Nuri Erbak Ortaokulu'nda öğretmen ve velilere yönelik düzenlenen uyuşturucu konferansında konuşan Dr. Serdar, uyuşturucu bağımlılığına geçişte ilk kapının sigara olduğunu söyledi. Sigara kullanan gençlerin büyük bir kısmı içki içmeye başladığına dikkat çeken Serdar, şunları kaydetti: "Sigara içen gençler sigara içmeyen gençlere göre 8 kat daha fazla uyuşturucu kullanma riski taşır. Öncelikle sigara ve tütün kullanımını azaltmayı başarmalı, anne babaların, öğretmenlerin ve toplum önderlerinin sigarayı bırakmalarını sağlamalıyız. Bağımlıların karşı karşıya oldukları sağlık sorunlarını sıraladığımızda, alkol, sigara ve uyuşturucu maddelerin akut ve kronik sağlık ve sosyal sorunlar oluşturduğunu görürüz. Bağımlılarda sıklıkla; kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon, kalp krizi, kanser, kansızlık, karaciğer harabiyeti, pankreas iltihabı, akciğer ve solunum yolu hastalıkları, solunum sıkıntısı, beyin ve sinir sistemi bozuklukları, psikiyatrik hastalıklar, şeker hastalığı, el ve ayaklarda his kusurları, uyuşmalar oluşur. Gebelerde düşük, anne karnında bebek ölümleri, ölü doğumlar, bebekte doku ve organ hasarları, zeka gerilikleri görülür. Bağımlılar AİDS, hepatit, frengi, verem, gangren vb. bulaşıcı ve ölümcül hastalıklara yakalanır, bunların yayılmasına neden olurlar."

Cinayetlerin yüzde 60'ı, saldırıların yüzde 40'ı, tecavüzlerin yüzde 33'ü alkol kullanımı ile ilgili lduğunu anlatan Dr. Serdar, uyuşturucu maddelerin intihar, cinnet ve cinayet, tecavüz, taciz ve cinsel istismar, fuhuş, gasp, hırsızlık ve dolandırıcılık, şiddet, suç işleme eğilimlerinin artışına ve toplumsal olumsuzluklara sebep olduğunu söyledi. Madde kullanımında arkadaş çevresinin birinci etken olduğunu belirten Dr. Serdar, merak duygusunun da ikinci neden olduğunu dile getirdi. Dr. Serdar, özenti, öfke, risk ve heyecan yaşama isteği, eğlence kültüründeki değişim, ”˜iradem kuvvetli, beni bağımlı yapmaz', ”˜bir kere denemekle bir şey olmaz' yaklaşımlarının uyuşturucu kullanmaya davetiye çıkardığını kaydetti. 

MADDE KULLANAN GENÇLER NASIL TESPİT EDİLİR? 

Ailenin çocuklarının madde kullanıp kullanmadığının emarelerini de açıklayan Dr. Serdar, "Titreyen eller, denge bozukluğu, dikkat dağınıklığı, gözlerin etrafındaki mor halkalar, gözlerde kanlanma, sorumluluklara ilgisizlik, kollarda iğne izleri, morartılar, deride renk değişiklikleri, yeme alışkanlığının bozulması, zayıflayan, güçsüzleşen bir bünye, halsizlik, yorgunluk, bitkinlik, bulantı, kusma, terleme madde kullandığına dair belirtilerdir. Giysilerde ve nefeste alışık olunmayan koku, el, yüz, giysilerde boya ve lekeler, çocuğun kendisine gösterdiği özenin azalması, kas ve eklem ağrıları, kasılmalar, huzursuzluk, sıkıntı hissi, sinirlilik, depresyon, sakin, neşeli, öfkeli ani değişen haller de madde bağımlılarının belirtileridir. Aile; çocuğunun uyuşturucu kullanıp kullanmadığını odada yalnız kalma isteği, evde daha az vakit geçirme, sık sık arkadaş çevresinin değişmesi, arkadaşlarını gizlemek, para harcamada artış, okul ve iş yaşamında başarısızlık, aile ile ilişkilerinin azalması, yasa dışı işlere bulaşma gibi konuları gözleyerek anlayabilir." diye konuştu.