Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörlüğü, bugün basında yer alan kendileriyle ilgili yer alan haberler hakkında açıklama yaparak, asıl kumpasın rektörlük seçimlerine dönük olduğunu belirtti.

Bugün bazı basın kuruluşlarında yayımlanan, "Eşine üniversitenin yöneticisi ile birlikte kumpas kurdukları” hakkındaki haberle ilgili olarak ÇOMÜ Rektörlüğü yazılı bir açıklama yaptı. Mesnetsiz iddiaların üniversitede rektör atama sürecinin en can alıcı günlerinde ortaya çıkmasının bir tesadüf olmadığı belirtilen açıklamada, insanların yaşadıkları dramların, birileri tarafından rektörlük atama sürecini etkilemek için kullanıldığı ifade edilerek, "Kamuoyunun bu durumu dikkate almasını ve asıl kumpasın rektörlük seçimlerine dönük olduğunu bilmesini isteriz." denildi.

Açıklama şöyle: "Bazı basın yayın organlarında Fatma Ayça Gezen’in Üniversitemiz hakkında gerçek dışı ve temelsiz açıklamaları yer almıştır. Üniversitemiz çalışanlarından Mehmet Rıza Gezen’in eşi olan Fatma Ayça Gezen 15 Şubat 2015 günü Üniversitemizi birkaç kez aramış, eşi ve Üniversitemiz hakkında dilekçe vermek istediğini söylemiş ancak engelli olması nedeniyle kendi imkânları ile dilekçesini Üniversitemize getiremediğini belirtmiştir. Rektörlük Özel Kalem Müdiresi Sevim Tepeli ile birkaç telefon konuşması yapan Gezen, ayrıca Rektör ile de görüşmek istediğini, kendisine yüz yüze aktarması gereken hususlar olduğunu belirtmiştir. Yardım isteği Rektörlüğümüzce kabul edilmiş ve kendisine dilekçesini verebilmesi için bir gün sonra Üniversite tarafından araç gönderilmiştir.
Fatma Ayça Gezen, 16 Şubat 2015 günü annesi Zeynep Özcan yanında olduğu halde Rektörlüğümüze gelmiş, her ikisi de iddialarını dilekçe ile Üniversitemize sunmuştur. Resmi evrak girişi yapılan dilekçelerinde Özcan ve Gezen, Üniversitemiz personeli olan Mehmet Rıza Gezen’in öğrencilerine zarar verdiğini iddia etmiş ve kendisinin Üniversiteden uzaklaştırılmasını talep etmişlerdir. Ayrıca Fatma Ayça Gezen ve annesi Zeynep Özcan dilekçelerini görüntülü olarak da vermek istemişler, talepleri doğrultusunda Üniversite personeli ifadelerini video olarak da Üniversite kayıtlarına almışlardır. Fatma Ayça Gezen’in, boşanma aşamasında olduklarını iddia ettiği kocası hakkındaki iddialar geçmişte mahkemelerce tespit edilmiş ve doğrulanmıştır. 2015/71 no'lu İdare Mahkemesi kararında ilgili Mehmet Rıza Gezen’in öğrencileri ile 'bir hoca ile öğrencisi arasında olmayacak şekilde yakın davranmak, sözlü ve fiili davranışlarla öğrencileri rahatsız etmek' eylemini işlediği; YÖK Yüksek Disiplin Kurulu Kararı ile de 'bazı öğrencilerle özel olarak yakınlık kurmak, yakınlık kurduğu öğrencilerle diğer öğrenciler arasında ayrıcalık yapmak… onların engel olmaya çalışmasına rağmen kolunu okşamak gibi fiili temaslarda bulunmak' (2013/142 nolu karar) ifadeleriyle söz konusu kişinin suçunu sabit bulmuş, sadece verilen cezanın değiştirilmesini talep etmiştir. Bu nedenle kişinin eşinin de iddiaları destekleyici ifadeleri Üniversitemizce kayıt altına alınmıştır. Fatma Ayça Gezen, eşinin baskıları sonucunda geçmişte intihar girişiminde bulunduğunu, psikolojik bunalıma girdiğini