Cihan Sendikalar (Cihan-Sen) Konfederasyonu Genel Başkanı Naci Haliloğlu, demokratik yol ve yöntemlerle baskı yapmak yoluyla kamu çalışanlarının yüksek faydasına olacak kararların alınmasını sağlamak zorunda olduklarını belirtti. Haliloğlu, “Ancak olumsuz bir ortamda yapılmaya başlanacak olan 2016-2017 yılları toplu iş sözleşmesini uygun bulmuyor ve konfederasyon olarak protesto ediyoruz.” dedi.

Cihan-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Naci Haliloğlu, talepleri hakkında yazılı açıklama yaptı. Demokratik yol ve yöntemlerden bir tanesi de çok yakında başlayacak olan 2016-2017 yıllarını kapsayan toplu iş sözleşmesi ve bu kapsamdaki görüşmeler olduğunu belirten Haliloğlu, bu görüşmelerde hükümet ile yetkili sendikaların karşılıklı olarak çalışanların ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla bir masa etrafında bir araya gelip talep ve teklifleri müzakere ettiklerini hatırlattı. Haliloğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Kamu çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarını bırakın, en önemli hak olan yaşama hakkını dahi sağlayamayan bir hükümetten hangi hakları talep edeceğiz? Hukukun rafa kaldırıldığı, anayasal düzene bağlılığın kalmadığı, müstafi ve meşru olamayan bir hükümetin taht oyunları oynadığı, asgari bir devlet düzeninin olmadığı bir ortamda kimler hangi hakları, kimden talep edecekse buyursun etsin.”

Canlı bombalar veya terör saldırıları yüzünden insanların sokağa çıkamadığı, kamu çalışanlarının can güvenliğinin kalmadığı bir ortamda şahsi hırslar uğruna, siyaset uğruna, iktidar beklentisi uğruna yapılanlara bir anlam veremediklerine vurgu yapan Cihan-Sen Genel Başkanı Naci Haliloğlu, “Bir canın yok olması, bir annenin yıllarca yetiştirdiği evladının toprağa verilmesi yerine pek çok şeyden vazgeçilebilir. Milletimiz değil, tek bir insanımız bile her siyasetten, her beklentiden veya üstüne güneşin doğup battığı her şeyden daha kıymetlidir.” ifadelerini kullandı.

“Böyle bir ortamda yapılmaya başlanacak olan 2016-2017 yılları toplu iş sözleşmesini uygun bulmuyor ve konfederasyon olarak protesto ediyoruz.” diyen Haliloğlu, “Biz bir konfederasyon olduğumuz için elbette memurların haklarını koruyacağız ve üyelerimizden gelen temel talepleri elbette kamuoyu ile paylaşacağız. Ancak 13 yıldır tek elde olan bu sözleşmenin yine aynı tek el tarafından yapılacak olmasının ne kadar tutarlı veya gerçekçi olacağı hususundaki kaygılarımızı dile getirmek istiyoruz." düşüncesini aktardı.

Cihan-Sen Genel Başkanı açıklamasında, “Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerinden olan sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmek zorunda olan hükümet bu konuda alması gereken inisiyatifi alamamaktadır. Hükümet, memurun almayı hak ettiği maaşı vermekten çekindiğinden kamu hizmetlerinde aksamalar meydana gelmekte, travmatik sosyo-ekonomik etkenlerden dolayı iş yerindeki verim azalmakta, giderek artmaya devam eden rüşvetten kaynaklı ekonomik kayıplarla devletin uğradığı zarar hesap bile edilemez bir paradoks haline gelmektedir. Yani ne yazık ki uzun vadede hükümet memur maaşlarındaki tutumundan dolayı ekonomiyi kendiliğinden bir krize doğru sürüklemektedir.” değerlendirmesini yaptı.

Haliloğlu, karşılanmayacağını bildikları ancak üyelerinin talepleri olarak ifade etmek zorunda oldukları toplu sözleşme maddelerinden öne çıkanları şöyle sıraladı:
“- Kamu görevlilerinin maaş ve ücretlerine; 2016 için yüzde 20+enflasyon farkı; 2017 için yüzde 15+enflasyon farkı, Taban aylığına Seyyanen: 200 TL, Kira yardımı: 250 TL (lojmanda oturmayan memurlar için), Aile Yardımı: 250 TL, Her Çocuk İçin: 100 TL zam, Ramazan ve Kurban bayramlarında 1000’er TL ikramiye.
- Gelir vergisi nedeniyle oluşan maaş/gelir kaybının telafisi (Kamu görevlilerinin yüzde 15 vergi diliminde vergi ödemesi).
- Çalışma ortamlarının ILO sözleşmesine uygun hale getirilmesi.
- 4/B ve 4/C kapsamında istihdam edilenlerin kadroya geçirilmesi.
- 657 sayılı devlet memurları iş güvencesinin kaybedilmemesi.
- Mobbing, ayrımcılık, baskılar, sendikal üyeliklerden dolayı sürgünlerin son bulması.
- Yan ödeme katsayısının yüzde 50 artırılması.
- Aynı unvanda farklı kurumlarda çalışanlara verilen maaşlardaki adaletsizliğin kaldırılması,
- 2005 yılından sonra göreve başlayan kamu görevlilerine 1 derece verilmesi."