TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Yargıdaki tartışma diğer meslek grupları arasındaki çatışmaya benzemiyor. Şu yaptığım 4,5 yılık görev süresince bu olaylar gündeme geldiğinden beri yurtdışında oturduğumuz müzakerelerde, konuşmalarda bir ya da ikinci sorularda mutlaka yargı içindeki ihtilaf gündeme geliyor” dedi.

Çiçek, AK Parti Yozgat İl Başkanlığı tarafından sivil toplum kuruluşları temsilcilerine yönelik Yozgat Belediyesi Bilal Şahin Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen Yeni Türkiye ve Sivil Toplum Kuruluşları Buluşması toplantısına katıldı. Meclis Başkanı Çiçek, buradaki konuşmasında, “Yargıdaki çekişme siyasi çekişmeye benzemiyor. Yargıdaki tartışma diğer meslek grupları arasındaki çatışmaya benzemiyor. Şu yaptığım 4,5 yıl görev süresince bu olaylar gündeme geldiğinden beri yurtdışında oturduğumuz müzakerelerde konuşmalarda bir ya da ikinci sorularda mutlaka yargı içindeki ihtilaf gündeme geliyor. Halbuki ben oraya yargıyı anlatmaya gitmiyorum, ben meclis başkanıyım, muhatabım meclis başkanı, parlamenter diplomasi yapıyoruz, parlamenter ilişkileri nasıl geliştiririz ona bakıyoruz. Bir de Ermeni meselesi var bunları anlatmaya gidiyoruz. Bunları konuşmamız gerekirken birinci yada ikinci soru yargı konusu oluyor. Bu hal iyi bir hal değildir. Bu devlet sorunu haline geldi. 8 Haziran sabahı bu sıkıntı bitmiş olmuyor. Bir an önce el birliğiyle bunu normalleştirmek gerekiyor. Bunun da yolu hukuku egemen kılmaktır, hukuka göre hareket etmek gerekir. Mensubiyetlerimize göre kararlar verilemez, verildiği takdirde bu başka sıkıntıları getirecektir" diye konuştu.

"TÜRKİYE’DE 15 BİN HAKİM SAVCI VAR, GECE GÜNDÜZ ADALET DAĞITMAYA ÇALIŞIYOR"

Çiçek, şunları söyledi: “Gerçekten yüreğim yanıyor. 4,5 senem geçti orada hepsine saygı duyuyorum. Türkiye’de 15 bine yakın savcı hakim var orada. Onlar canını dişine takmış Zigor’dan tutun yurdun her yerinde gece gündüz adalet dağıtmaya çalışıyor. Bu insanlar saygıdeğer insanlardır, saygıda kusur etmememiz gereken insanlardır. Ama belli sayıdaki insanın çıkardığı maraza sebebiyle tüm yargının bugün tartışılır hale gelmesi çok doğru bir şey değildir. Bu haksızlığı kimsenin kimseye yapmaması gerekir. Meclis başkanlığımda hayatımın en önemli zamanını yeni anayasa yapmaya ayırdım. Bugünkü anayasal sistem çok kötü bir haldir. Devletin organları arasında bugünkü anayasal sistem kesinlikle kavga çıkarır. Demokrasinin üç tane ayağı vardır. Bu üç ayaktan ikisi noksan bu ayağı el birliği ile inşa etmek gerekiyor. Birisi hukuk ayağı, iyi kötü kanun nizam anayasa var. Eksikleri düzeltiyoruz. Diğeri ahlak ve kültür ayağı. Ahlak ve kültür ayağı yönünden demokrasiyi takviye etmezseniz kanun çıkarsanız bu toplumdaki aksaklıkları sıkıntıları sizi bizi rahatsız edecek başkaca şeyleri ortadan kaldıramazsınız. 5 tane savcı ile 10 tane hakim, 100 tane polisle bu toplumda ahlak idame edemezsiniz. Burada hepimize düşen görev var. Evvela kestirme yol aramayacağız hiçbir işte.”

"TORPİL DEDİĞİMİZ İLLET KANSERDEN DAHA KÖTÜ BİR MİKROPTUR"

2014 yılında meclise 540 bin ziyaretçinin geldiğini hatırlatan Meclis Başkanı Çiçek, “Geçen sene meclise gelen insan sayısı 540 bini geçmiş. Şu torpil dediğimiz illet bir devleti bir toplumu çürüten kanserden daha kötü bir mikroptur şu torpil dediğimiz illet. Hak kalmıyor, hukuk kalmıyor, insaf kalmıyor, vicdan kalmıyor ondan sonrada memlekette şu niye olmuyor, bu niye olmuyor tercihimiz de ortadan kalkıyor, liyakatimiz ortadan kalkıyor, devlete güvenin çürüttüğü insanlar ciddi bir iç rahatsızlık geçiriyor ahlak ve kültürel. Bunları tesis etmediğiniz takdirde kanun çıkararak biz toplumdaki bu boşluğu dolduramıyoruz. Emin olun Almanya 3 bin kanunla memlekette adalet tesis ediyor, biz 9 bin kanunla memlekette işleri götürmekte zorlanıyoruz. Buraya gelmeden Ankara’da iş adamları ile sanayicilerle bir toplantı yaptık. Herkes dur bakalım ne olacak diye soruyor. Dur bakalım ne olacak soruları sorulmaya başladığı anda yatırımlar değişecek, kararlar değişecek bunların hepsi de başka türlü sıkıntıları beraberinde getirecek" ifadelerini kullandı.