Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çiftçinin kullandığı pahalı mazotun fiyatını indireceğine vurgu yaparak, “İlk bir yıl içinde çiftçinin mazotu çatlasalar da patlasalar da vallahi de billahi de 1 lira 50 kuruş olacak.” dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Ankara’nın Polatlı ilçesindeki parti mitinginde konuştu. Miting alanında varil üzerinde duran traktör ile temsili gemi dikkat çekti. Traktörün altında ise ‘CHP iktidarında mazot 1,5 TL’ yazdığı gözlendi.

"8 Haziran'da inşallah Başbakan olacağım." diyen Kılıçdaroğlu, “Bu Türkiye’ye huzuru ve bereketi getireceğim. Herkesin kazanacağı bir Türkiye, bereketin olduğu bir Türkiye. Sokaklarında çatık kaşlı insanların değil, sokaklarında güler yüzlü insanların gezdiği bir Türkiye.” ifadelerini kullandı.

CHP lideri, hükümet olmak için bazı şartların olması gerektiğine işaret ederek, şöyle devam etti: “Hükümet varsa 17 milyon yoksul olmaz. Hükümet varsa 6 milyon 250 bin işsiz olmaz. Hükümet varsa dünyanın en pahalı mazotu çiftçiye satılmaz. 13 yıldır iktidardalar sabahtan akşama konuşuyorlar onların derdi ayrı, benim derdin ayrı. Onların derdi köşeyi dönmek, benim derdim bu güzel ülkede hiçbir çocuğun yatağa aç gitmediği bir Türkiye.”

Mazotu köylüye 1 lira 50 kuruşa vereceğini yineleyen Kemal Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Çiftçiye itiraz ediyorsun, yata itiraz etmiyorsun. Adam yatıyla tatile gidiyor. Onların aklında şu var: Çiftçiye 1 lira 50 kuruş verirsek çiftçi depoyu fulleyecek o da Kanarya Adaları’na tatile gidecek diye düşünüyorlar. Çiftçi tarlaya gidecek, ekecek. Türkiye’de ekecek dünyayı doyuracak çiftçi. Onların derdi, ayrı, benim derdim ayrı. Benim dünya görüşüm emekten yanayım, üretenden yanayım, çalışandan yanayım. Sen ne yaptın incide, pırlantada vergiyi sıfırladın, ben de mazotta sıfırlıyorum kardeşim. İlk bir yıl içinde çiftçinin mazotu mazotu çatlasalarda patlasalarda vallahi de billahi de 1 lira 50 kuruş lira olacak.”

Kılıçdaroğlu, kazanan çiftçinin yazın düğününü derneğini daha iyi yapacağını vurgulayarak, “Sanıyorlar ki çiftçi kazansa hemen koşacak İsviçre bankalarında hesap açacak, yok kardeşim, çiftçinin o kadar parası yok. Çiftçi kazanırsa köyde huzur, bereket olacak, herkes kazanacak. Kim kaybedecek hortumcular kaybedecek, ben de onu istiyorum zaten." dedi.

Polatlı halkının ilçelerinde neden kendilerinde fakülte olmadığını kendisine sorduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, “Biraz daha büyük düşünün Polatlı’ya fakülte değil, üniversite lazım. Ankara üniversiteye doydu. Polatlı burnunun dibinde hangi gerekçe ile üniversite olmuyor. Göreceksiniz Polatlı’ya üniversiteyi Allah’ın izniyle biz kuracağız.” sözü verdi.

Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki bütün annelerin ellerinden öptüğünü belirterek, “Eğer bir evde akşam tencere kaynamıyorsa en büyük acıyı siz çekiyorsunuz. Eğer çocuğunuzun karnı doymadıysa en büyük acıyı siz çekiyorsunuz. 17 milyon yoksulumuz var. 3 milyon 750 bin hanede oturuyorlar. Sana sözüm söz, 4 yıl içinde bu güzel ülkede, bereketli topraklarda hiçbir aile ben yoksulum demeyecektir. Yoksulluğu tarihe gömeceğim.” diye konuştu.

4 YIL YETKİ VERİN ADAM GİBİ YÖNETECEĞİM

Polatlı halkından oy isteyen Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’ye neden oy istediğini, “13 yıldır iktidardalar, tek başına iktidarlar, hiç kimse engel olmadı. 13 yılında sonunda ne oldu? 17 milyon yoksulumuz oldu. 6 milyon 250 bin işsizimiz oldu. Ayda bin liranın altında olan emeklimiz oldu. Yanlış dış politika nedeniyle 2 milyon Suriyeli kardeşimiz oldu. 2 milyon Suriyeli için 5 milyar 5 milyon dolar harcanan paramız oldu. Emekliye yok. Suriyeliye gelince ödüyorlar. 2 Trakya büyüklüğünde alan ekiliyor. Atama bekleyen 350 bin öğretmenimiz oldu.” örnekleriyle izah etti.

Yukarıdaki tablonun kendisine ait olmadığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “Hükümetin çizdiği, resmi kurumların açıkladığı rakamlar. Bu tablo 21. Yüzyıl Türkiye’sine yakışmıyor. 4 yıl yetki verin adam gibi yöneteceğim, yoksulluğu bitireceğim. 13 yıl yetki verdik. Tablo meydanda. 4 yıl için yetki istiyorum.” dedi.

DAVUTOĞLU, ERDOĞAN İÇİN ÇALIŞIR; KILIÇDAROĞLU, HALK İÇİN ÇALIŞIR

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, halktan toplanan bütün vergileri halka vermeyi namuslu bir görev olarak bildiğini ifade ederek “Hesap vermek siyasetçinin görevidir. Bir siyasetçi hesap vermeyip kaçıyorsa, bilin ki halk için değil cebe için çalışıyor. Ben sizden birisiyim. Siz nasıl yaşıyorsanız, ben de öyle yaşıyorum. Benim çocuklarım köşeyi dönmedi, benim çocuklarımın, ailemin saray merakı yok. Ben Davutoğlu gibi değilim. Davutoğlu, Erdoğan için çalışır; Kılıçdaroğlu, halk için çalışır.” vurgusu yaptı.