaları çıktı. Bir yatak odasında neden para kasası olsun? Ayakkabı kutularından paralar çıkıp da polisin içinde hükümetin yaptıklarına katlanmayan bir grup çıktığında hükümet, 'Gerekirse cadı avı yapacağız.' demişti. Siyasette cadı avı ahlâksızca bir şeydir. Suçlu suçsuz ayırmadan, sadece ve sadece karşısındaki rakibi, düşmanı çökertmek için yapılan ahlâk dışı şeyleri de içeren şeye, siyasi jargonda cadı avı denir. Devrin başbakanı da demişti ki, 'Gerekirse cadı avı yapacağız.' Bugünkü yapılanlar artık cadı avını da geçti. Zaman zaman siyasi rakipler birbirine cadı avı yapıyorsunuz dediğinde, 'Yok canım, ben burada hukuka uygun davranıyorum.' der ama burada haksız bir baskı rejimi uygulanıyor.” dedi.

'BİR SUÇ UNSURU VARSA ORTAYA ÇIKARSINLAR'

Bir suç unsuru varsa bunun ortaya çıkarılması gerektiğini dile getiren Özel, “Bu ilk önce Adalet ve İçişleri bakanlıklarında başlamıştı. Emniyet kadrolarına, hakimlere, savcılara operasyon yapılmıştı. Geçtiğimiz ay derneklere yapıldı ama artık esnaflara kadar indi. Yapılan işleri aklım almıyor. Manisa’daki esnaf dükkanlarına ve bir de bir basın bürosuna operasyon düzenliyorlar. Yapmaya çalıştıkları iş, rahatsız etmektir. Taciz etmektir. Bir suç unsuru varsa ortaya çıkarsınlar. Bir düşünce çevresine, bir inanç grubuna mensup olmak veya onların ifadeleriyle bir cemaate mensup olmak, kendisini bir yapıya ait hissetmek, bir başka suçla birleşmiyorsa tek başına bir suç değildir. Hatta devletin koruması ve kollaması gereken bir şeydir. İnsanlar bunu yapabilirler, yaşayabilirler. Bunda hiçbir sıkıntı yok ama gelinen noktada, bastığınız dükkanda bir suç unsuru buluyor musunuz? Şimdi o esnaf dükkanına gitmekle, 'Bak bak bunda ne varmış. Polisler bastı bu dükkanı.' imajı yaratılmaya çalışılıyor. O esnafları itibarsızlaştırıyorlar. Pekiyi itibarsızlaştırdığın bu esnafın durumunu bir başka kanıtla destekleyebiliyor musun? Orada Türk Ceza Kanunu'nda yer alan bir suç var mı? Böyle bir şey yok. O zaman senin yaptığın iş, hukuka ve ahlâka uydun değil. Senin yaptığın iş, itibarsızlaştırmaya yönelik bir iş. Bu bükemediğin bileği öpme meselesiyken bükemediği bileği kesme meselesidir. Bükemedikleri bileği kesmeye çalışıyorlar.” diye konuştu.

'BU HÜKÜMETİN NE İNANÇLA NE DOĞRULUKLA HİÇBİR ŞEYLE İLGİSİ YOK'

Bu hükümetin ne inançla ne doğrulukla hiçbir şeyle ilgisinin olmadığını söyleyen CHP Milletvekili Özel, “Bugün operasyon yaptıkları kişilerin çoğu, bu iktidar partisine oy vermiş kişilerdir. Geçmişte oy vermiş, önümüzdeki seçimlerde oy kullanacak insanlara söylüyorum. Aynı dine mensup olduğunuz, aynı kitaba inanan, sizin inandığınız dine göre yaşayan ve aynı hayır işlerinde beraber olduğunuz bir gruba yapılanı görün. Bundan sonra şunu bilin ki bu hükümetin ne inançla ne doğrulukla hiçbir şeyle ilgisi yok. Bu hükümetin bildiği tek bir şey var, 'Biz inancı ve dini sömürerek bir şeyler yapacağız, yapıyoruz. Bunun farkında olmayanların oylarını alarak iktidarımızı kuvvetlendiriyoruz.' ama bunun içinde yolsuzluklar var. Bunun içinde birtakım operasyonlarda çıktığı iddia edilen hırsızlık ve birtakım paralar var. 'Bunların tamamına göz yumun, bizim bu yaptıklarımızı görmezden gelin. Bize oy verin, biz iktidarda kalalım.' Ben vatandaşın buna izin vermemesi gerektiğini düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte oy verirken herkes bunları düşünecek. Ben bugüne kadar siyaseten AKP’nin şu andaki pozisyonundaki insanlara, ne de Cemaat'in hiç yakını olmadım ama geçmişten bugüne geldiğimizde gördüğümüz bir şey var, bugün AKP’nin bugünkü kadrolarıyla Cemaat ayrıştıktan sonra katletmeye, yok etmeye çalıştığı bu kişilerin siyaseten eleştireceğim bir sürü şeylerini söyleyebilirim ama hırsızlıklarını, yolsuzluklarını, adam kayırmaya çalıştıklarını, ihaleye fesat karıştırmaya çalıştıklarını görmedim ama diğer tarafla ilgili çok ciddi iddialar var. Hatta 55 tane milletvekili, 4 bakanın Yüce Divan'a gitmesi için oy kullandı. O gün toplantıda olan her 5 milletvekilinden bir tanesi de şöyle düşünüyor, arkadaş diyor, bu arkadaşlarımız hırsızlıkların, yolsuzlukların içinde olmuş olabilirler. Yüce Divan'a gitsinler, diyor. Sahaya baktığınızda AKP seçmeninin çok önemli bir bölümü böyle düşünüyor. Bunların üzerine gitmek gerekirken başkalarının üzerine gitmeyi doğru bulmuyorum. Özellikle esnafa yapılan saldırıyı hukuksuz ve itibarsızlaştırmak olarak görüyorum.” şeklinde konuştu.