Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir İl Başkanı Bedri Serter, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) İzmir İl Başkanı Necat Karataş’ın bir iftar öncesi kendi partisine yönelik eleştirilerine sert bir şekilde cevap verdi. MHP’ye, ‘koltuk değneği ve can simidi’ göndermesinde bulunan Serter, “Sayın MHP İl Başkanına, CHP’yi ağzına alırken desturla almasını tavsiye ediyorum” dedi.

MHP İzmir İl Başkanı Necat Karataş’ın önceki akşam katıldığı iftar yemeğinde CHP’ye dil uzattığını ileri süren Bedri Serter, “İftar yemeği gibi dinimiz için çok değerli bir sofrada CHP’ye dil uzatma nezaketsizliği göstermesini esefle kınıyorum. MHP’nin nasıl bir çarkçı olduğunu tüm Türkiye görmüştür. Yine AKP’nin dümen suyuna uyup, güzel bir koltuk değneği vazifesini tamamlamıştır. Tüm Türkiye görmüştür ki, AKP her dara düştüğünde imdadına MHP yetişmiş, yani bir nevi AKP’nin sigortası olmuşlardır. Herkesin gördüğü bu gerçeği elbette ki MHP’lilerde bilmekteyken, bu çarkçı ve koltuk değneği durumundan kurtulmak için CHP’ye saldırmalarını hiçbir akıl açıklayamaz. MHP İl Başkanının CHP’yi ağzına alırken desturla almasını tavsiye ediyorum. Öncelikle Cumhurbaşkanlığı için ortak olarak Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nun aday çıkarttığımızda kendilerinin ne kadar çalıştığına bir baksınlar. Ortada MHP hiç yokken, bizim partililerimiz ortak aday diye, uzlaşı için bağırlarına taş basarak Sayın İhsanoğlu seçilsin diye sokak sokak çalıştılar. MHP’liler o günlerde neredeydi bir düşünsün, kendilerini bir sorgulasınlar” dedi.

“BOYUNUZU AŞAN SÖZLER ETMEYİN”
MHP’nin tüm seçim stratejisini HDP’ye endekslediğini ifade eden CHP İl Başkanı Bedri Serter, şunları söyledi; “Tüm seçim stratejisini HDP’ye endeksleyerek, Türkiye’nin önceliklerini, halkın isteklerini ve AKP’nin tek başına her yerde söz sahibi olma girişimlerini görmezden gelen bir anlayışla uzlaşmak nasıl mümkün olabilir? HDP’nin olduğu yerde olmayız, aynı musluktan su içmeyiz, aynı havayı teneffüs etmeyiz diyen MHP, dilerse meclise gelmeyebilir, meclis dışında kalabilir. Hem bunları söyleyip hem mecliste yan yana oturacaksınız, sonra biz aynı çatı altında olamayız diyeceksiniz. Ya sözünüzün arkasında durun, ya da boyunuzu aşan sözler etmeyin. Bu nasıl bir anlayıştır, anlamak mümkün değil?”