vs. belirtmiş, eşinden fiziki zarar görebileceğini söylemiştir. Ayrıca eşinin Üniversite Rektörüne zarar vermeyi planladığını (yaralama, öldürme) iddia etmiştir. Dilekçe sahibinin psikolojik durumunu test etme imkânı olmamakla birlikte, anlattıklarından sıkıntılı günler geçirdiği dikkate alınarak, iddialarını savcılığa taşıması tavsiye edilmiş, dilekçelerin ise aynı gün işleme konacağı, ancak yasal süreçlerin nasıl sonuçlanacağını bilmenin mümkün olmadığı kendisine hatırlatılmıştır. Fatma Ayça Gezen, dilekçesinden birkaç gün sonra eşinin kendisini tehdit ettiğini, her an kendisine zarar görebileceğini, gece polisin evinde koruma nöbeti tuttuğunu vs. söyleyip, şehri terk etmek istediğini, ancak bunun için yol parasının olmadığını telefonla iletmiş, bu istekleri birkaç kez tekrarlanınca Rektörlükte görevli birkaç kişi, yeni bir kadına şiddet vakasına daha şahit olmak istemediklerinden, aralarında 530 TL para toplayarak yol parasını ödemesine yardımcı olmuşlardır. Ancak, bu kadar insani bir özveri dahi Fatma Ayça Gezen tarafından sanki kötü bir şeymiş gibi lanse edilmiştir. İlgili kişinin ruh durumunun iyi olmadığı, birkaç gün arayla birbiriyle çelişen açıklamalar yaptığı açıktır. Bu tarihten sonra ne Fatma Ayça Gezen ne de annesi Zeynep Özcan üniversitemize uğramamıştır. Verdikleri dilekçeler henüz resmi süreçlere dahi girmeden dilekçe sahibi kişi, basına 'eşine Üniversitenin yöneticisi ile birlikte kumpas kurduklarını' iddia etmiştir. İddia kesinlikle asılsız, hatta anlamsızdır. Üniversiteye verilen yazılı ve görüntülü bir dilekçenin kumpas olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Dilekçe şahıs ve annesi tarafından imzalanmıştır ve resmi evraka kendileri tarafından verilmiştir. Ayrıca görüntülü dilekçelerinde kullanılan sözler de kendi görüşleridir. Ne dilekçeleri ne de sözleri hiç kimsenin talebi ile verilmemiştir, bu nedenle baskı olması da mümkün değildir. Bahse konu dilekçeler çok sayıda kişinin şahitliğinde ve kurum kameralarının kayıtları altında yaşanmıştır. Dolayısıyla ortada bir sır veya kumpas olması mümkün değildir. Söz konusu kişinin ruhsal durumu ve yaşadıkları dikkate alındığında açıklamalarındaki çelişki gözlerden kaçmamaktadır. Üzücü olan ise böylesine uçuk ve gerçek olması imkânsız iddiaların ulusal basında yer bulabilmesi, haberin tüm taraflarının görüşleri alınmadan servis edilebilmesidir. Aynı kişi yarın çıkıp da haberi yapan muhabir hakkında, 'Gazeteci ile birlikte kumpas düzenledik.' dese, o zaman buna da mı inanacağız? Üniversitemize verilen her dilekçeyi veya şikâyeti kumpas olarak değerlendirmek mümkün değildir. Üniversitemiz ilgili olmadığı konuların içine çekilmek istenmektedir. Basında yer alan iddialar nedeniyle Üniversitemiz ve onun idarecileri mahkemelerde gerekli davaları açacaklardır. Böylesine mesnetsiz iddiaların Üniversitemizde rektör atama sürecinin en can alıcı günlerinde gerçekleşmesi de bir tesadüf değildir. İnsanların yaşadıkları dramlar, birileri tarafından rektörlük atama sürecimizi etkilemek için kullanılmıştır. Kamuoyunun bu durumu dikkate almasını ve asıl kumpasın rektörlük seçimlerine dönük olduğunu bilmesini isteriz."