CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, İç Güvenlik Yasa Tasarısı’nın, mevcut iktidara keyfi öldürme yetkisi veren bir yasa olduğunu söyledi. Tezcan, ’’81 ilin valisini olağanüstü hal valisi, sıkıyönetim komutanı yetkileri ile donatma yasasıdır. Türkiye’de bütün demokratik toplumsal gösteri yürüyüşlerini, demokratik protesto eylemlerinin tamamını terör suçu saymaya hazırlanan, buna çeviren bir yasa.’’ dedi.

Emek ve Demokrasi Güçler, DİSK ve KESK’in çağrısıyla ‘İç Güvenlik Yasa Tasarısı’ hakkında basın toplantısı yapıldı. Mülkiyeliler Birliği'nde düzenlenen basın toplantısına, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’ın yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Türk Tabipler Birliği'nden (TTB) çok sayıda parti ve kurum temsilcileri katıldı.

Bülent Tezcan, yaptığı açıklamada, TBMM’de tartışılan İç Güvenlik Yasası’nın, adından başka güvenlikle ilgisi olmayan bir yasa olduğunu belirterek, yasanın mevcut iktidara keyfi öldürme yetkisi veren bir yasa olduğunu ifade etti. Tezcan, ’’Mevcut iktidara keyfi arama yapma, keyfi gözaltına alma, bütün 81 ilin valisini olağanüstü hal valisi, sıkıyönetim komutanı yetkileri ile donatma yasasıdır. Türkiye’de bütün demokratik toplumsal gösteri yürüyüşlerini, demokratik protesto eylemlerinin tamamını terör suçu saymaya hazırlanan, buna çeviren bir yasa. Bu çerçevede Türkiye, bugün bu yasanın yürürlüğe girmesinden sonra Türkiye’yi soyan, zorbalıkla bu ülkeyi, iktidarını sürdürme kararlılığında olan mevcut düzenin daha da sertleşeceği ve çatışmanın, şiddetin daha da artacağı bir iklime doğru sürüklenecek. Eğer demokratik hak ve özgürlükleri savunma konusunda toplumda duyarlı olan kesimler sadece parlamento içerisinde buna karşı direnişle yetinilmeyeceğini görmezler ise bu yasanın çıkmasına karşı parlamento dışı mücadelenin de yükselmesi zorunluluğunu toplum olarak fark edemezsek, iktidar kendi zorbalığını çok rahat kurumsallaştırabilecektir.’’ diye konuştu.

"TOPLUMSAL MÜCADELE İLE DESTEKLENMELİ"

Tezcan, milletvekilleri ve bütün muhalefetin Meclis'te şiddet görme pahasına yasanın bugüne kadar yarısına gelmesini engellediklerini belirterek, bunun toplumsal mücadele ile desteklenmesi gerektiğini söyledi.

Tezcan, ’’Parlamento dışı özgürlük mücadelesi ile demokratik hukuk içerisinde desteklenmesi lazım. Bütün yurttaşlarımız şunu iyi bilmelidirler ki AKP, bu eşiği geçerse artık Ali İsmail Korkmaz’ları öldürenlerin mahkemede aklanması değil, mahkemeye dahi çıkarılamayacağı bir düzenin hukuki altyapısını kuracaklardır, amaçları budur. Bu amacın önlenmesi, Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde önemli bir eşik olacaktır.’’ ifadelerini kullandı.

KESK: İÇ GÜVENLİK YASASI CAN GÜVENLİĞİMİZİ TEHDİT EDİYOR

Kamu Emekçileri Sendikası (KESK) Genel Başkanı Lami Özgen ise İç Güvenlik Yasası’nın can güvenliğini tehdit edildiğini belirterek, ‘’Bu güvenlik yasası emekçilerin, işçilerin, kadınların, gençlerin, ezilen bütün kesimlerin güvenliğini tehdit ediyor. Can güvenliğimizi tehdit ediyor. Temel hak ve özgürlüklerimizi kullanma konusunda bizi tehdit ettiğini ifade ediyor ve bundan dolayı bu yasaya karşı çıktığımızı ve karşı çıkmaya devam edeceğimizi, demokrasi güçleri ile alanlarda eylem ve etkinlikleri bir kez daha düzenleyeceğimizi ifade ediyoruz.’’ diye konuştu.