Türkiye’de hemen hemen her gün bir kadın ‘aile içi cinayet’e kurban gidiyor. Geçen yıl 328 kadın öldürüldü. Onlarca kadın da şiddete uğruyor. Şiddet gören kadınların çoğunun çığlığı duyulmuyor. Boşanma aşamasında olduğu eşi Göksel Akşeker tarafından öldürülmeye çalışılan Şura Akşeker gibi...
 

  Kocasının kurşunlarının ardından 10 gün hastanede yaşam savaşı veren Şura Akşeker, hayatta kaldı ama yaşayabileceği en büyük acıyı yaşadı. İşkence yapıp ona vuran kocası, geçtiğimiz pazar günü Antalya’da kızları 3 yaşındaki Hira ile 5 yaşındaki Elasu’yu tabancayla öldürüp aynı silahla intihar etti. Şura Akşeker kızları Hira ile Elasu’nun ölümüne neden olan şiddete yıllardır göz yumulduğunu söyledi ve “Polise tehdidin ses kaydını verdim ama sorgu bile yapılmadı” dedi.

‘Hep şiddet gördüm’

Bir kadının öldürülmenin kıyısından döndüğü, iki küçük çocuğun cinayete kurban gittiği bu ‘şiddet sarmalı’ önlenebilir miydi?

Milliyet’e konuşan acılı anne Şura Akşeker’e göre, yetkililer görevlerini yapsalardı, kızları şimdi hayatta olabilirlerdi:
    “Evliliğim boyunca bu adamdan şiddet gördüm. 6 aylık hamileyken bana zorla ilaç içirip ‘Seni de karnındakini de öldüreceğim’ dedi. ‘Çocuklarım küçük, belki düzelir’ diye yıllarca bekledim. Kopuşum Göksel’in 2 yıl önce cezaevine girmesiyle oldu. Göksel cezaevine girince boşanma davası açtım ve ailemin yanına yerleştim. Cezaevinden çıkınca ailesi ve kendisi benimle çok iyi konuştu. Çocuklarımı görmek istediler. Ben de babaları çocuklarımı görsün diye Kahramanmaraş’tan Antalya’ya gittim. O cani orada benden boşanmak istemediğini söyledi. Ben diretince çocuklarımın gözü önünde bana 6 saat işkence yapıp, beni tabancayla vurdu. Ölümden döndüm. 10 gün komada kaldım ve ben komadayken o annesiyle birlikte çocuklarımı alıp kaçtı.”

‘Bile bile vahşet’

Akşeker şöyle devam etti: “Komadan çıktıktan sonra gidip polise şikayetçi oldum ve Antalya Aksu’da olabileceklerini söyledim. Çünkü akrabaları orada yaşıyor. Ama kimse beni dinlemedi. Ben Kahramanmaraş’a döndüğümde de kaynanam beni arayıp, ‘Oğlumla barış, çok kötü şeyler olacak’ dedi. Ben barışmak istemediğimi ve çocuklarımı istediğimi söylediğimde, ‘Ömür boyu çocuklarına hasret kalacaksın’ diye tehdit etti. Çocuklarımı geri vermeleri için bu kadına yalvardım, çünkü bu adamın çocuklarıma zarar vereceğini biliyordum. Bu kadın oğlunun nasıl bir manyak olduğunu biliyordu. Buna rağmen oğlunu sakladı ve benim çocuklarımı da bile bile kurban ettiler. Benim çocuklarımın ölümünden o cani  kadar annesi ve Antalya polisi de sorumludur. Kaynanamın ‘Seni ve aileni öldürecek’ dediği ses kayıtlarını bile polise verdim. Ama kadını sorguya çeken dahi olmadı.”

‘Artık kaybedecek bir şeyim kalmadı’

Kızları Hira ile Elasu’nun babaları tarafından öldürülmesinden sonra kendisine koruma verildiğini söyleyen Şura Akşeker, “Şimdi kalkıp bana koruma vermişler, koruma bu saatten sonra benim için bir şey ifade etmiyor. Benim çocuklarım ölmüş, kaybedecek bir şeyim yok. Benim ciğerim yanıyor, bu devlet zamanında işini yapsaydı benim yavrularım şimdi yanımda olacaktı. Çocuklarımın o cani adamın yanında kalmalarına ve öldürülmelerine bile bile göz yumdular. Buradan sesleniyorum; ciğeri yanan annelerin hepsi ayağa kalkıp bana destek olsun. Kaynanam ve dosyaya bakan polisler hesap versin.”

Kaynak: Milliyet