Belediye başkanlığı, milletvekilliği ve bakanlığı dönemlerinde 500 binden fazla kadının okuma yazma öğrenmesini sağlayan Işılay Saygın, şiddete maruz kalmayan kadınların karar mekanizmalarında daha fazla yer alabilmesine olanak sağlaması gereken devletin, verdiği mesajlarda da yönlendirici olması gerektiğini söyledi. Saygın, Kadın Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KÇUAM) tarafından düzenlenen Dünya Kadınlar Günü etkinlikleri çerçevesinde İzmir Üniversitesi’ne misafir oldu.

Türkiye’de bugün hala 5 milyon kadının okuma yazma bilmediğine dikkat çeken Saygın, “Şiddete maruz kalmayan kadınların karar mekanizmalarında daha fazla yer alabilmelerine olanak sağlaması gereken devlet, verdiği mesajlarda da yönlendirici olmalı. Çok çocuk değil, eğitilebilecek kadar çocuk için mesaj verilmeli.” diye konuştu. KÇUAM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Nazife Aydınoğlu, yönetim kurulu üyeleri, akademisyenler ve öğrenciler tarafından takip edilen konferansın sonunda Saygın’a, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Merdan Hekimoğlu tarafından teşekkür plaketi takdim edildi.

25 yaşında, altı aday arasından ön seçimle belirlenen ve Buca Belediye Başkanı olarak girdiği Türk siyasi yaşamında milletvekilli ve Türkiye’nin ilk kadın Kültür ve Çevre bakanı olarak verdiği hizmetlerle farklı bir yere sahip olan Işılay Saygın, gördüğü şiddet sebebiyle gündeme gelen kadının haklarını talep edebilmesi için öncelikli olarak iyi bir eğitime ihtiyacı olduğunu söyledi. Saygın, “Türkiye genelinde akademisyenlerin yalnızca yüzde 43’ü kadın. Bir kadın bakan, iki kadın vali ve dört kadın belediye başkanı var sadece. Hiçbir müsteşarlık makamında bir kadına yer verilmedi henüz. Kadınlar, karar mekanizmalarında daha fazla yer alabilmeli ancak Türkiye’de bugün hala 5 milyon kadın okuma yazma bilmiyor.” dedi.

Konuşmasının sonunda öğrencilerin sorularını da cevaplayan Işılay Saygın, Özgecan Aslan cinayetiyle yeniden gündeme gelen idam cezası tartışmalarını da değerlendirdi: “Müebbet hapis varken idam kararına gerek yok ancak alınan kararlarda herhangi bir indirime gidilmemesi halinde caydırıcılığı daha yüksek olacaktır. İdamla Türkiye batıya değil, doğuya açılmış olur.”